1. HABERLER

  2. HABER

  3. HAS Parti’den Rövanş Değerlendirmesi
HAS Parti’den Rövanş Değerlendirmesi

HAS Parti’den Rövanş Değerlendirmesi

HAS Parti, Kılıçdaroğlu başta olmak üzere 28 Şubat gözaltları için “rövanş” veya “intikam” diyenlere cevap verdi.

14 Nisan 2012 Cumartesi 12:31A+A-

HAS Parti Genel Başkan Yardımcısı Erol Erdoğan, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu başta olma üzere 28 Şubat gözaltları için “rövanş” veya “intikam” diyenlere “28 Şubat soruşturmasına intikam demek darbeler yargılanmasın demektir” şeklinde tepki gösterdi. HAS Parti’nin Ocak ayında yaptığı suç duyurusunun soruşturma sürecini tetiklediğini hatırlatan Erdoğan, “Darbe suçtur. Bu suçu işleyenler yargı önüne çıkmalıdır. Bu bir adalet ve özgürlük çabasıdır” dedi. Erdoğan, teoride en büyük darbe karşıtı görünen solcuların hiçbir darbe ve muhtıra ile hesaplaşamıyor olmasının tuhaf ve acıklı olduğunu da sözlerin ekledi.

HAS Parti Genel Başkan Yardımcısı Erol Erdoğan’ın 28 Şubat soruşturmasına “rövanş” veya “intikam” diyenlere karşı açıklaması şöyle:

“Ocak 2012’de yüzlerce delili savcılığa teslim etmek suretiyle soruşturma sürecini tetiklemiş bir parti olarak, 12 Eylül ve 28 Şubat süreçlerinin soruşturmaya alınmasından fazlasıyla memnunuz. HAS Parti olarak soruşturma ve yargılama sürecini yakından takip edeceğiz. Hem yargılamanın adil biçimde sürmesi hem de bundan sonra darbe olmayacak şekilde bir yeni dönem inşası için elimizden gelen desteği vereceğiz.”

İddianameyi bekliyoruz

“Bundan sonraki en önemli aşama iddianamenin hazırlanmasıdır. Bunun çok uzun süre almayacağını zannediyoruz. Çünkü savcılığın elinde binlerce sayfalık delil var. HAS Parti adına suç duyurusunu gerçekleştiren Şeref Malkoç Bey ve arkadaşlarımızın teslim ettiklerinin dışında yüzlerce belge ayrıca değişik kişi ve sivil toplum örgütlerince savcılığa ulaştırıldı. Dolayısıyla iddianame hazırlığı için fazla süre gerekmeyeceğini düşünüyoruz. Soruşturma sürecinde yeni gözaltılar da olabilir. Darbenin medya ve diğer ayakları da soruşturmaya dahil edilmelidir.

Kişisel mağduriyetler de belgelenmelidir

28 Şubat ve 12 Eylül süreçlerinde kişisel mağduriyetlerin de giderilmesi gerekir. Bunun için dönemin mağdurları da durumlarını belgelemeli ve adalete başvurmalıdır. Özellikle insan hakları kuruluşlarının bu konuda rehberlik yapması gerekir. TBMM Adalet Komisyonu Başkanı İyimaya’nın "Mağdurların hakları verilmeli ve bu konuda Parlamentonun bir özür yasasını çıkarması lazım" şeklindeki açıklamasını önemsiyoruz Sayın İyimaya’ya teşekkürler.  

28 Şubat soruşturmasına intikam demek darbeler yargılanmasın demektir

5–6 milyon kişinin fişlendiği, radyoların ve gazetelerin kapatıldığı, binlerce gencin okullarından atıldığı, işyerlerinin yeşil – kırmızı diye işaretlendiği, hastanelerde bile kıyafet ayırımcılığının yapıldığı 28 Şubat sürecini yargıya taşımayalım deme hakkını kimse kendinde bulmamalıdır. 

Gerçekten bir hukuk ihlali ve vicdana aykırı bir durum varsa buna hep birlikte karşı çıkalım ama daha işin başında 28 Şubat soruşturmasına  “intikam” veya “rövanş” demek darbeler yargılanmasın demektir. Darbe suçtur. Bu suçu işleyenler yargı önüne çıkmalıdır. Bu bir adalet ve özgürlük çabasıdır. Ortada bir intikam ve yüz kızartıcı suç varsa o da; hükümetin bir üyesine “seni yağlı kazığa geçiririz” demek, liseli genç kızların karşısına savaş silahlarıyla çıkmak ve milleti “potansiyel suçlu” görerek iç tehdit senaryoları icat etmektir.

Özgürlükçü sol grupları ayrı tutarak söylüyorum; Teoride en büyük darbe karşıtı görünen solcuların hiç bir darbe ve muhtıra ile hesaplaşamıyor olması tuhaf ve acıklı değil mi? Darbelerle hesaplaşmak yerine darbelere sahip çıkmak solun karakteri haline gelmiştir. CHP yöneticileri ve sol teorisyenler bu çelişkiye zihin yormalıdır. 

 

HABERE YORUM KAT