1. YAZARLAR

  2. Sibel Eraslan

  3. IHH barış gemisi yarın yola çıkıyor...
Sibel Eraslan

Sibel Eraslan

Yazarın Tüm Yazıları >

IHH barış gemisi yarın yola çıkıyor...

21 Mayıs 2010 Cuma 05:31A+A-

Uluslar arası İnsani Yardım Kurumu IHH, “Filistin'e Yol Açık” diyerek başlattı bu seferberliği... Birer karınca sebatındaki gönüllüler, öylesine fedakar bir çalışmayı tüm yurtta organize ettiler ki... Artık tüm Türkiye IHH'nın barış gönüllüsü oldu diyebiliriz.

Herkes iyiliğin bir ucundan tuttu, karınca kararınca...
Hiç kimse kendini fazlalık hissetmedi bu toparlanma sürecinde...
Hiçbir tutkulu kimlik, bu sofrada itiş kakış yaşamadı. Her elini uzatan çorbaya bir fiske tuz, sahana bir kaşık bal oldu. Gerçek kardeşliğin ancak iyilikte sınandığını bir kere daha öğrendik hepimiz... Normal şartlar altında kimlikler üzerinden ilk saniyede başlayacak tüm tartışmalar, anlamını yitirdi Gazze deyince, Filistin deyince... Irklar, mezhepler, diller, meşrepler, guruplar, takımlar, kendilerini geri çekti... Çünkü vahim bir felaket yaşanıyordu Gazze'de. Bir insanlık dramı. Pervasız bir katliam ve işgal... Dünyanın seyirci kaldığı apaçık bir kötülük...
Bazen böyle oluyor!
Kötülük o kadar sivri dişli, o kadar bariz oluyor ki... İnsan kendisini ister istemez iyiliğin yanında buluyor... Bazen bizi iyiliğin yanında saf tutmaya çağıran işte bu aşikar kötülüğün gücü oluyor. Belki de gemiler kalkmazdı sahilden...
Belki de her anını birbiriyle itişip kakışmakla geçirmekte olan bizler, toplaşıp limanlara yığılamazdık böylesine...
Belki de hiç umursamadan vasiyetleri, birbirimizle amansız yarışa, birbirimizle sevgisizlik üzerine inşa ettiğimiz ayrımlara, rahat rahat devam edebilirdik...
Ama Gazze vardı.
Ama Filistin vardı işte...
Rüyalarda görüldüğünde, bir çocuk gibi ağlayan Mescid-i Aksa vardı...
Tuttu, bizi birleştirdi, yapıştırdı, kenetledi çatısından Miraca çıkılan Aksa...
IHH'nın yarın sabah Sarayburnu Limanlarından kalkacak barış gemilerini, Sevgili Efendimiz'in (sav) İsra tecrübesinin bir tür şefaati olarak görmekte haksız mıyız? O İsra ki gece yürüyüşüdür Son Peygamber'in (sav)... Onun geceleri geceler üstüne açan bereketli duasının elbette sabahları sabahlar üzerine açan yüzü de vardır. O, gökleri yerlerle birleştiren alçakgönüllü bir Resul olarak yaşadı hayatını, söyledi sözünü... Onun hayatı ve sözü çok uzun kolludur aslına bakarsanız... İşte yarın sabah Sarayburnu'ndan kalkacak gemilerin rüzgarına bakın! O rüzgarda ümmetinin üzerine hassaslıkla titreyen rikkatli bir nebinin kalbini işiteceksiniz... Ve onun uslanmaz, şaşkın, aceleci ümmetini... Tüm itişip kakışmaların, ancak acil durum anında susturulduğu o karmaşık bizler. O bizler? Biz kimiz? Kimin emanetini taşımaktayız? Ancak acı kalbimize cidden değdiğinde ayarız, kendimizi farkederiz...
IHH'nın barış gemileri, dıştan bakıldığında bir tür uluslar arası yardım görünümündedir. Ama ben limanlarda uğurlayanlardan birisi olarak, o gemileri içeriden de görüyorum. O gemilerin pruvalarında dolaşan, sintinelerine dolan, sonar cihazında bir yanıp sönen tüm ritimler ve yol haritası, tüm Akdeniz boyunca çizilecek rotası... Hepsi ama hepsi... Biz'in kimyasını çözümlemeye dair çok önemli bir tecrübe... O gemide taşınan yardım değil sadece. O gemide BİZ'iz taşınan...
IHH'nın gemileri, dalgalı denizlerin içinden geçerken, aslında BİZ'i taşıyor, BİZ'i yapıştırıyor...
Küsülüler barışacak. Ama isteyerek ama istemeyerek kıyısına varanlar, tüm iç ikirciklerinden soyutlanarak, limanlarda birleşecek...
BU, kuşkusuz Filistin'in bereketi, Zeytin'e yemin eden Rabbın ikramı, Sina'daki Tur Dağı'na işaret eden Kur'an’ın evrensel barış mesajından bir selamdır...
Ve-t TİN...
Nedir tin? İncir mi yoksa dağ mı?
Niçin her ikisi de olmasın?
Rahman'ın, incir çekirdeği gibi balla donattığı mümin kalplerinin uyanışı... Ve uyanan kalplerin bir selamet dağı gibi yükselmesi... Volkanik bir dağ misali... Acının, zulmün yol açtığı iç patlamalarını yeryüzünde emniyet, iyilik, adalet ve barış için dağ gibi doğrultmak...
Yarın Sarayburnu'ndan 11'de kalkacak IHH gemilerini uğurlarken Vettini Vezzeytuni'yi okuyacağım içimden...
Zeytinler, İncirler ve Dağlar...
Haydi limanlara!

VAKİT

YAZIYA YORUM KAT