1. HABERLER

  2. YORUM ANALİZ

  3. İran, Suriye ve Hizbullah Denklemi
İran, Suriye ve Hizbullah Denklemi

İran, Suriye ve Hizbullah Denklemi

Aradaki samimiyet ve güven ortadan kalkarsa, vahdet ve dayanışma üzerinde yükselen Lübnan Hizbullahı bu işten yara alır.. Bana kalırsa Hizbullah’ın gücü Suriye üzerinden İran’ın gönderdiği Rus ve Çin silahlarından ibaret değil..

09 Ağustos 2011 Salı 03:05A+A-

Bana sorarsanız.. / Abdurrahman Dilipak

Dün kaldığımız yerden devam edelim.

İnternet andıcı davasını biliyorsunuz.. Bana kalırsa en büyük internet andıcı bu değil.. İçinde ABD, İsrail ve İngiltere’nin de yer aldığı daha büyük ve daha tehlikeli bir internet andıcı ile karşı karşıyayız. Bir sürü İslami dersler veren internet sitesinde çok tehlikeli mesajlar verilmektedir..

Şii-Sünni ihtilafını Mehdiyet ile ilişkilendiren siteler konusunda ihtiyad edin..

Şiilik, Selefilik / Vehhabilik ve tasavvuf konusunun birlikte ele alındığı ortamlarda başka hesapların işin içinde olabileceğini unutmayalım.. Ben, sanki, adım adım kirli bir oyunun içine doğru çekilmek istendiğimizi düşünüyorum..

Bazı internet siteleri daha şimdiden delillerini, kaynaklarını göstererek Şiilerin Mehdisinin Deccal olduğunu yazıp çizmeye başladılar bile.. Kayıp imamın şeceresi belli olduğu halde onun Beni İsrail ricalinden biri olduğunu ve Davud ve Süleyman aleyhisselamın şeriatı ile amel edeceğini söylüyorlar.

Bir sürü İsrailiyat, bir sürü yalan yanlış rivayetle, birileri bir çatışmaya körükle gidiyor sanki..

İran da, Suriye’deki diktatörlük karşısındaki tutumu ile Sünni dünyasındaki saygınlığını ciddi bir şekilde riske soktu..

Hadi Ahmedi Nejat Hüccetiye hareketinin etkisinde Mehdiyetle ilgili böyle bir politika izliyor, Kum ne diyor bu hususta? Rehberlik ne diyor, Pastar ne diyor, Bazar ne diyor, Meclis ne diyor?

Eğer aradaki samimiyet ve güven ortadan kalkarsa, vahdet ve dayanışma üzerinde yükselen Lübnan Hizbullahı bu işten yara alır.. Bana kalırsa Hizbullah’ın gücü Suriye üzerinden İran’ın gönderdiği Rus ve Çin silahlarından ibaret değil..

Ahmedi Nejat Suriye politikası ile birilerinin körükle gittikleri yangına benzin döküyor.

Suriye yönetiminin devam etme şansı yok.. Akılsızca bir yola saptılar ve kan döktüler.. İran böyle davranarak hem Suriye’yi, hem de Sünni dünyayı kaybedecek gibi gözüküyor..

Suriye bir bakıma, Ahmedi Nejat’tan aldığı cesaretle böyle bir çılgınlığa kalkışmıştır..

İran Suriye’yi elde tutayım derken Türkiye’yi kaybetmeyi göze mi alıyor yoksa.. Suriye ve İran Türkiye’yi kaybederse, bu boşluğu ne İran için tek başına Suriye, ne de Suriye için tek başına İran doldurabilir..

Bu işde Suriye kadar İran da yara alıyor.. Ben İran rejiminin Suriye rejimi ile ideolojik ve dini bir birlikteliğinin olduğunu düşünmüyorum. Nuseyrilik, Caferiyenin Sünniliğe uzaklığından daha uzaktadır Caferiliğe. İran’ın bir tramplen tahtasına, bir üsse ihtiyacı var Lübnan ve İsrail’in sınırında.. Tamamen stratejik, askeri ve siyasi sebeblerle bu sürece dahil oluyor.. Bir diğer konu da Mehdi’nin zuhuru, hareket alanı açısından. Bu da tabii ki dini arka planı olan bir konu. İran için bugünün değil yakın geleceğin önemli bir konusu.. Eğer bu konuda, beklenen gerçekleşecekse Şia Sünni dünyanın desteğini arkasına almadan hiçbir yere gidemez. Eğer bu iş bir Şii-Sünni hesaplaşmasına dönecek olursa da, bu durum İsrail’in emellerine hizmet etmekten başka bir işe yaramaz..

İran Suriye’den vazgeçmek zorundadır.. Esad kaybetti. Muhtemelen bu işle böyle devam edecek olursa o da kendini Lahey’de bulacaktır..

İran için de Suriye için de Türkiye’yi kaybetmek, elde etmeyi düşündüğü hiçbir başarı ile eş değer değildir.

İnternetteki yalan-dolan, kafa karıştırıcı yayınlar konusunda ihtiyad edelim.. Birileri bizim kan ve gözyaşlarımız üzerine kendilerine iktidar ve servet hesabı yapıyor..

Orta yol en iyisidir. Sözü dinleyip doğrusuna destek vermek gerek. Her hangi bir iş de de aynı metot geçerli. Şu meselede şu, bu meselede bu haklıdır. Biz her zaman haklılardan yana olalım..

