1. YAZARLAR

  2. Mustafa Ünal

  3. MHP'ye 1 metre yaklaşmak
Mustafa Ünal

Mustafa Ünal

Yazarın Tüm Yazıları >

MHP'ye 1 metre yaklaşmak

10 Şubat 2010 Çarşamba 15:38A+A-

Geçen haftaki kavganın yaraları sarıldı ama siyasetin ortamı yatışmadı. Ankara'da rüzgârlar sert esiyor. Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin yerinde bir girişimle barış yemeği düzenledi.

Her partiye davetiye gönderdi, sadece CHP, 'Hayır, biz yokuz' dedi. Oysa CHP, barış ve uzlaşma gibi kavramları en çok kullanan parti. Siyasi tansiyonu düşürmekten başka amacı olmayan yemekli toplantıya katılmaması ilginç...

AK Parti ve MHP yöneticileri birlikte görüntü verdi ama o olumlu fotoğraf liderlerin konuşmalarına hiç yansımadı. Dün Meclis'te partilerin grup toplantıları vardı. Genel Kurul'daki GATA kavgasından sonraki ilk toplantı. Beklenti, genel başkanların siyasî havayı yumuşatıcı, yanlış anlamaları giderici mesajlar vereceği yönündeydi. Özellikle MHP'nin...

MHP'nin kurumsal olarak GATA skandalında nerede durduğu tam anlaşılamadı. Emine Hanım'ın sırf başörtüsünden dolayı GATA'ya alınmaması konusunda MHP ne düşünüyor? Bahçeli, kavgayı ateşleyen 'peygamber' gibi münasebetsiz benzetmenin -kaynağı kim olursa olsun- Parlamento kürsüsüne taşınmasını doğru buluyor mu?

Kavganın üzerinden günler geçti fakat ne Osman Durmuş ne de Bahçeli tashih yoluna gitmedi. Buradan MHP'nin Meclis kürsüsündeki o talihsiz konuşmanın arkasında durduğu sonucunu çıkarmak pekala mümkün.

Bilmem farkında mı, bu görüntü MHP açısından hiç de sağlıklı değil. MHP'nin geleneksel çizgisiyle asla örtüşmüyor. Tarihî misyonuna da ters. Siyasi rakibiniz de olsa Başbakan'ın eşinin sadece ve sadece başörtüsünden dolayı GATA'ya alınmamasına tepki koyamayan ve bunu istihza konusu yapan bir parti...

AK Parti'nin taşra yöneticisinin yaptığı peygamber benzetmesi densizlik. Doğru yaptığını söyleyen bir Allah'ın kulu da yok. Nitekim AK Parti yönetimi de o şahsı kapının önüne koydu. Peki, bu densizliği üstelik alaycı bir üslupla Meclis'e taşımak aynı şekilde densizlik değil mi? İki yanlıştan bir doğru çıkmaz. MHP yönetimi Osman Durmuş'un kastı farklı olsa bile, her türlü yoruma açık densizliğine karşı neden sessiz? Ayrıca Durmuş kastı aştığını veya yanlış anlaşıldığını da söylemedi.

MHP kurumsal olarak Osman Durmuş'un o konuşmasında herhangi bir sorun görmüyor olmalı. Ne Bahçeli'nin ertesi günkü yazılı açıklamasında ne de dünkü grup toplantısında Osman Durmuş bahsi yer aldı. Aksine MHP liderinin öfkesi Durmuş'u eleştirenlere... O kadar ki tepkisini isim isim saydığı NTV, Habertürk gibi yayın organlarının patronlarına kadar götürdü. Her dönemde iktidar ile bazı medya grupları arasında problem çıkar. Örneği çok. İlk kez bir muhalefet partisi geniş bir medya cephesi açtı. Bunun örneği ise yok.

GATA skandalına, Osman Durmuş'a hiç değinmeyen Bahçeli'nin hedefinde AK Parti vardı. Çok ağır üslup kullandı. Şu ifadeler Bahçeli'nin konuşmasından: 'Bunun adı 9. Haçlı seferidir. Yerlerinden kalkarak MHP sıralarına gelmeye çalışan, son bir hamle yaparak yanımıza gelmeye çalışanlar yorgun Haçlı kalıntıları gibidir'.

Türk siyasetinde, bugüne kadar partiler arasında sert tartışmalar, karşılıklı sataşmalar sıkça yaşandı. Dozunun biraz aşırıya kaçtığı da oldu. Parlamento çatısı altında 'Haçlı kalıntısı' gibi bir ifadenin kullanıldığını sanmıyorum. Çok ağır bir benzetme.

Bahçeli, burada da durmadı, sözlerini bir adım öteye götürdü. 'Bütün Meclis'e sesleniyorum' dedi ve ekledi: 'MHP'nin sıralarına bir metre yaklaşan, bundan sonra ne olacağını görecektir'. Bu sözün muhatabı bütün partiler... CHP ve BDP milletvekilleri fiziki olarak da MHP grubuna çok yakın oturuyorlar. Ama asıl hedef geçen haftaki kavgaya karışan AK Parti milletvekilleri. Bahçeli onlara 'bir metreden fazla yaklaşmayın' dedi. Yoksa kavgaya hazır olun.

Hiç şüphesiz partiler fikirlerin, düşüncelerin kavgasını verir. Bu normaldir. Ama siyasetin diliyle, fiziki güçle değil. Bahçeli'nin üslubu ve söyledikleri ne anlama geliyor? Yorumu siz yapın...

ZAMAN

YAZIYA YORUM KAT