1. HABERLER

  2. ETKİNLİK

  3. İnönü Üni.’de "Kur'an ve Hikmet" konusu işlendi
İnönü Üni.’de "Kur'an ve Hikmet" konusu işlendi

İnönü Üni.’de "Kur'an ve Hikmet" konusu işlendi

İnönü Üniversitesi Bilgi ve Erdem Topluluğu hanımlara yönelik  "Ramazan Sohbetleri" programının dördüncüsünü  İlahiyat Fakültesi  Camii Seminer Salonunda  Dr. Gülşehla Türkmen  ile  "Kur'an ve Hikmet" konusunu gerçekleştirdi.

31 Mart 2024 Pazar 16:02A+A-

Gülşehla Türkmen sözlerine şöyle başladı:

Kur'ansız yaşanan bir ömür Kur'an'la yaşanan bir an etmez.
"Nisa Suresi 113. ayet: Allah sana Kur'an'ı ve hikmeti indirdi. "
"Bakara Suresi 151. ayet: Nitekim kendi içinizden size âyetlerimizi okuyan, sizi kötülüklerden arındıran, size Kitab´ı ve hikmeti talim edip bilmediklerinizi size öğreten bir Resûl gönderdik. "
İçimizden bir peygamber gelmiş bize Allah'ın ayetlerini okuyor, bizi temizliyor, bize kitabı ve hikmeti öğretiyor. Bilmediklerimizi bize bildiriyor.
“Andolsun ki Allah, müminlere kendi içlerinden; onlara ayetlerini okuyan, onları arındırıp tertemiz yapan, onlara Kitap ve hikmeti öğreten bir peygamber göndermekle büyük bir lütufta bulunmuştur.”(Âl-i İmrân Suresi 164. ayet)
Onlara Kitabı ve hikmet'i öğreten bir peygamber gönderilmiştir. (Cuma Suresi 2. Ayet)
Allah'ın size verdiği Kitabı  ve Hikmet'ten indirdiği şeyi anın. (Bakara Suresi 231.ayet)

Bir kavramın kök sözlük ve literatür manasını bilmeden o kavram üzerinden açıklama yapmak mantıksız olacaktır.  Hikmet h-k-m kökünden  gelir.  İslami kullanımı Hikmet dolu  bir kitaptır ilki. İkincisi nübüvvettir. Hikmet deyince aklımıza ilk gelen Kur-an  ve nübüvvettir. Hikmet kitabın içinde var olan çoğu zaman doğru usül ve eylem ile elde edilebilecek doğru bilgiyi ifade eder. Allah'ın indirdiği kitaptan Allah'ın gösterdiği usule göre çıkarım yapmaktır. Hikmet = Sünnettir. İmam Şafi Hikmet Rasulullah'ın sünnetidir demiştir. Fahrettin Er Razi Hikmet Kuran'ın tafsilâtlardırmaktır. İmam Nefesi Hikmet sünnettir. Sünnetin tanımını verelim ki hikmeti anlayalım Allah'ın kitabının Allah'ın elçisi tarafından evrensel planda yapılmış yorumudur. Yorumu yaptıran da Allah kontrol eden de Allah önünü arkasını belirleyen her türlü muhafazasını da yapan Allah'tır.  Sünnet Kur'an'ı ete kemiğe büründürüp hayata indiriyor. Hem ibadette, hem muamelatta, hem ahlakta,  hem edepte ve yaşamda. Şu cümleyle birinci bölümü tamamlayalım.Hikmet Kur'an'ı anlama, onu hayata tatbik etme yetisidir dedi.

Sonra Türkmen sözlerine şöyle devam etti:

Şimdi dersin ikinci bölümüne geçiyoruz.
Allah Rasulüne hikmet verilmişte mümine verilmez mi?  Müminede hikmet verilmiştir.Şimdi Kuran'dan delillendirelim dedi.

