Beyrut'ta Hizbullah tarafından kaçırılan Türk pilotlar, Kuzey Kasırgası isimli Suriyeli muhalif grubun elinde rehin tuttuğu Lübnanlı dokuz kişi karşılığında nihayet serbest bırakıldı ve evlerine döndü.

Pilotlarımızın sağ-salim ailelerine kavuşmaları şüphesiz sevindirici ve bu açıdan bakınca önemli bir başarı kabul edilebilir.

Fakat takas operasyonunun üzerinde düşünülmesi gereken noktalar ve cevabı aranması gereken sorular var.

Çok ilginç bir tabloyla karşı karşıyayız.

Pilotların dönüşüyle Türkiye'de zafer havası yaşanırken Lübnan'da da rehineleri Suriyeli muhaliflerin elinden kurtarmanın  sevinci yine büyük bir başarı ve zafer havasında kutlanıyordu.

Lübnan'daki genel kanaat şöyle:

"Türk pilotları kaçıranlardan Allah razı olsun. Çünkü pilotlar kaçırılmasaydı Suriyeli muhalifler Lübnanlı rehineleri teslim etmeyecekti."

Lübnanlılara göre Hizbullah iki Türk pilotu kaçırdı ve rehinelerini kurtardı.

Yani gerçek anlamda zafer kazandı.

Türkiye ise Suriyeli muhalif gruptan Lübnanlı rehineleri alıp Hizbullah'a vererek pilotların serbest bırakılmasını sağladı.

Ankara açısından kazanılan bir zafer varsa o da Kuzey Kasırgası isimli grubun elinden dokuz Lübnanlıyı alma başarısıdır.

Yani Suriyeli muhaliflere karşı kazanılan bir zafer...

Lübnanlı rehineleri elinde tutan Suriyeli grup ne aldı?

Hiçbir şey.

Katar'ın Kuzey Kasırgası'na rehineleri serbest bırakması için para ödediği iddia ediliyor?

Katar o parayı neden ödesin?

Ne rehineler Katarlı ne de pilotlar.

Parayı rehinesini kurtarmak isteyen öder, aracı değil.

Bu takasın kaybedeni ise Suriyeliler.

İkiyüz civarında, daha çok veya daha az Suriyeli kadının Baas rejimi cezaevlerinden salıverileceği söylendi fakat henüz bırakılan tek bir Suriyeli kadın yok.

Bundan sonra bırakılır mı?

Çok zor.

İstanbul'da ve Beyrut'ta zafer çığlıkları atılırken Suriyeliler derin bir üzüntü içinde "Herkes istediğini aldı. Peki ya biz?" sorusunu soruyordu.

Kabul edelim veya etmeyelim pratikte şu şekilde bir denklem oluştu:

 Suriyeli muhalif gruplar İranlı askerleri veya Hizbullah militanlarını esir alır.

Bunun üzerine Hizbullah birkaç Türk vatandaşını rehin alır ve Ankara'ya "Adamlarımızı Suriyeli muhaliflerden kurtarın ve bize teslim edin" der.

Türkiye de rehin tutulan vatandaşlarını kurtarmak için Suriyeli muhaliflere baskı yapar ve muhaliflerin İranlı askerleri veya Lübnanlı militanları serbest bırakmalarını sağlar.

Suriyeliler Türkiye'nin devrime verdiği büyük destek ve şükran duyguları nedeniyle pilotlarımızın sağ-salim evlerine dönmelerinin sevincini paylaştılar ve bizimle birlikte mutlu oldular.

Fakat yukarıdaki denklemden hiç de hoşnut değiller.

Kuzey Kasırgası, takas sonrası Baas rejiminin anlaşmaya bağlı kalmadığını ve söz verdiği halde Suriyeli kadınları bırakmadığını açıkladı.

Ayrıca, Irak ve Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütünün saldırıları nedeniyle rehineleri daha fazla elinde tutamayacağı için Türkiye'ye teslim ettiğini söyledi.

Hizbullah "hacılar"ına ve Türkiye pilotlarına kavuştu.

Bundan sonra artık ne söylense boş.

MİLAT