
Seküler ünlülerin Arap düşmanlığı parayı görünceye kadar!
Ali Osman Aydın, Riyad'daki organizasyona katılan seküler ünlülerin Araplar hakkındaki fikirlerini nasıl "unuttuklarını" inceliyor.
Ali Osman Aydın / Yeni Akit
Çölde dans
Suudi Arabistan’da batılılaşma rüzgârları sert esiyor. Mevcut yönetim özellikle eğlence (sanat değil) alanında Arabistan için sıra dışı kabul edilecek şeyler yapıyor. Boks maçlarına, dünya çapında konserlere ev sahipliği yapıyor.
Bu batılılaşma hareketinin nereye gideceği ayrı bir yazının konusu. Ben başka bir konudan bahsetmek istiyorum.
Malum bizim ünlü dünyası yeri geldikçe, hatta bunu da beklemeden Arap düşmanlığını izhar etmekten memnuniyet duyar. Hatta sadece ünlüler değil seküler ırkçıların da bir kısmı böyledir.
Süper kupa futbol karşılaşması için Arabistan’a giden Türk futbol takımlarına Atatürk forması giydirilmemesinden dolayı bir tartışma yaşanmıştı hatırlarsanız. O tartışma esnasında sosyal medya Arap düşmanlığının binbir çeşidini sergilemişti.
Tarkan da bu isimlerden biri idi. Takımlarımızı, karşılaşmaya çıkmayarak “dik durdukları” için tebrik etmişti. “Atamıza sahip çıkmanız çok değerli, Ne mutlu Türk’üm diyene” diyerek takipçilerini gazlamıştı. Gazı alanlar daha da ateşli bir şekilde küfretmişlerdi.
Sadece Tarkan değil elbette. Ünlüler dünyasından, seküler camiadan pek çok isim aynı nefret dolu tutumu sergilemişti.
Bu nefretin özellikle Araplara dönük olduğuna dair güzel bir örnek şu: Yunanistan’ın Panathinaikos Kulübü Samet Akaydın’ı 19 Mayıs'ta Atatürk paylaşımı yaptığı için kadro dışı bırakmıştı. Araplar için sergilenen nefret seremonisinin çeyreği Yunanlılar için sergilenmedi (sergilensin gibi bir talebimiz yok elbette). Ünlüler dünyası, kadro dışı bırakmayı görmezlikten geldi!
Yeniden sekülerlerin Arap düşmanlığına dönersek…
Geçen gün Suudi Arabistan’da Joy Awards adlı bir ödül töreni düzenlendi. Sinema ve televizyon dünyasının ünlüleri bu törende bir araya geldi. Türk ünlüler de vardı aralarında.
Bilin bakalım o gece kim sahneye çıktı?
“Dik duruş” savunucusu, Atasına sahip çıkanların önde gideni Tarkan!
Kötü müzik kariyerinden dolayı en yenisi 25 yıl önce okunmuş şarkılarından birkaç tane söyledi. Birkaç hareketten müteşekkil o ilkel dansıyla Arap milyonerlerin karşısında gerdan kırdı. Paraları “cukkaladı” ve gitti.
Bir önceki olayda milyonlara ve koca takımlara gaz veren karton cengâver, dolarları görünce ideolojiyi, atasını unutuverdi.
Aynı omurgasız tabloyu biz, Disney Atatürk dizini iptal ettiğinde de görmüştük.
Tabi mesele sadece beyefendinin çıkıp gerdan kırması değil. Seküler camiadan onay alması!
Seküler yancıları “aferin, iyi ki sahneye çıktın” dediler. “Hayrola!?” diyemediler. Diyemezler de. Çünkü bu aferinci tayfa, yağmur nereye yağarsa tarlayı oraya taşımayı hayat tarzı yapmış tipler. Atatürkçülükleri de, “dik duruşları”da silikon doldurulmuş suratları kadar yalan!
Yalan olduğunu biliyoruz zaten de, hiç değilse, yalan değilmiş gibi yapıp kitlelerini bu kadar aptal yerine koymasalar.
Bakın kendisine ödül verilenlerden Tuba Büyüküstün, delikanlıca çıkıp Arapça “Riyad’da ne güzel bir akşam” demiş… Üstüne de, “Joy Awards töreninde olmaktan büyük onur ve mutluluk duyuyorum!” demiş. Bu kadar basit!
Fanatik Türk seküleri, Tuba hanımın yaptığını sen de yapabilirsin bence. Bir ideolojiye hayatını adamış gibi yapmana, gereksiz yere kasılmana gerçekten gerek yok. Araplar da bir millet. Bırak şimdi “bizi arkadan hançerlediler” martavalını. Hançerledilerse bile o Osmanlı’ydı, o işin seninle bir alakası yok yani! O hiç değilse hançerledi. İngilizler, Fransızlar, İtalyanlar işgal etti. Gerçek bir vatan sevgin varsa, bunlara karşı azıcık yüzünü ekşit, yeter! Biz gerisini anlarız…
Okulda alem!
Okulda içki içilebilir mi?
Bir öğretmen, bir eğlence mekânındaymış gibi, okul çatısının altında şampanya patlatabilir mi?
İzmir Bornova’da, Yahya Kemal Beyatlı Ortaokulunda yapılmış bu. Geçtiğimiz Haziran ayında yapılan eğlencenin görüntüleri ortaya çıkınca MEB alelacele öğretmenleri açığa almış. Tabi tartışmalar da bu kararla başladı.
Ameliyathanede içen doktor olur mu? Olursa görevine devam edebilir mi? Edemez, etmemeli.
Kendine ve mesleğine saygısı olan ciddi ve sorumluluk sahibi bir öğretmenin, okulda içilmemesi gerektiğine dair temel etik kuralı bilmemesi mümkün değildir.
Bilmeyene ise bildirmek mümkündür.
Yaptırım uygularsınız ve kendini bilmezlik yapan, yaptığına pişman olacak hale gelir.
Bu konuyu politikleştirmeye çalışanlar yanlış yapıyorlar.
Konu politik değil, etik! Sapla samanı ayırmak bu kadar zor olmasa gerek.
Öğretmenler, evlerinde ya da bir restoranda içtikleri için değil, bir okul binasında içtikleri için cezalandırıldılar. Siz ne istiyorsunuz? Okul da içki içilebilen bir yer mi olsun yani!
Görevden uzaklaştırılmaları bence doğru bir karar.
HABERE YORUM KAT