Tahir Eşkil’in konuyla ilgili açıklaması şöyle:

“15 Temmuz darbe girişimi sonrası FETÖ/PDY mensuplarının kamu görevinden uzaklaştırılması ve ihracı sürecinde adil, sağlıklı, şeffaflık ve hassasiyet içinde yürütülmesi, açığa alınan öğretmenlerle ilgili belirsizliklerin acilen giderilmesi, yapılan hataların telafi edilmesi, teknik konuların tüm ayrıntılarıyla aydınlatıldıktan sonra tasarrufa konu edilmesi, toplumun adalet duygusunun yara almaması gerekir diyerek defalarca açıklamalar yapmıştık.

15 Temmuz darbe girişimi sonrasında FETÖ/PDY mensuplarının kamu görevinden uzaklaştırılması sürecinde Milli Eğitim Bakanlığı tarafından KHK’ler ile kamu görevinden çıkarılma işlemleri gerçekleştirilmiştir. Haklarında açığa alma/görevden uzaklaştırma tedbiri uygulanmasına rağmen kamu görevinden çıkarılmayan bir kısım eğitim çalışanı da halen açıkta olup bunların büyük kısmı hakkında hâlihazırda herhangi bir inceleme ve/veya soruşturma yapılmamıştır.

Bakanlığın yaptığı bu çalışmaların yanında valiliklerce de açığa alma/görevden uzaklaştırma işlemleri yürütülmüş, ancak bu işlemlerin ve belirlenen kıstasların birbirinden çok farklı uygulamalar olduğu, iller arasında bir uygulama birliğinin bulunmadığı gözlemlenmiş olup defalarca bu husus dile getirilmiş, açığa alınmaların birkaç kişinin ihbarı ya da sudan sebeplerle açığa alınmaması gerektiği yetkilerle yapılan müzakerelerde kendilerine beyan edilmiştir.  Açığa almaların mağduriyetler oluşturduğu ve bir an önce gerekli inceleme ve soruşturmaların bitirilerek göreve iade noktasında adil ve hızlı karar verilmesi gerektiği hususu kendilerine hatırlatılmıştı.

Şimdi soruyoruz yetkililere; ilimizde ihraç edilenlerin ve açığa aldıklarımız 1000 kişi civarında ama kimseden bir ses yok diyenler, şimdi istedikleri sesi duydular mı?  Kraldan çok kralcı kesilenlerin vicdanı acaba şimdi biraz olsun sızladı mı?

Hiç kimse ülkemizin içinde bulunduğu şartları, “Olağanüstü Hal” durumunu bahane ederek, keyfilik süremez/sürmemelidir. Devlet-Millet kaynaşmasının en fazla ihtiyaç duyulduğu bu zamanda vicdanları kanatacak, adalet duygusunu tahrip edecek kararlardan ve uygulamalardan şiddetle kaçınılması gerekir.

Hukukun temel ilkelerinden birisi suç ile ceza arasında orantı olmasıdır. Bir birim suç işleyene, On birim ceza verirseniz, bunun bir birim cezası yerinde ve doğru, geri kalan dokuz birim ceza adaletsizliktir, haksızlıktır, zülümdür.

Şeyh Edebali’nin tavsiyesinde ifadesini bulduğu gibi; “İnsanı Yaşat ki, Devlet Yaşasın” sözü 600 yıl cihana hükmeden Osmanlı’nın temel felsefesi olmuştur. İnsana hizmet devletimizin ve bürokrasinin anlayışı ve yaklaşımı olmalıdır.

Öğretmenimiz ve üyemiz Ergülü Yıldız’a Allahtan rahmet diliyor; ailesine, yakınlarına ve eğitim camiasına baş sağlığı diliyoruz.

Yetkililerden Ergülü Yıldız öğretmenimizin intiharını eşine, çocuklarına ve ailesine izah etmelerini bekliyoruz.” dedi.

Kaynak: Habercim19.com