1. HABERLER

  2. ETKİNLİK

  3. Kur’an’da çocuk konusu
Kur’an’da çocuk konusu

Kur’an’da çocuk konusu

İnönü Üniversitesi Bilgi ve Erdem Topluluğu Prof. Dr. Abdurrahman Ateş sunumuyla Kur'an'dan Dersler adlı programın dördüncüsünü, Tahrim Suresinin 7. Ayetiyle başlayarak, gerçekleştirdi.

28 Aralık 2023 Perşembe 22:13A+A-

Abdurrahman Ateş söze şu şekilde başladı:

Tahrim suresinin 6 ayeti ile ilgili geçen dersten ailenin korunması adı altında birkaç şey söylemeye çalıştık. Aile reislerinin sorumluluğunda olan bu görev aile fertleri tarafından korunmalıdır aynı zamanda çocuğun korunması önemlidir. Cehennemden korunması gereken çocuklarla ilgili birçok hususlar anlatılır.

Kur'an-ı Kerim'de çocuğun eğitilmesi ile ilgili anneden çok babadan bahsedilir. Bu konudaki görev de babaya verilmiştir, tabii ki de anne de onu destekleyecektir ya da ona yardımcı olacaktır. Çocuklarla ilgili anne babaların iki uç ifrat ve tefrid dediğimiz iki tavrında yanlış olduğunu anlatan iki ayete değinelim.

1. Çocuklarını başka ilahlara feda etmek; "Bunun gibi, ortakları, müşriklerden bir çoğuna çocuklarını öldürmeyi iyi bir şey gibi gösterdi ki, hem kendilerini mahvetsinler hem de dinlerini karıştırıp bozsunlar! Allah dileseydi bunu yapamazlardı. Öyleyse onları uydurduklarıyla baş başa bırak!" (En'am 187) 2. Çocuklarını Allah'a ortak koşmak;" “Andolsun, bize kusursuz bir çocuk verirsen kesinlikle şükredenlerden olacağız!” Fakat Allah onlara kusursuz bir çocuk verince, Allah’ın kendilerine verdiği bu nimet hakkında (sanki nimeti veren Allah değilmiş gibi) O’na ortaklar koşarlar. Allah, insanların ortak koştuğu şeylerden münezzehtir." (Araf 189-190) Ateş söze şöyle devam etmiştir: Bu konuyla ilgili meşhur bir hadis vardır. Peygamberimiz bu kıyamet ne zaman diye sorarlar Peygamber de şu şekilde cevap verir: "Cariyeler kendi efendilerini doğurduğu zaman". Bunun açıklaması da şu şekildedir; çocuklar annelerine cariye muamelesi yaptığı zaman yani anneler çocuklarına köle oldukları zaman. Dolayısıyla çocukları ne çok değersizleştirelim ne de yüceltelim.

Çocuklarla ilgili en önemli şey ailede namaz eğitimidir. Ebeveynlerin çocukları zorlaması emredilen tek ibadet namazdır. Bu da şu şekilde ifade edilmiştir;" 7 yaşına geldiklerinde çocuklarınıza namaz kılmalarını emredin, 10 yaşına geldiklerinde namaz kılmazlarsa onları dövün, yataklarını ayırın." Buradaki dövme konusu çocuğa her konuda şiddetli dövmek değildir, sadece bu ruhsatın ebeveyne verilmesidir. Aynı zamanda bu ruhsatı sadece anne baba çocuğuna karşı kullanabilir kız kardeşlerine ve erkek kardeşlerine böyle bir şey yapma hakkı yoktur. Bir Müslümanın namaz ibadeti sağlamsa diğer ibadetleri de sağlamdır her şey namaz ile başlar. O yüzden Allah Resulü çocuklara namazı tavsiye eder. Kur'an'da aile reislerinin kendilerinin sorumluluğu oldukları bir ibadeti kendi aile fertlerine emretme zorunluluğu açıkça bildirilen tek ibadet namazdır. "Ailene namaz kılmalarını emret kendinde ona sabırla devam et." Ve devam etmiştir: Bir diğer konu da ailede bir problem olduğu zaman Allah bu konuda nasıl bir çözüm sunuyor." (Evlilik hukukuna) baş kaldırmasından endişe ettiğiniz kadınlara öğüt verin, onları yataklarda yalnız bırakın ve onları dövün. Eğer size itaat ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın; çünkü Allah yücedir, büyüktür." (Nisa 34) Buradaki dövmede bir ruhsattır söz konusu şartlar olduğu zaman buna başvurulabilir şeklinde anlaşılmalıdır. Orada yükseklik ve tümseklik manasına gelen ~ نشوز : kelimesi önemlidir kadın için kocasını isyan etmesi erkek için hanımına eziyet etmesi dövmesi anlamında kullanılır kadının kocasına kafa tutun baş kaldırması aile ilişkilerini bozacak davranışlardır. "Eğer bir kadın kocasının kötü muamelesinden yahut yüz çevirmesinden endişe ederse aralarında bir uzlaşmaya varmalarında onlara günah yoktur ve sulh daha hayırlıdır. Nefisler de cimriliğe meyillidir. Eğer güzel davranır ve Allah’a itaatsizlikten sakınırsanız bilin ki Allah yaptıklarınızdan haberdardır. (Nisa 128) Boşanmayı düşünenler için zaten Nisa 35.ayette bir çözüm vardır. "Eğer karı kocanın aralarının açılmasından korkarsanız, erkeğin ailesinden bir hakem ve kadının ailesinden bir hakem gönderin. Düzeltmek isterlerse Allah aralarını bulur; şüphesiz Allah her şeyi bilen, her şeyden haberdar olandır." (Nisa 35) Ama önce anlaşmaya çalışmak sorunu çözmeye çalışmak daha hayırlıdır. Ateş son olarak şunları söyledi: Kur'an-ı Kerim'in aile gibi çok önemli bir konuda, en uç ve ekstra bir tedbirden bahsetmesi tedbirin genel ve sürekli başvurulabilir veya başvurulması gereken bir şey olduğunu göstermez. Bu bir emir değildir. Peygamber efendimiz kadına yönelik şiddetti yasaklamıştır. Bu ayetle çelişmez çünkü illa da dövmeyi esas alan bir ayet değildir. Peygamber efendimiz bu konuya veda hutbesinde de değinmiştir. "Ey insanlar! "Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allahtan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları Allah'ın emaneti olarak aldınız ve onların namusunu kendinize Allah'ın emri ile helal kıldınız. Sizin kadınlar üzerinde hakkınız, kadınlarında sizin üzerinizde hakkı vardır. Sizin kadınlar üzerindeki hakkınız yatağınızı hiç kimseye çiğnetmemeleri, hoşlanmadığınız kimseleri izniniz olmadıkça evinize almamalarıdır. Eğer gelmesine müsaade etmediğiniz bir kimseyi evinize alırsa Allah size onları yatakların yalnız bırakmanıza ve daha olmazsa hafifçe dövüp sakındırmanıza izin vermiştir. Kadınlarında sizin üzerinizdeki hakları, meşru örf ve adete göre yiyecek ve giyeceklerini temin etmenizdir," diyerek sözlerine son verdi.

ates-1.jpg

ates-2.jpg

HABERE YORUM KAT

1 Yorum