AKP ve DTP kapatılırsa, güneydoğu illerinin mecliste temsilcisi kalmayacak ve ortaya çıkacak boşluğu PKK'nın doldurma ihtimali artacak. Ulusalcı ve laikler içindeki aşırı unsurların güç mücadelesi Türkiye'ye pahalıya patlayacak

Türkiye son günlerde, bir kez daha çok boyutlu çekişmelere girdiğine işaret eden dramatik gelişmeler yaşadı ve görünen o ki, AKP'nin kapatılması talebiyle açılan davanın arkasında duran güçler, ülkeyi nereye götürmek istediklerini çok iyi biliyorlar. AKP'ye açılan davanın dayandığı suçlama laiklikle ilgili. Ancak, son zamanlarda ortaya çıkan sağlam veriler AKP'ye muhalif güçlerin projesinin totaliterliğini ve partinin çeşitli politikalarını durdurma eğilimlerini yansıtıyor. Laiklerin temel düşüncesi şüphesiz, laikliğin şu ana dek uygulanan anlamını korumak. Bu anlamın, Avrupa devletlerinde ve ABD'deki çağdaş laiklik modeliyle hiçbir bağlantısı yok. Hatta, Türk modelinin yeni bir laiklik modeli olduğunu söyleme imkânımız da yok. Dahası, diğer laiklik modelleriyle çelişmesi bizleri bu modelden uzaklaştırıyor.

Bu bir yönü. AKP'ye yönelik kampanyaya geçersek, partiyi yasaklama çabasının arkasındaki önemli hedeflerden birinin AB üyeliği yolunu kesmek veya en azından bu süreci aksatmak, Kürt sorununun da demokratik ve çağdaş yollarla çözümünü engellemek olduğunu ifade edebiliriz.

Taraf gazetesi, Türk ordusunun derin devlet güçlerinin mızrak başı olarak niyetlerini gözler önüne seren bir belgeyi ortaya çıkardı. 'Andıç' isimli belge yeni değil. 1990'larda da benzer bir belge ortaya çıkmıştı. Belgeyi 2006'da bir albay hazırlamış ve dönemin genelkurmay ikinci başkanına verilmiş. Yazılanlara göre belgenin hedefi, AB veya ABD'yi destekleyici faaliyetlerde bulunan akademisyen, gazeteci, iş adamı ve sivil toplum örgütü üyeleriyle ilgili dosyalar hazırlanması ve bu faaliyetlerle mücadele için tedbir alınması.

Genelkurmay Başkanlığı belgeyle ilgili yayımlananları henüz yalanlamadı. Ancak, laik ve ulusalcılar arasındaki şiddet yanlısı güçlerin, AB üyeliği sürecinin yanı sıra özgürlük ve demokrasinin genişletilmesinin Türkiye'yi böleceği görüşünde olduğu kesin. Söz konusu güçlere göre, AKP'nin projesi Batı'nın Türkiye'yi bölme ve Kürtlere kültürel haklar verme hedefleri için şemsiye görevi görüyor.

Özgürlük alanını daraltmak istiyorlar

Bu çerçevede 20 milletvekiline sahip Kürt partisi DTP ve 340 milletvekiline sahip AKP'ye kapatılma davaları açılması tesadüfi değil. Dahası, Türkiye'deki Kürt bölgeleri ve özellikle de güneydoğu ve doğu Anadolu, oylarını bu iki parti arasında paylaştırdı. Bu bölgelerden başka hiçbir parti milletvekili çıkaramadı. Yani AKP ve DTP'nin yasaklanması halinde, Kürt bölgeleri mecliste siyasi temsilden yoksun kalacak.

Belki de söz konusu iki partinin kapatılması talebinin temel hedeflerinden biri de bu. Türkiye'nin güneydoğusundaki ekonomik ve sivil kurumlar, Kürt bölgelerini siyasi boşluğa sokan ve bu boşluğu dolduracak birileri gerektiren bu duruma dair uyarıda bulundu. Zira 'terör', yani PKK dışında da hiçbir seçenek yok.

Milliyetçi eğilimlerin ve etnik gerginliklerin tırmandırılmasının gölgesinde, AKP'ye düşman güçler özgürlük ve demokrasi alanının daraltılması ve AKP'nin reformları nedeniyle bir nebze azalan nüfuzlarını geri almak için uygun bir fırsat gördü. İki proje arasında meydana gelen bu çekişme zorlu ve çetin geçeceği gibi, Türkiye'nin istikrar ve kalkınmasının da aleyhine olacak.

(Katar gazetesi Şark, Beyrut Stratejik Araştırmalar Merkezi Direktörü, 16 Nisan 2008)

Radikal gazetesi