Muş Alparslan Üniveristesi Hayırda Buluşanlar Topluluğunun çağrısı ve bir çok öğrenci kulübünün desteği ile bir araya gelen öğrenciler, Aliya İzzet Begoviç Meydanında toplanarak basın açıklamasının yapılacağı Üniversite Merkezi Kütüphanesi önüne doğru tekbirler ve sloganlarla yürüyüş yapıp Merkezi Kütüphane önünde toplandılar. Programa sonradan Rektör Prof. Dr. Mustafa Alican, akademik ve idari personellerden de katılım sağlandı. Sunuculuğunu öğrencilerimizden Zana Pekar’ın yaptığı program öğrencilerimizden Mücahit Polat’ın Kur’anı Kerim tilavetiyle başladı.

Program Erdal Eker’in Filistin davasının önemini anlattığı konuşmasıyla devam etti. Eker konuşmasında şu noktalara temas etti.

Filistin davası son iki yüz yıldır düçar olduğumuz ırkçılık davasının ve dağınıklığımızın bir sonucudur. Hz. Ömeri Arap olduğu için, Selahattin Eyyubi, Kürt olduğu için, Abdulhamit han Türk olduğu için Mescidi Aksa’ya sahip çıkmadı, onlar Müslüman olduğu için, Süleyman (a)’ın adil varisleri oldukları için, Hz. Muhammed (a) çevresi mübarek kılınan mesciti miras bıraktığı için, bizim ve diğer tüm inanç grupları için özgürce dinini yaşayacak adil ve merhametli bir yönetime ihtiyaç duyulduğu için Mescidin kurtuluşu ve korunmasına azami gayret gösterdiler.

Bugün AKSA TUFANI bize direnmenin, inancı ile ayağa kalkmanın ve özgüvenin aşılayıcısı olmuştur. Gençler sakın sosyal medya yalanları, Amerikan emperyalizminin gücü, ümmetin yöneticilerinin acizliği bizleri aldatmasın. Siyonistler şeytanın mücessem halidir, onlar ancak savaştan anlarlar. Onlara karşı direnmekten başka çözüm yoktur.

Bizler Gazze için için dua etmeliyiz, duamızla tutarlı bir hayat sergilemeliyiz, şeytanın ve dostlarının, nefsimizin ayartmalarına aldanmadan, Allah’a yakınlık göstererek yaşamalıyız ki dualarımız kabul olsun. Hazır olmalıyız ve AKSA için teyakkuzda olmalıyız.

Allah Mazlum Filistin’i korusun.

Daha sonra basın açıklamasına geçildi.

Basın açıklamasının tam metni:

“Bismillahirrahmanirrahim!

Bizler Muş Alparslan Üniversitesi Öğrencileri olarak yıllardır Filistin topraklarında yaşanan ve bitmek bilmeyen hukuksuz saldırılarla sivillerin, çocukların, basın mensuplarının ve son olarak da geçtiğimiz haftalarda Siyonist İsrail tarafından başlatılan ve hala devam eden, soykırım derecesine varan katliamı protesto etmek amacıyla bir araya geldik.

Ey Müslümanlar!
Aksa Tufanı operasyonları Siyonist işgalcilerin maskesini tekrar indirmiş ve asimetrik savaşın en vahşi örneğini göstermiştir. Bugün Gazze’de yıkım, ölüm, vahşet, katliam varsa  Gazze’nin üstüne bombalar yağıyorsa Gazze’de elektrik yoksa, su yoksa, yiyecek yoksa, yaşama hakkı yoksa, Gazze’de sadece vahşi bir soykırım varsa Masum çocuklar, kadınlar, ihtiyarlar ölüyorsa bu 75 yıldır devam eden işgalin sadece son sahnesidir. Siyonist işgalci rejimin tekrar eden katliamlarıdır. Hastanelerde yer yoksa, yoğun bakımlar işlevsizse, jeneratörlerin yakıtı bittiyse bu da bizim imtihanımızdır. Bugün Gazze’de insanlık tarihinde görülmemiş bir vahşet yaşanmakta ise Emperyalist güçlerin desteğini arkasına alan Siyonist işgal rejimi, bütün dünyanın gözü önünde Gazze’de soykırım uyguluyorsa bu bizim sessizliğimizin, dağınıklığımızın ve ümmet olamamızın  sonucudur.

