Kahramanmaraş Özgür-Der Başkanı ve İnsan Hakları ve Özgür Gençlik Topluluğu danışmanı Doç.Dr. Celal Kurşun’un söz aldığı programda; Gazze’de anne ve babaların evlatlarının ellerine ve ayaklarına isimlerini yazdıklarını ve herhangi bir bombardımanda en azından evlatlarının parçalarını bulabilme ümidi ile yaşadıklarını ve hal böyleyken bütün şartlara rağmen bu mücadeleyi bütün dünyaya duyuralım diye Kudüs’ün özgürlüğüne giden bir yolda katâ geri adım atmayan bir Gazze direnişi ile karşı karşıyayız elhamdülillah! dedi. Konuşmasında israili’in sahip olduğu teknolojik silah ve ileri istihbarat sistemlerinin aslında ne kadar zayıf olduğunu belirten Kurşun, El Kassam Mücahitlerinin 7 ekimde Kudüs’e 35km ye kadar yaklaşmalarının bunun kanıtı olduğunu söyledi. Kurşun konuşmasında ABD ve İsrail’in maşası PKK’nın alçak saldırılarına da değindi ve Rabbimiz 12 kardeşimizin şehadetlerini kabul etsin dedi.

Programda kulüp başkanları Eda Nur Yokuş ve Burak Karataşçı okudukları basın metinleri ile ABD, İsrail ve PKK’yı telin etti.

Gazze’ye Selam Yürüyüşü ’ne destek veren Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Alptekin Yasım, Filistin’de yaşanan katliamı ve aynı zamanda ülkemizde yaşanan terör faaliyetlerini lanetlemek, protesto etmek için buradayız. Yaklaşık iki ayı geçkin bir süredir İsrail Gazze’ye ateş yağdırıyor, ölüm yağdırıyor. Ama bu aslında iki aydır olan bir olay değil. Bu yüzlerce yıldan beri ola gelen hilal ile haçın, İslamiyet ile Siyonizm’in mücadelesidir dedi.

Yürüyüşe katılan Kahramanmaraş İstiklal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Bakan Gazze’li kardeşlerimizin direnişini selamlarken PKK terörünü lanetledi.

Yürüyüş boyunca üzerinde üniversitede öğrenci ve hocaların Filistin için yazdıkları notların bulunduğu pankart taşındı. Yürüyüş sırasında. “Yaşasın küresel intifada”, “KSÜ'den Hamas'a direnişe bin selam”, “Zalimler için yaşasın cehennem”, “Kahrolsun PKK,  kahrolsun Israil”, “Katil İsrail/Abd Filistin'den defol” sloganları atıldı. Ayrıca Kahramanmaraş Platformu Başkanı Süleyman Eryaman aktivistler tarafından imzali Filistin bayrağını Doç. Dr. Celal Kurşun'a hediye/emanet etti. Daha sonra Doç. Dr. Celal Kurşun yürüyüşe katılanlarla Kudüs Ahdi’ni okudu.

KUDÜS AHDİ

Yüreğimin bir köşesinde Kâbe,

Diğer köşesinde Kudüs çağıldar benim!

Görklü Peygamberin emaneti,

Benliğimin derinliklerinde şakıyan ulvi hissiyatım benim!

Mukaddes davam ruhumda,

Nesilden nesile taşıyacak olan benim!

Elif gibi dururken dimdik Siyonizme,

Perçinlidir, eğilmez başın sahibi benim!

Selahaddin olur kükrerim,

Tevhit sancağını Mescid-i Aksa’ya dikecek olan yine benim!

Program sonunda Doç. Dr. Veli Aba bir asırdan beri Filistin’de gerçekleşen zulme karşı direnen kardeşlerimiz için dua yaptı.

Eylemde yapılan açıklama metinleri:

Öncelikle yürüyüşümüze katıldığınız için teşekkür ederim. Geçtiğimiz günlerde 12 şehit verdik, hepimizin başı sağ olsun, şehitlerimizin şehadeti kabul olsun.  Ülkemizde yaşanan terör saldırısını, dünya da yaşanan tüm zulümleri ve Gazze'de olan insani soykırımı şahsım ve topluluğum adına telin ediyorum.

İnsanım diyebilen herkesin bu saldırılara dur demesi gerektiğine inanıyoruz. Burada bir çok öğrenci var. Yarın bir gün kimimiz öğretmen, kimimiz doktor, kimimiz hemşire olacağız.  Bizlerin ülkemiz için dünya Müslümanları için yapacağı çok iş var.

Bugün Gazze'de bebekler katledilirken, çocuklar öldürülürken, büyük küçük herkes eziyet çekerken biz sadece dua ediyoruz diyemeyiz. Televizyon karşısında, kanaldan kanala geçerken kulağımıza fısıldayan Gazze'de 20 bin ölü haberleri sadece bir sayı değil. Dile kolay 20 bin kişi. Sosyal medya da görünenlerden daha fazlası yaşanıyor Gazze'de.

Kaç kişi annesiz, kaç kişi babasız bilemiyoruz. Açlıkla, soğukla, yalnızlıkla mücadele ediyorlar. Dünya da seyrediyor biz de seyrediyoruz. Biz deprem de bunu bir gece yaşadık ve o gece de kaldık değil mi? Peki onlar Kaç gecedir yaşıyorlar bunu ve daha kaç gece yaşayacaklar?

 Savaşlar, soykırımlar bitmedikçe bugün Doğu Türkistan'daki zulüm bitmedikçe, Arakan özgürlüğüne kavuşmadıkça, Suriyeli kardeşlerimiz normal şartlarına dönmedikçe bizim davamız bitemez.

