1. HABERLER

  2. ETKİNLİK

  3. “Otorite ve Gençlik” paneli Youtube üzerinden gerçekleştirildi
“Otorite ve Gençlik” paneli Youtube üzerinden gerçekleştirildi

“Otorite ve Gençlik” paneli Youtube üzerinden gerçekleştirildi

Özgür-Der’in 2020-2021 aylık panel serisinin beşincisi olan "Otorite ve Gençlik" başlıklı program Haksöz Okulu Youtube kanalı üzerinden canlı yayın yoluyla gerçekleştirildi.

17 Şubat 2021 Çarşamba 12:04A+A-

Talha Kılıç / HAKSÖZ HABER

Güney Uzun’un moderatörlüğünü yürüttüğü programda; Nurcan Büyük, Murat Koç ve Bünyamin Sevim konuşmacı olarak yer aldı. Programda ‘’Otorite ve Gençlik’’ başlığı ana başlık olarak seçilirken, ‘Boğaziçi Olayları, LGBTİ Sapkınlığı, Alfabetik Kuşaklar, Otoriterleşen Devlet, Gençlik ve Yozlaşma’ alt başlıklar olarak yer aldı.

Güney Uzun Boğaziçi olayları hakkında geniş bir perspektif çizdikten sonra sözü Bünyamin Sevim’e verdi. Sözlerine “Boğaziçi liberal düşüncenin hâkim olduğu bir kale. Son yaşananlar ise liberal ahlaksızlığın bir göstergesi” diye başlayan Sevim “Özgürlük arayışı ilk olarak Batı'da doğmuş olup çıkışı itibari ile fıtri denilebilir. Bu fıtri arayışın beşeri ölçüleri günümüzde bireyci liberalizme dönüştü. Liberalizm özgürlük konusunda ilk olarak devleti hedefe koysa da bu hedefte dini olan da yer alıyor.” ifadelerine yer verdi. Müslümanın da doğal hakları görerek hepsine sahip çıktığını belirten Sevim çuvalın içinde ne olduğuna dikkat edilmesi gerektiğini ifade etti. Son olarak Sevim konuşmasında şunları kaydetti: “Arzuların dizginlenmediği bir zeminde her yıl bir sapkınlık üretilip LGBT harflerine ekleniyor. Sapkınlığa karşı getirilen eleştiriler karşısında insanlar, Antisemitizm gibi Homofobik olmakla ötekileştiriliyor, yaftalanıyor. Bu yaftalama insanın düşüncelerini değersizleştiriyor. En muhafazakâr toplumlara dahi LGBT aktivistleri kendilerine yer ediniyor. Muhafazakâr toplumun buna sessiz kalması mağduriyet söylemi ile doğrudan ilişkili.”

“Gençlik Türkiye'de Cumhuriyet yıllarından beri kurgulanmaya çalışılan bir mit. Ülkede sanatçı ve akademi takımının öyle bir etkisi var ki iktidar dahi onların arkasından konuşuyor. Layüsel bir konumları var ve gençler bundan etkileniyor.” diye sözlerine başlayan Nurcan Büyük “Gençlik meselesi gençler üzerinden değil, toplumsal bir olay olarak ele alınmalıdır. Aynı şekilde X-Y-Z kuşakları şeklinde gençlerin kategorize edilmesi, düşünsel anlamda bir sınıflandırma oluşturmuyor. Tüketime dair bir sınıflandırma.” diyor Nurcan Büyük. “Kâbe’ye yapılan saygısızlık Anıtkabir'e yapılsaydı büyük bir infiale sebep olurdu. Bir ineğin büstü devirdiği için sürgün edildiğini hatırlayalım” ifadelerine yer veren Büyük “Boğaziçililerin IQ fetişi ve ülkenin en akıllıları olduğu iddiası yerinde değil ama en sapkınları olma yolunda hızla ilerliyorlar. Elbette Boğaziçi’nde tek bir insan tipi yok. Son derece haysiyetli gençler de var.” dedi.

Murat Koç, “Bu meselede Melih Bulu'nun yetkinliğinden çok iki husus öne çıktı. Bunlar: atanma şekli ve Ak Parti'den aday olması. Atanma biçimini ahlaki bulunmaması makul, ancak atanması hukuki. Türkiye'de ilk defa atanma olmadığını da görmek lazım.” dedikten sonra sözlerine şöyle devam etti: “Sol Kemalist faşizmin kendisinden başkasına yaşam hakkı tanımadığını son olaylarda da gördük. Sol Kemalist çevrenin eylem sathında bizler yer alamayız. Belirli haklı gerekçeleri olsa da bunların varlık tasavvuru Müslümanların yok olması üzerine kuruludur. Statüko konusunda kimse Kemalistlerin eline su dökemez. Ülkenin kendisi statükocu bir anlayış üzerine kurulu. Ak Parti'de bununla mücadele etmişti ama zaman içerisinde dönüşüm yaşadı. Bu dönüşüm topluma da yansıdı. Türkiye’de akademik özgürlük mü var? İlkokuldan üniversiteye Atatürk'ün hayatını okuyoruz. Özgürlükçü bilinen üniversitelerin duvarları bile Atatürk resimleri ile dolu. Ağaç-çiçek edebiyatının nasıl vandalizme dönüşmesine izin vermediysek Boğaziçi protestolarının mahiyetinin bizim değerlerimize saygısızlık olmasını da kabul etmeyiz.” Koç son olarak “Gençlerin yaşadığımız toplum içerisinde Allah'a yönelimleri bizim sorumluluğumuzdadır. Kişilerin politik olana ilgilerinden evvel doğru bir İslam anlayışı ile donanmaları gerekir. Doğru bir İslam anlayışı olmadan yapılan değerlendirmeler savrulmalara neden olabilir” ifadelerine yer verdi.

HABERE YORUM KAT

2 Yorum