Fitne zamanında her şey birbirine karışır.. Öfkeyle kalkan zararla oturur. Fasıkların haberlerine dikkat edelim lütfen. İstişare ve şûra ile hareket edelim. Bize hayır gibi gelen şeylerde şer, şer gibi gelen şeylerde de hayır olabileceği ihtimalini elden bırakmayalım.. Ayetlerde apaçık belirtilmeyen hususlarda hemen hareket etmeyelim.. Kardeş kanına elimize bulamayalım. Birilerine olan öfkemiz bizi onlar hakkında adaletsizliğe sevk etmesin.. Yoksa düşmana gerek kalmaz, kendi kendimizin işini bitiririz.. Şeytan da düğün bayram eder.

Hz. Ali ve Hz. Hasan-Hüseyin’in başına gelenleri biliyorsunuz. Bir sürü insan dillerinin ucuna Allah’ın ayetlerini geçirip, ayetleri savaştırmadılar mı, haşa!

Kerbela’dan ders alalım. Fitneye alet olmayalım.. Ramazan ayıdır, çokça dua edelim. O dualarımız olmasaydı, ne işe yarardık ki!

Selâm ve dua ile..

YENİ AKİT 

HABERE YORUM KAT

5 Yorum
  • antiemeperyalist / 12 Ağustos 2011 14:19

    Turkiye kendini ispatlasin ve guven kazansin.
    Suriye rejmi saglam ve guvenilir.
    Suriyedeki terorist grublar amaclarina ulasamiyack
    Asil hedef Iran, Turkiye vs dir. Turkiye oyuna gelemesin.

    Yanıtla (0) (0)
  • Sadık AYDIN / 09 Ağustos 2011 19:54

    Beşar ve Baas Kalsa'da kötü gitse'de kötü deniliyor. Hiç olmazsa Mazlumdan yana Zalime cephe alınsa'da akıl tutulmasından, çıkmaz teorilerden kurtulunup Müslümanca bir tavır alınsa.

    Yanıtla (0) (0)
  • cihadruhu / 09 Ağustos 2011 19:05

    yau ne kem küm ediyosunuz. Suriye'de milyonlarca Müslüman, yani Suriye'nin gercek sahipleri "Esad defol, rejimin düsmesini istiyoruz" diyor. 3-5 tane kendini bilmez yamuk, "Nasil bir proje var, biz saglikli gecis istiyoruz, Esad gitsin ama ne olacak" gibisinden cart-curt ediyolar.

    Size mi soracak millet, Suriye'li Müslümanlar tekbirlerle rejimi protesto edip, kanlari pahasina zalime haykirirken.

    Yanıtla (0) (0)
  • ahmet / 09 Ağustos 2011 11:36

    suriye muhalefeti ve lideri kimdir?esed'den sonrası için nasıl bir suriye projeleri var? kimse bu soruların cevabını vermiyor. suriye'de olan bitenlerle ilgili gelen bütün haberler "görgü tanıkları"nlarından ibarettir. bu bilgiler üzerinden olayları yorumluyoruz. iran suriye'den bütün baskı ve dayatmalara rağmen bugüne kadar dostluk ve ahde vefadan başka birşey görmedi. onun içindir ki bugünlerde başkalarının yaptığı gibi onu kurtlar sofrasına feda etmeyecektir. çünkü bu dostluğun temeli iki ülkenin menfaatleri değil... islamın maslahatıdır. kaldı ki yazar iran'ın türkiye'yi bu duruşu ile kaybedebileceğinden bahsetmektedir. suriye üzerinden direniş ve filistine giden silah taşıyan uçakların ve tırların önünü keserek onlara el koyan komşu türkiyenin kaybı için "kaybedenin üzülmeyeceği,bulanında sevinmeyeceği " bir durum olarak görüyorum.

    Yanıtla (0) (0)
  • murat tuzcu / 09 Ağustos 2011 11:07

    selamun aleykum

    suriye'de olup bitenlerin sadece rejime isyan olmadığı biliniyor artık.
    karşılıklı çıkarlar doğrultusunda yapılan ittifaklar, ittifaka dahil olmayanları üzüyor, olayları anlaşılamaz kılıyor.
    bölgede iran'ı yalnızlaştırma ve siyonist rejimi güvenceye alma girişimi suriye üzerinden planlanıyor olabilir.
    bu şeytani plana karşı geliştirilen çözümün ne kadar sahih ve ne kadar kapsayıcı olduğu tartışılır.
    tartışılmalıdır da zaten.
    lakin mevcut durum tartışılırken zihnin çıkış merkezi neresi olacaktır?
    hangi saiklerle olayı tahlil edip sözümüzü söyleyeceğiz?
    suriye herkesin imtihanı oldu.
    iran'ın islami endişeleri tartışılır duruma geldi.
    atasoy abimiz "islam müntesipleri tarafında işgal edilmiştir" derken ne kadar da haklıymış.
    mezhebi kaygıların islami kaygıların önüne geçmiş olması, geçiyor olması büyük bir enkazın altında kalmak gibi.
    can çekişiyoruz, canımızı çekiştiriyoruz.
    adeta kendi canlarımıza kendi canımızıda katarak kıyıyoruz.
    mehdiyet konusunda ihtiyad edelim.
    doğru.
    ihtilafı derinleştirmenin kör kuyuları çoğaltan ve de derinleştiren çıkmazına girmeyelim.
    bu da doğru.
    iyi de daralan kalbimizi hangi genişliğe koyalım?
    sıkışan ruhumuzu nerede huzura kavuşturalım?
    inşirah etmek.
    feraset dağına çıkmak.
    furkan olan kitab'ın bahar dallarında dolaşmak.
    14 asırlık tarihin dini ve kültürel birikimi bizimle, bize bakıyor.
    32 yıllık bir tecrübenin bahar dallarında sonbahar mevsimi huruc ediyor.
    neler oluyor allah'ım?
    tarih tekerrür etmesin artık.
    nasıl ki elçinin kalbini genişlettin bize de aynı ferahlığı ver.
    fiemanillah...

    Yanıtla (0) (0)