1. YAZARLAR

  2. Ergun Babahan

  3. İsrail karşı atakta
Ergun Babahan

Ergun Babahan

Yazarın Tüm Yazıları >

İsrail karşı atakta

17 Haziran 2010 Perşembe 18:54A+A-

İsrail dünyada en etkili propaganda makinesine sahip ülke.

Karşısına çıkan her ülke veya şahsı, etiketleyerek etkisiz hale getirebilir, itibarsızlaştırabilir.

Türkiye ile yaşadığı gemi krizinin ardından aynısını yapıyor.

Özellikle Amerika’nın gazete ve televizyonları bu amaca pervasızca hizmet ediyor.

New York Times’ın dünyaca etkili yazarlarından biri olan Thomas Friedman bu amaçla İstanbul’a gelmiş.

Başta Doğan medyası olmak üzere laikçi kesimlerle görüşmüş.

Görüşmeleri sonunda da “Türkiye’nin İslamcı Hükümeti”ni yerden yere vuran bir yazı kaleme almış.

Tarafsız, yansız bir yorumcu olduğu için İsrail’in uluslararası sularda, silahsız insanlarla dolu bir gemiyi, komandolarla basıp 9 kişiyi öldürmesine değinmemiş.

Olsun.

İsrail’in bu olayı soruşturmak üzere kendi yurttaşlarından oluşan bir komisyon kurmasını da eleştirmemiş.

O da olsun.

O yapabilir.

Çünkü The New York Times’ın yazarı.

Onlar haberleri çarpıtabilir, görmezden gelebilir, Irak’ta Amerikan işgali sonucu binlerce insanın öldürülmüş olması gerçeğini örtebilir.

Amerika Suudi Arabistan’la, diktatörlükle yönetilen Mısır’la kanka olabilir ama Türkiye, İran’la yakınlaşırsa, İslamcı olur.

Suriye ile ittifak kurarsa, şeriat kapıda demektir.

Müslüman ülkeler müslüman ülkelerle yakınlaşırsa İslamlaşır, hıristi
yan ülkeler için böyle bir tehlike olmadığı için onlar bu kuraldan muaftır.

Türkiye’nin eksenin kaydığını, Malezya gibi olduğunu söyleyenlerin kankası onlar.

Üstelik bu topraklara medeniyet getiren beyaz adamların sözcüsüler.

Üstüne üstlük insancıl, sevgi dolu dinler olan hıristiyanlık ve yahudiliğin temsilcileriler.

Ne derlerse dinlemek lazım.

Türkiye, İsrail’e yanlış yapıyor diyorsa doğrudur.

Hikmeti kendinden menkuldur.

Bunun arkasından hükümeti değiştirme yolunda akıllar başlayacaktır.

Türkiye eksenini kaydıran bir iktidarla yola devam edecek değil ya!

Ekseni doğrultacak bir formül bulunur.

Şu eksen düzelsin de ne olursa olsun.

Göz göre göre İsrail zora giriyor.

Koskoca New York Times buna göz mü yumacak?

Anlamadığım New York’tan yazabileceği bir yazı için kalkıp İstanbul’a gelmiş.

Gazetenin parası ziyan olmuş.

Friedman cephesinde yeni bir şey çıkmamış ama hükümetin nasıl bir cepheyle karşı karşıya olduğunu görmesi açısından yararlı olmuş.

İsrail yanlısı Batı medyası, İsrail, neo-conlar, Türkiye’nin laikçileri, sivil-asker bürokratları.

Değişik bir karma ama 28 Şubat’tan zaten tanıdığımız bir tablo.

Hükümet cesur ve kararlı davranmazsa, başaşağı gidebilir.

En azından Friedman bunun mesajını vermiş.

Bakalım neler olacak?



Tuz

Küçük bir sağlık sorunu nedeniyle bir süredir tuz da, tuzlu herhangi bir ürün de yiyemiyorum.

Aslında ömür boyu sürdürülmesi gereken bir beslenme biçimi olduğunu Prof. Dr. Murat Tuzcu’nun son kitabı “Kalbimizi Dinleyelim” kitabında bir kez daha okudum.

Tuzcu’nun verdiği şu örneğe bakın yeter:

Hollanda’da yapılan bir araştırmada, aynı yaşta bebekler iki gruba ayrıldı.

Bir grup az tuzlu mamayla beslendi. Öbür gruptaki bebeklerin beslenmelerine müdahalede bulunulmadı.

Birkaç ay içinde, az tuzlu yiyen bebeklerin kan basıncı diğerlerine göre biraz daha düşük bulundu.

Daha da ilginci, sonradan az tuzlu beslenmeyi bıraksalar bile, tansiyonlarının akranlarına göre hep düşük olduğu görüldü.

Bu olumlu etkinin on-onbeş yıl sonra bile devam ediyor olması dikkat çekiciydi.

STAR

YAZIYA YORUM KAT