1. HABERLER

  2. HABER

  3. HDP'nin ve Demirtaş'ın Samimiyetsizliği
HDP'nin ve Demirtaş'ın Samimiyetsizliği

HDP'nin ve Demirtaş'ın Samimiyetsizliği

HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş ve parti yetkililerinin 7 Haziran sonrası artan PKK örgütünün saldırılarına sessiz kalması eleştirilirken, attıkları adımlar da samimiyetsiz bulunuyor.

06 Ağustos 2015 Perşembe 17:13A+A-

Siyaset bilimi uzmanları ve gazeteciler, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın medya kurumlarının Ankara temsilcileri ile kahvaltı programını iptal ederek, "ani" Brüksel ziyaretini AA muhabirlerine değerlendirdi.

HDP'den gazetecilere gönderilen mesajda, 'kahvaltının, Demirtaş'ın programındaki acil bir değişiklik nedeniyle, yakın bir geleceğe ertelendiği' kaydedildi.

Star Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Kartoğlu, kendisinin de davet edildiği programın iptal edildiğini hem mail ile hem de telefon ile bildirildiğini söyledi. 

Demirtaş'ın "Karşılıklı ellerin tetikten çekilmesi lazım. Önce silahların karşılıklı susması lazım" açıklamasını hatırlatan Kartoğlu, "Demirtaş, Remzi Kartal'ın açıklamasına dayandırarak 'mesaj alındı' demişti. Kandil'e değil oraya dayandırmıştı. Demek ki KCK'nın Avrupa'daki ayağı ile bu işin yürütülerek, biraz Kandil'in durdurulabileceğini düşünmüş olmalı. O yüzden kendisi gidip konuşmak istedi" diye konuştu. 

Kartoğlu, Demirtaş'ın Brüksel ziyaretinin ardında üç neden gördüğünü belirterek, şöyle konuştu:

"Birincisi, özellikle ABD'den gelen ve PKK'nın terörist bir örgüt olduğunu teyit eden üzerine de bu çözüm sürecini bitiren terörü başlatan tarafta PKK olduğunu, Türkiye'nin değil PKK'nın saldırıları başlattığını vurgulayan açıklamaları. 

İkincisi, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Kandil'e ve PKK'nın hem lojistik hem yönetim merkezlerine yaptığı operasyonlar. Bunların etkili olması. 

Üçüncüsü, de erken seçim ihtimalinin giderek artması ve HDP'nin PKK'nın silaha sarıldığı, kendilerinin de parti olarak buna tepki gösteremediği bir ortamda seçime gitmek istememesi.

O bakımdan kendisine 'barışı sağlayan siyasetçi' rolü verecek olan bir sürece girdi. Böylece KCK'nin Avrupa'daki ayağıyla oturup konuşarak, KCK'ya terör eylemlerini durdurma baskısı yapılmasını sağlayabilir. Böylece çatışmayı durduran kişi olarak siyaseten prim elde edebilir düşüncesi olmalı."

HDP'den beklenenin 'Kandil'i silahı durdurmaya ve silahlı unsurlarını Türkiye'den çekmeye zorlaması' olduğuna işaret eden Kartoğlu, "Ama HDP'liler bugüne kadar hep 'Bizim söylememizle Kandil çekilmez' demekte diretti." ifadesini kullandı. 

Kartoğlu, şunları kaydetti:

"Bugün belli bir tercihte bulundu ama bu tercih de daha çok Türkiye'nin Kandil'e yönelik operasyonlarını durdurma amaçlı olarak değerlendiriliyor."

Uslu: HDP, paralel yapının yöntemlerini kullanıyor

Ankara Sosyal Araştırmalar Merkezi (ANAR) Genel Müdürü İbrahim Uslu HDP'nin siyasi "halkla ilişkileri" çok iyi kullandığını söyledi.

Uslu, "Zübeyr Kartal ile görüşmenin bu kadar acil olması... Zübeyr Kartal'ın Kandil kaynaklı terörü bitirmesi bana çok rasyonel gelmiyor. Terörü çözecekse zaten Kandil'e giden bir heyet vardı. Kandil ile görüşürdü, 'silahları bırakın' ya da en azından 'elinizi silahlardan çekin' çağrısı yapabilirdi. Bunun için Brüksel'e gitmeye gerek yok" dedi.

HDP'nin paralel yapının yöntemlerini gün geçtikçe daha çok kullandıklarını ifade eden Uslu, "Onlar da (paralel yapı) yaptıkları her işte uluslararası platformlara daha fazla mesaj gönderiyorlardı. Şimdi bir anda Türkiye'nin içindeki terör meselesini uluslararası bir sorun haline getirmeye çalışıyorlar" diye konuştu. 

Uslu, Avrupa Birliği'nin Türkiye'yi PKK saldırılarına karşılık verirken "orantılı" olmaya davet ettiğini anımsatarak, "Ne demekse... Kendi ülkelerinde terör hatta terör şüphesi bile olsa insanları sokak ortasında öldüren Avrupalılar, bize orantılı güç kullanın diyor. Elinde kalaşnikof, roketatar olan bir insana orantılı güç nasıl kullanırsınız. Bunu anlamaya imkan yok" ifadesini kullandı.

