Genelkurmay Başkanı Necdet Özel, şaşırttı. Hasdal Cezaevi'ne giderek, Balyoz tutuklusu generalleri ziyaret etti. Kapıyı o açtı, arkası geldi. Bir gün sonra Deniz Kuvvetleri Komutanı Murat Birgel, dün de Hava Kuvvetleri Komutanı Mehmet Erten, Hasdal'daydı. Adeta Hasdal'a turlar başladı. Yarın bir başka komutanı orada görebiliriz.

'Necdet Özel şaşırttı' diyorum çünkü ondan, böyle bir ziyaret beklemiyordum, sürpriz oldu. Eskilere göre çok daha dikkatli davranacağının işaretlerini vermişti. 10 gün önce NTV'den Nilgün Balkaç'a aynen şunları söylemişti: "Yargıya müdahale anlamına gelebilecek davranışlardan özellikle kaçınan Türk Silahlı Kuvvetleri, yargılamayı etkilemeyecek şekilde malum soruşturma ve davalara ilişkin gelişmeleri yakından takip etmektedir... TSK, hukukun üstünlüğüne her zaman büyük önem vermiş ve vermeye devam etmektedir. Bu nedenle soruşturma ve davaların devam ettiği bu safhada konuyla ilgili olarak daha fazla değerlendirme yapmam uygun değildir."

Dikkatli üslup, röportajın geneline hâkim... Balyoz tutuklusu generallerle ilgili söyledikleri de son derece ölçülü. TSK mensuplarının tutuklanmasından derin üzüntü duyduğunu, uzun tutukluluk sürelerinden herkes gibi kendisinin de şikâyetçi olduğunu söylüyor ama yargı sürecini olumsuz etkileyecek şekilde konuşmaktan da özenle kaçınıyor.

'Yargı etkilenir' endişesiyle fazla konuşmaktan çekinen bir ismin Hasdal ziyaretini anlamlandırmakta zorlandığımı söylemeliyim. 'Şık olmadığı' kesin.

Tıpkı daha öncekiler gibi. Kocaeli Garnizon Komutanı Galip Mendi'nin Kandıra Cezaevi'nde tutuklu emekli generalleri ziyareti büyük tepki çekmişti. 'İnsanî nedenler' dense de 'yargıya müdahale' olarak yorumlanmıştı. Başka ziyaretler de var.

Görev süresi dolmadan istifa eden eski Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner'in Hasdal ziyareti de kamuoyunda çok ses getirmişti. Koşaner, Hasdal'da dört saate yakın kalmıştı. Daha sonra tutuklu yakınlarıyla görüştü. Koşaner'in Balyoz tutuklularını serbest bıraktırmak için yoğun çaba harcadığı biliniyor. Bir yıl boyunca her zeminde girişimlerde bulundu ancak sonuç alamadı. İstifasının nedenlerinden biri de bu.

Mendi ve Koşaner'e tepki gösterirken Özel'in Hasdal ziyaretine sessiz kalmamız beklenemez. Genelkurmay Başkanı yanlış yaptı. Açıklamalarındaki özen, davranışlarına yansımadı. Olayın şüphesiz insanî boyutu var. İçeride bulunanların bir kısmıyla birlikte çalışmış olabilir. Ancak onun kurumsal bir kimliği var.

Genelkurmay Başkanlığı, devletin en hassas kurumlarının en başında geliyor. 'Silah arkadaşlığı' tamam önemli ama o generaller sebepsiz tutuklanmış değil. Baştan sona yargı kararı... Önce gözaltı, savcının talebi ve tutuklama kararı. İtirazların hepsine de ret. Dava sürüyor, nihai karar çıkmış değil. İddianameye yansıyan suç hafif değil, ağır; darbe girişimi. Bütün demokratik anayasal sistemlerde darbe, idamlık suç... Girişimi de olsa hafife alınamaz.

Dün gazetelerin birinci sayfalarında bir haber var. Komşu Yunanistan'dan... Yunanistan, tarihinin en ağır krizini yaşıyor. Ekonomik olarak iflas etti. Askerde bir kıpırdanma, bir hareketlenme gözlenmiş. Bizdeki gibi bavullara sığmayan belgeler ve ete kemiğe bürünmüş girişim bile yok.

Bir istihbarat üzerine, CIA'in uyarısıyla hükümete karşı darbeye hazırlanan Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarının da aralarında bulunduğu 16 general, gece yarısı görevlerinden alındı. Çağdaş dünyada darbe için kıpırdamanın bedeli bu.

Bizde ise en üst düzeyde ziyaretlere mazhar oluyorlar. Genelkurmay Başkanı Özel'in biraz ürkek, biraz çekingen, âdet yerini bulsun kabilinden de olsa darbe girişiminden yargılanan generalleri ziyareti en hafif tabirle şık olmadı. Yargı sürecini nasıl etkileyeceğini yaşayıp göreceğiz.

Kamuoyu Genelkurmay'dan kurumsal olarak darbe, çete ve cuntasal faaliyetlere karışanlara karşı sözde değil, özde tavır bekliyor.

ZAMAN