HAKSÖZ HABER

Geçen hafta Korona Virüs’ten hayatını kaybeden BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş’ı yakın dostu, sıkı müttefiki Rusya Federasyonu unutmadı. Haydar Baş, Türkiye’de değeri pek anlaşılmasa da Rusya tarafından üstün gayretleriyle takdir ediliyor. Rusya Federasyonu Meclisi Devlet Duması Uzman Konseyi Başkanı Prof. Dr. Vladimir Lisiçkin Haydar Baş için takdir ve özlem dolu bir taziye mesajı yayınladı.

Türkiye-Rusya ilişkilerine yaptığı katkıların mahiyetini tam olarak bilemiyoruz ancak Haydar Baş’ın vefatı Rusya’da neredeyse bir yıkıma sebep oldu. Yapılan açıklama Rusya Devleti’ni, Putin’i, Lavrov’u veya Şoygu’yu ne kadar bağlar ve ilgilendirir bilemeyiz ancak Rusya Federasyonu Meclisi Devlet Duması Uzman Konseyi Başkanı Prof. Dr. Vladimir Lisiçkin, BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın vefatı üzerine oldukça tafsilatlı bir taziye mesajı yayımladı. Lisiçkin “büyük bir siyasi lider ve düşünür” olarak andığı Haydar Baş’ın vefatından duyduğu derin üzüntüyü belirttikten sonra onu “düşünce ve fikirleriyle gelecek nesillerin zihinlerine yol gösterici” olarak andı. Lisiçkin “Türkiye halkına en içten başsağlığı” diledikten sonra “Haydar Baş’ın hatırası sonsuza kadar kalplerimizde yaşayacaktır” değerlendirmesini yaptı.

Duma’ın Uzman Konseyi Başkanı Lisiçkin acaba Haydar Baş’ın hangi kerametlerini keşfetmiş, hangi mucizevi reçetelerinden etkilenmiş diye bakınca şu ifadeler çıktı karşımıza: “O'nun Milli Ekonomi Modeli, Milli Devlet ve Sosyal Devlet çalışması ve diğer eserleri, bu zamanın önünde olan ve dünya ekonomik düşünce hazinesine dâhil olan çok değerli eserlerdir. Prof. Dr. Haydar Baş'ın öngörüleri özellikle bugün, küresel kapitalizmin yaşadığı kriz sırasında net olarak çıkmaktadır. Şu andan itibaren, O'nun dünya düzeninin çalkantılı süreçlerine dair yeni ve sıra dışı görüşlerini hepimiz özleyeceğiz.”

Yeni Mesaj Gazetesi’nden Eyüp Kabil’in “Duma Haydar Hoca’yı Unutmadı” başlıklı haberine göre Rusya Duması’nın Uzman Konseyi Başkanı Lisiçkin’in Haydar Baş’a olan hayranlığı esasen bir kez katılma şerefine nail olduğu Milli Ekonomi Modeli kongresinden kaynaklanıyormuş. Bilindiği üzere Prof. Dr. Haydar Baş, 27 Şubat 2013'te Duma'da 6 saat boyunca Milli Ekonomi Modeli'ni anlatmış ve Rusya’da gönülleri fethetmişti. 

Rusya’yı Düzlüğe Çıkaran Haydar Baş Modeli!

Bilindiği üzere BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş 27 Şubat 2013 tarihinde, Rusya Parlamentosu'nda bir konuşma yapmış ve ilgiyle dinlenen konuşması, Rus müzakereciler tarafından Rusya'nın iktisadi sorunlarını çözecek model olarak takdim edilmişti. Öyle ki Haydar Baş’ın sunumunu yaptığı Milli Ekonomi Modeli’nin “kapitalizm, Marksizm ve Keynes teorisi gibi ekonomide temel sistemlerden biri olduğu” teslim edilmişti. Hatta bu sebeple Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Danışmanı Prof. Dr. Andrei Kotrotkoi bir itirafta bulunup “ Bağımsızlığımız için Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeline muhtacız” cümlesini bile kurmuştu. Putin özel temsilcileriyle selamladığı Haydar Baş’ın milli ekonomi modeli bir dönem Nobel İktisat ödülü için en güçlü adaydı fakat Amerika’nın müdahalesi sonucu ödülü alması engellenmişti.

Amerika ve Avrupa tarafından engellenmeye çalışılan Milli Ekonomi Modeli ekonomik krizle boğuşan Rusya için bir can simidi işlevi görmüştü. Bu durumu Rusya Bilimler Akademisi Üyesi Viktor Volkonskiy şöyle ifade etmişti: “Rusya'yı ekonomide düzlüğe çıkarmak için Haydar Baş'ın modelinden çok istifade ettik.”

Haydar Baş Kimdir?

BTP Genel Başkanı Haydar Baş oldukça renkli daha doğrusu girift bir takım ilişkiler ağını temsil ediyor. Bir tarafta Kadiri Tarikatı’nın bir kolunda şeyh olan fakat Kemalist-Atatürkçü çevreler tarafından çok sevilen bir siyasetçi modeli olarak yer tutuyor Haydar Baş. Üç temel üzerine kurulan Kemalist Şeyh, Atatürkçü Tarikat ve Ulusalcı Cemaat modelinin banisi olarak tanınıyor.

Diğer tarafta milliyetçi ve mukaddesatçı kimliğine rağmen Türkiye’deki birçok sol-sosyalist örgütten daha fazla Rusya’yla yakın temaslar kuran bir parti ve cemaatin lideri Haydar Baş modeli duruyor. Rusya’yla diplomatik ilişkiden öteye ideolojik ve siyasal bağımlılık ilişkilerine dair çok sayıda gösterge bulunuyor.

Daha entresanı ve çarpıcı olanı ise uzun yıllar taşıdığı Sünni kimliği basit bir enstrümana dönüştürdükten sonra Ehli Beyt sevgisi perdesiyle cemaatini-partisini açıkça İran merkezli Şii bir havzanın parçası haline getirdi Haydar Baş. Yayın organları açıkça Şiiliği propaganda ediyor, cenaze namazı sırasında Necef’teki türbelerin birinden getirilen bir örtü tabutun üzerine seriliyordu. Öyle ki halkın üzerine yağdırılan kimyasal silahlar ve varil bombalarıyla özdeşleşen Nusayri-Baas cuntasının lideri Beşşar Esed’i “zamanın Hüseyin’i” ilan ederek yoldaşlarını ve safını açıkça ilan etti.