-Bakara suresi 269. ayette: " O hikmeti dilediğine verir.Kime hikmet verilmiş ise ona çok hayır verilmiştir.Bunu basiret sahiplerinden başkası düşünüp anlayamaz."
-Lokman suresi 12. ayette: " Lokman'a bilgi ve hikmet verdik."
-Peygamberede buyuruyor ki: "Rasulüm insanları Allah'a hikmet ve güzel söz ile davet et."
Hz. Lokman'a bilgi ve hikmet verilmiş.Peygamberede deniyorki hikmet ve güzel söz ile çağır.Yani insanları bilgiye ve bilgiyle çağırmayız.İnsanları hikmete ve hikmetli güzel sözle çağırırız Kur'an'ın üslubu budur.Bilgi malumattır.Hani deriz ya bu konu hakkında bi malumatınız var mı diye.
Hikmet ise bunun ruha mal olmuş halidir.Bilgi ceset ise hikmet ruhtur.Bilgi bir konu hakkında malumatsa hikmet onu kendimize mâl etmek, onunla yaşamak, ondan rızıklanmaktır.O yüzden Hz. Lokman'a bilgi ve hikmet verilmiştir.Oğluna nasihat ederken hikmet ile öğüt vermiştir.Günümüz insanın çıkmazı budur.Bilgi çok hikmet yok.Mesela bir örnek verecek olursak.Hepimiz iman ediyoruz.Rabbimiz Hz, Musaya diyoki " Git korkma ben sizinle beraberim işitir ve görürüm." Hz Musa emri alınca "Ya Rabbi ben nasıl yapacağım.Zalim bir adam. Onunla geçmişim sıkıntılı.Yani onun sarayında büyüdüm,kötü bir olayla oradan ayrıldım.Şimdi onun saltanatını yıkmak üzere geri dönüyorum." Yani korkuyor.Ama Rabbimiz "Korkma ben seninle beraberim işitir ve görürüm diyor."
İşte burda şunu anlatmak istiyorum.Bunu hepimiz biliyoruz.Yani Allah semidir ve basirdir.Bu bilgi olarak bizim tasdiğimizde.Ama hikmet olarak hepimizde ayrı.Tenhalarda, günahlarda Allah'ın işitir ve görürlüğü devreye girdikçe bu hikmete dönüşüyor.
Mesela orucuz değil mi ama kim kimin oruç olduğunu bilebilir.Ben buraya bişey yiyip içip mi geldim, ben aç mıyım , çok acıktığım halde bu zorluğun kapısını kapatıp mı geldim bunu bir tek Allah biliyor.Ve bunu şekillendiren benim Onun iştir ve görür oluşuna olan imanım.Yani eğer bu bizim ahlakımızı tekâmül edebiliyosa bu bilgi hikmettir.Ama bunu bildiğim halde beni çekip çevirmiyosa, günahtan alıkoymuyor, iyiliğe teşvik ettirmiyorsa, bizim ahlakımızı ibadetimizi düzenlemiyorsa bu hikmette eksikliktir.Bilgi ile hikmet işte tamda bu noktada ayrılıyor.Mesela kelime-i tevhidi 2 milyar insan söylüyor.Biri canını, malını, kanını ortaya koyuyor.Kimiside kılını kıpırdatmıyor dedi.
Şimdi ayetin tamamına bakacak olursak."Allah hikmeti dilediğine verir , kime hikmet verilmiş ise ona çok hayır verilmişir." O zaman bu dilediğine Allah rastgele iş yapmaz.Her şeyi bir arayış bir çabanın içine koymuştur.Peki bu dilemeyi nasıl yapmalıyız? Bir çaba boyutu var bide dua boyutu var. "Rabbim ilmimi arttır, hikmetimi arttır, nurumu arttır,bana Furkan ver, bana basiret ver diye dua ediyoruz.Allah'ın diledikleri arasına girmek için duaya koyduk.Ama bir sır daha var.Allah hiçbir şeyi rastgele yapmaz.Allah hikmeti gereği yapar.Hikmetin güzelliği, hikmetin kaynağı Allah'tır.İşte hikmet o yüzden değerli.Kula değdiğinde onu değerli kılıyot.Çünkü kaynağı Allah.Hâkim olan Allah'ın kitabıda hikmetli ,Hâkim olan Allah'ın gönderdiği elçide hikmetli.İnsanlar için hikmet Kur'an'a ve sünnete tabi oluşlarıyla ortaya çıkan ve tüm hayatı kuşatan bir istikamet halidir.Hikmeti isteyen Kur'an ve sünnetin önünde diz çöksün ve secdeye kapansın.Yani teslim olsun.Hikmet böyle verilir insana.Kime hikmet verilmişse ona büyük bir basiret verilmiştir.Hikmeti arıyan Kur'an ve sünnetin önüne otursun, sofrasına otursun, rızkını arasın dedi.Hikmetin tezahür ettiğini nasıl anlarız? Hikmet ilahi iradeye uygun, söz, amel ve fiillerle açığa çıkar.İsabetli tavırlar ,basiret ,ferasetle tezahür eder.Ama tabi bunun içinde bir çaba gerekir.Allahın bizden ne istediğini,neyi emrettiğini, neyi yasakladığını öğrenmektir.Bunuda ilk olarak farz ibadetlerimizi yerine getirerek yapıcaz.Çünkü Rabbimiz "Kulum bana en fazla farz ibadetlerle yaklaşır" demiştir.Sonra ise nafilelerle yaklaşmayı sürdürürüz.En sonda da artık Rabbimiz ben o kulumu severim diyor.Ben o kulumu seversem onun gören gözü, işiten kulağı,tutan eli, yürüyen ayağı olurum.İstediği zaman veririm, sığınma talep edince onu korurum.İşte buna hikmet deniyor.İşte hikmetin kula tezahür etmesini istediğimiz hikmet; Kur'an ve sünnete tabi olarak, farz ve nafilelerle yol alarak gerçekleşen hikmettir.Hikmet sahibi kul Rabbinden her koşulda razıdır.Neden, niçin ,ama, nasıl bu cümleleri kaybeder.Yani nefis önce sürünerek ibadete giderken,rıza makamına eren bir kul namazın, orucun lezzetini hissetmeye başlar dedi.

Sonra Türkmen sözlerine:

Bu ay Kur'anla buluşma ayıdır.Son 10 günde maksimum gayret edeceğiz.Yani 20 günün talimini 10 günün gayretine dönüştürelim.Sakın bir yorgunluk, sona yaklaştı gevşekliği olmasın.Aslında daha gayreti kuşanma günleridir. Ne kadar bilgiden ruha kaydırırsak,ne kadar eylemimize sindirirsek o kadar hikmet ehliyiz.Dünyayı azaltma, ahireti çoğaltma günleridir diyerek son verdi.

img-20240329-105038-455.jpg

Haber: Gülcan Canpolat - Seher Kızılbağ

 

HABERE YORUM KAT