AYDIN AYAR / HAKSÖZ-HABER

15 Temmuz darbesinden sonra darbeci Kemalistlere tabiri caizse gün doğdu.  Günah galerilerinden kurtulma imkanı ve Ergenekon-Balyoz davalarından aldıkları tazminatlarla topluma hem suçsuz olduklarını hem de Atatürk ilkelerinden sapma halinde zinde kuvvetlerin teyakkuzda olduğu propagandasını sürdürdüler.

Esasında geçmişleri darbeler tarihi ile dolu olan Kemalist bürokratik oligarşinin 15 Temmuz darbesinden sonra büründüğü kuzu postunun sahici bir nedamet hissinden çok sinsi bir politik tutum olduğu malum tarihi pratikleri muvacehesinde açıktı.

103 amiralin yaptığı açıklama bürokratik oligarşinin darbe hevesinin devam ettiğinin işareti. Kullandığı dil açısından üstenci, buyurgan. Yaslandığı değer kümesi Kemalist ideoloji, hedef aldığı siyasi iktidar.

“Diğer taraftan; son günlerde basında ve sosyal medyada yer alan kabul edilemez nitelikteki bazı görüntüler, haber ve tartışmalar ömrünü bu mesleğe adamış bizler için çok derin bir üzüntü kaynağı olmuştur. TSK ve özellikle Deniz Kuvvetlerimiz son yıllarda; çok bilinçli bir FETÖ saldırısı yaşamış ve çok değerli kadrolarını bu hain kumpaslara kurban vermiştir. Bu kumpaslardan çıkarılacak en önemli ders; TSK’nin, anayasanın değişmez, değiştirilmesi teklif edilemez temel değerlerini titizlikle sürdürmesi zaruridir .”

“Bu kin ve öfke neden?” demek saf dillilik olur.

Yine bildiride sergilenen aşağıdaki tehdit ve geçmiş hatırlatmasından da anlaşıldığı gibi:

“Bu gerekçelerle, TSK ve Deniz Kuvvetlerimizi bu değerlerin dışına çıkmış, Atatürk'ün çizdiği çağdaş rotadan uzaklaşmış gösterme çabalarını kınıyor ve tüm varlığımızla karşı çıkıyoruz. Aksi halde, Türkiye Cumhuriyeti, tarihte örnekleri olan, bunalımlı ve bekası için en tehlikeli olayları yaşama risk ve tehdidi ile karşılaşabilecektir.”

Türkiye siyasetine ortak değer olarak dikte edilen Kemalist ideolojinin kendi müntesiplerince hangi ruh ve bilinçle sahiplenildiği unutulmamalıdır.