
Modernliğin demir kafesinde yön arayışı
Mehmet Garip Tanyıldızı, modernliğin her alanı kuşatan total yapısı karşısında bireyin yaşadığı yönsüzlüğü ve bu kuşatmadan kurtulmak için öncelikle içsel bir hesaplaşma gerektiğini vurguluyor
Mehmet Garip Tanyıldızı/Akşam
Karmaşadan kurtuluş
Modernliğin içinde doğup modernliği benimsemeyen insanların durumunu en iyi anlatan ifade, herhalde karmaşadır.
En azından bugünün dünyası için bu böyledir.
Çünkü modernliği sevemeyen kişi, ferd-i vahid olarak devasa bir sistemle karşı karşıyadır.
Kendisi gibi modernlikle mücadele etme iradesi göstermek isteyen insanlarla birlikte hareket etse bile, önünde çok temel bir soru belirecektir.
Nereden başlamalı?
Mahrem alanlar da dâhil, gündelik hayattan uluslararası düzene kadar her şeyi kuşatan bu "demir kafes"in kilidi nerede?
Gardiyan kim?
Adeta tüm insanlık kolektif olarak modernlik hapishanesinin hizmetine koşulmuş gibi.
Mücadelenin başlangıç noktasının neresi olduğu sorusunun cevabı muğlak kalıyor.
Modernitenin zayıf karnının neresi olduğu da muallak.
Harekete geçmek için bir püf noktasına ihtiyacımız var.
Maruz kaldığımız ve mağduru olduğumuz bu hegemonyaya buğzediyorsak, bu püf noktasını bulmaya talip olmalıyız.
İtirazımızın hayat bulması için bir adım atmalıyız.
Ancak, sadece dışardan saldıran bir düşmanla karşı karşıya değiliz.
Evvela, içimizdeki modernlikle yüzleşmek ve hesaplaşmak zorundayız ki attığımız adım doğru olsun.
Çünkü modernliğin kuşatması ne kadar genişse, ona vereceğimiz karşılık da o kadar derin olmalı.
Yani hem adım atmamız gerekiyor hem de bu adımın içsel olması gerekiyor.
İçsel bir eylem...
İçimizde vuku bulacak ve bir şey eyleyeceğiz.
Akla ilk düşünmek geliyor değil mi?
Değilse, başka ne olabilir?
Dua?
"...acele etme. 'Rabbim, ilmimi artır' de."











HABERE YORUM KAT