Ksü öğrencileri olarak zulmün karşısında durmak Sütçü İmam'ın torunları olarak bunu yapmak zorundayız. Hamas bugün sadece kendi özgürlüklerinin değil Allah'ın mukaddes saydığı Kudüs'ün özgürlüğü için de mücadele veriyor ve inanıyoruz ki bu mücadele günün birinde zaferle sonuçlanacak...

Tüm imanı, inancı ve gücüyle bize direnişin ne olduğunu öğretiyor.

Zaferlerine ve şehadetlerine imrenerek bakıyoruz.

En büyük direnişçilerin birinden Gazze İslam üniversitesi rektörü Refaat Alareer'den bahsetmek istiyorum:  "sayılardan ibaret değiliz" projesiyle Gazze’de İşgalci Siyonist İsrail'in katlettiği insanların hikâyelerini aktarmıştı. İsrail saldırılarının hedefi oldu. Ailesiyle birlikte şehit edildi.  Ölmeden önce paylaştığı umuda dair şiirini sizlerle paylaşmak istiyorum:

"İlla ölmem gerekiyorsa, sen yaşamalısın…

Hikâyemi anlatmak için…

Eşyalarımı satıp bir parça kumaş ile uzun kuyruklu ve beyaz teller satın almak için…

Gazze’de, bir yerde bir çocuk, cennetin gözlerinin içine bakarken,

Kendi bedenine bile veda etmeden giden babasını beklerken,

Uçurtmayı görür…

Senin yaptığın uçurtmayı,

Ve bir an için bir meleğin ona sevgiyi geri getirmek için orada olduğunu düşünür.

Eğer ölmem gerekiyorsa, umut getirsin,

Bir masal olsun bu uçurtma… ”

Son nefesimiz tükenene kadar zulümleri konuşmaktan vazgeçmeyeceğiz ve unutturmayacağız. Ben Müslümanım ve Filistin diye bir davam var.

Eda Nur Yokuş

İnsan Hakları ve Özgür Gençlik Topluluğu Başkanı

***

Kıymetli hocalarım, kıymetli arkadaşlar

Bugün 75 yıldır artarak devam eden bir zulmü lanetlemek için üniversitemizde toplanmış bulunmaktayız. Osmanlı Devletini parçalayan Batı, topraklarımızın her bir karışında fitne tohumları ekmiştir. Bu tohumlar kanser hücreleri gibi büyümüş, çoğalmış ve Siyonist zalim İsrail, terörist hain PKK/YPG gibi İslam'a, insanlığa düşman örgütler olarak karşımıza çıkmıştır. Bugün coğrafyamızda işlenen hiçbir zulüm yoktur ki içinde Batı'nın kanlı eli olmasın!

İşte 7 Ekim' de bu amansız akına dur demek için paramotorlarını çalıştıran Hamas'ın yiğitleri bizlere bu zalimlerin ne iflah olmaz katiller, işgalciler olduğunu ortaya koymuştur. Biz bunu biliyorduk zaten!

Bugün İsrail'in katlettiği Gazze'li sayısı 20 bini geçmiş ve bunun en az yarısı çocuk şehitlerden oluşmaktadır. Bugün binlerce Rim dedesinin o müşfik bakışları önünde zalimlere sağır dilsiz dünyaya gözlerini kapatıyor. Maalesef bizler de bu tabloyu yüreğimiz parçalanarak izliyoruz. Elimizden gösteriler, açıklamalar boykotlardan başka bir şey gelmiyor. Hal böyleyken bu pasif sayılacak eylemlerimiz dahi ABD ve İsrail'i rahatsız etmiş tasması elinde azgın köpeklerini üzerimize salmışlardır. Batı'ya sadık PKK, efendilerinin buyruklarını yerine getirmiş ve alçak bir saldırı gerçekleştirmiştir. Bu saldırılar neticesinde 12 kardeşimiz feda-i can eylemiş ve Gazze’li yiğitler gibi onlar da üzerlerine düşen sorumluklarını bir an bile düşünmeden yerine getirmiştir. Allah yolunda ölenlere ölüler demeyiniz zira onlar diridirler. Rabbim fedakâr askerlerimizin ve Gazze'li kardeşlerimizin şehadetlerini kabul buyursun.

İşte bu da gösteriyor ki "benim meselem değil" deyip kurtulamayız. Ümmetin acısını yüreğimizde hissetmeden imanımız kâmil olmaz. Ayrıca Libya bize ne dersek Akdeniz'i kaybederiz. Akdeniz giderse Kıbrıs'ı, Karabağ’ı kaybederiz. En nihayetinde bir vücudun azalarıyız. Kudüs ağlarken İstanbul gülzar olmaz. Bu bilinçle bir daha ABD'yi,  Siyonist İsrail'i ve bunların maşası PKK'yı lanetliyoruz. Bir gün bu zalimlerden intikam almak için ümidimizi diri tutuyoruz. Kalbimizde Rim kadar masum bir öfke tufanı besliyoruz ve bu öfke tufanı, Aksa Tufanı'nın kardeşi olarak büyüyecek, sadece zalim İsrail'i değil bütün zalimleri Firavun gibi boğacak yok edecektir. Yaşasın Hamas, yaşasın Aksa, yaşasın Filistin! Kahrolsun ABD, kahrolsun İsrail, kahrolsun PKK, kahrolsun zalimler...

Burak Karataşçı

Yeniler Öğrenci Topluluğu Başkanı