1. HABERLER

  2. HABER

  3. MEDYA

  4. Oda TV Şimdi de Kur’an Öğrenen Uygur Çocukları Hedef Gösterdi
Oda TV Şimdi de Kur’an Öğrenen Uygur Çocukları Hedef Gösterdi

Oda TV Şimdi de Kur’an Öğrenen Uygur Çocukları Hedef Gösterdi

“Kara propaganda sitesi” olarak bilinen Oda TV isimli haber sitesi, İslam’a ve Müslümanlara ait olan her şeye düşmanlıkta sınır tanımıyor.

30 Temmuz 2018 Pazartesi 13:48A+A-

Adı geçen site şimdi de manşetten muhbirliğe başladı! Adları, dilleri, dinleri yasaklandığı için binlerce kilometre öteden Türkiye sığınan Uygur mültecilerin kendi dillerini, Türkçe, Matematik ve Kur’an-ı Kerim öğrenmelerini sanki suçmuş gibi gösteren Oda TV, hükümeti de “Çin ile Kriz Çıkar” şeklinde tehdit etmekten geri durmadı.

Batılı bir haber ajansının Türkiye’deki Uygurların yaşamını konu alan haberinden “Terör Örgütü”,  “Hücre Evi” haberi çıkaran Oda TV, bu haberiyle kirli tarihine bir utanç sayfası daha eklemiş oldu.

***

Odatv sitesinde yer verilen Erkin Öncan imzalı sözüm ona “haber”:

700-001.jpg

Hükümetin bu görüntülerden haberi var mı?

Associated Press (AP) tarafından 20 Haziran tarihinde Youtube’a bir video yüklendi. "Uyghur minority find sanctuary in Turkey" (Uygur azınlık Türkiye’de sığınak buldu) başlıklı videoda, ülkelerinde ana dillerinde eğitim almalarının engellendiği iddia edilen Uygur Türklerinin bu "yaz okulunda" kendi dillerini öğrendiği aktarılıyor.

Ancak, AP tarafından yüklenen bu videoda bazı gariplikler göze çarpıyor. Bunlardan birincisi, yaşları 6 ile 10 arasında olduğu tahmin edilen çocukların Kuran sureleri okuyor oluşu. Üstelik, küçük yaştaki kız çocuklarının bazılarına baş örtüsü giydirilmiş durumda.

AP ise, yüklediği videonun açıklamasında “Küçük bir kız, Çin’de çocukların öğrenmesinin yasaklandığı Kuran’dan parçalar (sure) okuyor” ifadelerine yer veriyor. Düzenlenen okulda ayrıca Türkçe ve temel matematik derslerinin de verildiği iddia ediliyor.

Videodaki bir diğer gariplik ise, yüklenen videoda hiçbir şekilde açıklama veya adres bilgisinin bulunmaması. AP’nin bu videoyu konu eden ve bu başlıkla oluşturduğu bir haber de yok. AP’ye konuşan kimliği belirsiz Uygur kadın ise, düzenlenen okulun hem yaz okulu olduğunu, hem de ‘9. Aydan 6. aya eğitim veren bir okul olduğunu’ ifade ediyor.

Ancak, Uygur çocuklarına eğitim adı altında Kuran öğretilen bu kuruma ilişkin Milli Eğitim Bakanlığı’nın okul listelerinde herhangi bir kayıt bulunmuyor. Üstelik, Uygur ayrılıkçılarına ait, ‘Doğu Türkistan İslami Hareketi’ adlı terör organizasyonuna yakınlığıyla bilinen ve Türkiye’de faaliyet gösteren kurumların internet sitelerinde de konuyla ilgili bir açıklama ya da bilgi bulunmuyor.

Tam da bu noktada akıllara şu sorular geliyor: Bu okullar kimin? Resmi kayıtları var mı? Kimler eğitim veriyor? Devletin bundan haberi var mı?

"Şİ CİNPİNG GELDİKTEN SONRA DURUMUMUZ DAHA DA KÖTÜLEŞTİ"

Aynı videonun devamında ise ‘Dünya Uygur Kongresi’nin Türkiye’de 13-15 Temmuz tarihleri arasında düzenlediği ‘İnsan Hakları Savuma Atölyesi - Uygur Öncü Nesil Yetiştirme Programı’ başlıklı etkinliğin görüntülerine yer veriliyor. Görüntülerde ayrıca uluslarası alanda faaliyet yürüten Shahrezad Ghayrat isimli Uygur aktivist ve Dünya Uygur Kongresi yönetim kurulu başkanı Ömer Kanat’ın röportajlarına yer veriliyor.

Kanat, ropörtajında “Durumumuz, Şi Cinping’in Komünist Parti’nin liderliğine geçmesinin ardından daha da kötüleşti ve bu yüzden binlerce Uygur ülkelerini terk edip doğu asya ülkelerine göç etmek zorunda kaldı. Ancak sonunda, Uygurların çoğu Türkiye’ye geldiler, çünkü Türkiye’de kültürel, dini ve tarihsel bağlarımızdan ötürü kendilerini evlerinde hissediyorlar” ifadelerini kullanıyor.

ERDOĞAN VE BİNALİ YILDIRIM ÖYLE DEMİYOR

Ancak, Uygur ayrılıkçılarının aksine, Türkiye Cumhuriyeti ile Çin Halk Cumhuriyeti yönetimleri arasında Uygur meselesine ilişkin bir fikir birliği mevcut. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2015 ve 2017 yıllarında Çin Devlet Başkanı Şi ile yaptığı görüşmelerde, Sincan’daki olayları terör faaliyeti olarak nitelendirerek Çin’le stratejik işbirliğini bozmak isteyenlere izin verilmeyeceğini açıklamıştı.

Son Başbakan ve şimdiki Meclis Başkanı Binali Yıldırım ise, seçim sürecinde katıldığı Oğuzhan Uğur’un ‘Babala’ isimli programında, bölgede yaşayan Uygurlarla ilgili olarak "Teröre bulaşırlarsa, Çin'in toprak bütünlüğü ve egemenlik haklarına açıkça karşı çıkarlarsa biz onlara olumlu bakmayız" ifadelerini kullanmıştı.

Özellikle yandaş medyanın Çin konusunda ürettiği yalan haberlerin AKP hükümetinin Çin ve Uygur Türkleri politikasıyla tamamen zıt bir konumda oluşu, ve hükümetin bu konuda herhangi bir adım atmıyor oluşu zaten bilinen bir durum. Ancak, ortaya çıkan bu tür –ve muhtemelen çıkmaya devam edecek olan- ‘eğitim’ görünümlü cihatçı yetiştirme merkezlerine ilişkin hükümetin herhangi resmi bir adım atıp atmayacağı ise merak konusu.

 

HABERE YORUM KAT

5 Yorum