Uslu, "Türkiye'nin bir iç meselesi olan terör sorununu, uluslararası bir mesele haline getirip, aynı paralellerin yaptığı gibi, Türkiye'yi uluslararası platformlar karşısında zor duruma düşürmeye çalışıyorlar" dedi.

Dalay: Sürecin yeni bir mimari üzerine inşa edilmesi gerekiyor

Al Jazeera Studies Center (AJCS) Türkiye ve Kürt Çalışmaları Araştırmacısı Galip Dalay, erken seçim ihtimalinin belirdiği bir ortamda örgütün ve HDP'nin bu çatışmanın devamının kendilerine ciddi manada maliyet getireceğini düşündüğünü belirtti.

Dalay,  HDP'nin beklentisinin aksine "ABD'nin vazgeçilmez müttefiki konumunda sunulan PYD'nin pekala ikinci plana atılabileceğini ortaya koydu" diye konuştu. 

Bunun da Kürt ulusalcılarının yeni bir revizyona gitmelerine sebebiyet verdiğini belirten Dalay, "Çatışmaların devamında ciddi bir kazanım elde edeceklerini düşünmüyorum. Dolayısıyla mümkünse bir şekilde en az maliyetle veya en az gurur kırıklığıyla PKK'nin tekrar bir şekilde görüşülmesine yönelik bir çaba görüyorum. Ama şöyle bir şüpheyi de barındırmıyor değilim, kanaatim odur ki bir sonraki hükümetin nihai şekli ortaya çıkana kadar bu süreçteki yol kazaları ve sıkıntılar devam edecek gibi duruyor" yorumunda bulundu. 

Dalay, Çözüm Süreci'nin bittiğini düşünmediğini, benzer süreçlere bakıldığında aynı yol kazalarının orada da yaşandığını bildirdi. 

Dalay, şunları kaydetti: 

"Sürecin mimarisinde bir revizyon ihtiyacını ortaya koyduğunu" dile getiren Dalay, "Bu süreçler ilk günden başladığı şekilde yöntem ve mimariyle devam etmek zorunda değil. Hatta aynı aktörlerle de devam etmek zorunda değil. Süreç dinamik bir yapıya sahip. Yeni koşullar, yeni şartlar ortaya çıktığında da kendisini buna adapte edebilme kapasitesini ortaya koymalı. Son olay da onları gösterdi. Sürecin yeni bir mimari üzerine inşa edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu yönde bir arayış olduğu da aşikar." 

Duran: PKK hesaplama hatası yaptı

SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, "Son açıklamalarda, teröre terör diyemeyecek kadar, yaptığı açıklamalar da PKK tarafından yalanlanan ve bunu düzeltmek zorunda kalan bir HDP ortaya çıktı. HDP'de bu tıkanmışlığı ortadan kaldırmak, ateşkesin bitmiş olmasının PKK'nin gerek Suriye'deki gerek Türkiye'deki emellerine fayda vermediğini görerek siyaset manevrası yapıyor. Avrupa'daki PKK oluşumlarından destek alarak bir tür Kandil'i ikna etmeye çalışıyor. Öbür taraftan da bir an önce ateşkes olsun ve bu terörle mücadele ortamı dursun istiyorlar. Böyle bir manevra olduğunu görüyoruz" ifadesini kullandı.

Zübeyr Aydar'ın "ABD devreye girmeli" açıklamasını hatırlatan Duran, "Türkiye'nin PKK ile mücadelesini kapsamlı bir mücadele olmamasını, bir an önce PKK'nın Kuzey Suriye'de savaşma gücünü de azaltmamak için ABD'yi devreye sokarak ateşkesin olmasını istiyorlar. PKK burada bir hesaplama hatası yapmıştı. Bu hesap hatasını toparlamak için bir ateşkes arayışı içindeler. PKK'nin tek taraflı bir ateşkesini bile sağlayarak, Türkiye'ye 'ateşkes sağlandı, operasyonlara son ver' baskısı oluşturulmaya çalışılıyor" diye konuştu. 

Saydam: Söylem değişikliğinin bedelini erken seçimde görecek

İletişimci Ali Saydam, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın seçim sonrası sergilediği profil değişikliğine ilişkin, "Demirtaş, bu söylem değişikliğinin bedelini yapılacak bir erken seçimde görecektir." yorumunu yaptı.

Saydam, "Getirilen bütün eleştiriler Batıda farklı Doğuda farklı iletişim yaptığı yönündeydi. Fakat, bunu kırmak için bir şey yapma şansı vardı. Bunu başta kullanmadı. O şansı, bozuk para gibi harcadı. Sonra değişerek PKK'yla özdeşleşme noktasına bir konum ortaya koydu" ifadesini kullandı. 

HABERE YORUM KAT