Ey Müslümanlar!
Siyonist rejim tarafından yıllardır adım adım işgal edilen Filistin’e sahip çıkın. Son aylarda Mescid-i Aksa’ya baskın düzenleyen terör şebekesine dünyayı dar eden Filistinli kardeşlerinize sahip çıkın. O kutsal mekânda Filistinli gençlerin direnişine sahip çıkın. Ümmetin yetimleri olan Filistinlilerin bağrından çıkan mücahitlerin direnişini destekleyin. Siyonist işgalci çetelerin burunlarını yere sürten, korkaklıklarını bir kez daha ortaya çıkaran Filistinli mücahitlere sahip çıkın.

Siyonist işgal rejiminin yenilmez denilen ordularının, delinmez denilen demir kubbelerinin, kendilerinden habersiz kuş uçmaz denilen istihbarat örgütlerinin dünyanın gözleri önünde zelil olduğu manzaraya yıllardır hasret kalmıştık. Hepimizin yüreğini ferahlatan bu görüntüleri sağlayan ve işgalci rejimi tüm dünyaya karşı rezil eden kahramanlara selam olsun. Müslümanlara güçlü bir öz güven aşılayan “Aksa Tufanıyla” şoka giren Siyonistlerin Ebrehe kibrini, yerle bir eden çağın ebabillerine selam olsun!

Ey Müslümanlar!
Mescid-i Aksa ve onu koruyan Filistin halkı; ümmetin yere düşen izzetinin, kesilen rüzgarının, tükenmişliğinin son bulması için yükselen bir mekan ve ayağa kalkan yiğitleridir. Gazze her zamanki gibi şehid olurken üzerimizdeki ölü toprağını silkeliyor. Bugün bizler onlara yardım ederken aslında kendimize yardım ediyoruz. Filistin’de olanlar, 1948’den bugüne Siyonist işgalci çetenin Filistin halkına ve topraklarına yönelik uyguladığı sistematik işgal ve katliamın son safhasıdır. Siyonist terör şebekesi yıllardır abluka altında tuttuğu Gazze’de sivil yerleşim yerlerini aralıksız bombalayarak kelimenin tam anlamıyla soykırım gerçekleştiriyor. Bütün dünyanın gözü önünde yaşananların tek sorumlusu Filistin’i işgal eden, on binlerce kişiyi katleden, milyonlarca kişiyi sürgün eden, Mescid-i Aksa'ya defalarca alçakça saldırılar düzenleyen Siyonist işgalci çetelerdir. Filistin halkına yapılan zülüm kabul edilemez.

Ey Müslümanlar!
Topyekûn bir soykırım hedefiyle hareket eden işgalci Siyonistler, mazlum Filistin halkını acımasızca katletmekte ve adeta bütün bir İslam âlemine meydan okumaktadır. Filistin halkı, yalnızca kendi topraklarını savunmamaktadır. İslam ülkelerinin izzetini ve şerefini de savunmaktadır. Hal böyleyken Müslüman ülkeler ekonomik ve askeri olarak Müslüman kardeşlerinin yanında yer almalıdır. Filistinli Müslümanlar, işgale karşı direnişlerinde yalnız bırakılmamalıdır. Canımızla, kanımızla, malımızla mazlum Filistinli kardeşlerimizin yanında olduğumuzu bir kez daha buradan haykırıyoruz. Filistin ve Mescid-i Aksa’nın özgürlüğüne giden her adımı destekliyoruz ve desteklemeyle devam edeceğiz. Bu yolda üzerimize düşen her türlü fedakârlığı Muş Alparslan Üniversitesi Öğrencileri olarak yapacağımıza hiç kimsenin şüphesi olmasın.

Buradan Dünya Müslümanlarına sesleniyoruz! Hakkı ayakta tutmak arzusunda olan tüm Müslümanlara sesleniyoruz! Filistin halkına sahip çıkın. Kahramanca direnen ve gönlümüze su serpen Mücahitlere sahip çıkın. Bir avuç inanmış mücahidin neler yaptığını ve neler yapabileceğini hepiniz gördünüz. Bu nedenle basit çıkarlarınızı bir tarafa bırakıp Kudüs’ün özgürlüğü için bir araya gelin ve tüm imkanlarınızı seferber edin.”

Rektör bey de basın açıklamasına destek vererek Türkiye’nin ve bizim tavırlarımızın önemine dikkat çeken kısa bir açıklamada bulundu.