
Hangi tarihin sonu?
Tüm olumsuzluklara ve aradaki orantısız güce rağmen dün Afganistan’da, bugün Suriye’de Müslümanların elde ettiği zafer, İsrail’in de yakın bir zamanda yıkılacağı yönündeki inancımızı bir kat daha pekiştirmiştir.
M. Hasip Yokuş Yazdı:
İbn Haldun, organizmacı devlet kuramına paralel olarak ister hadarilik ister bedevilik şeklinde olsun Ümran’ın da sayılarla belirlenebilir bir ömrü olduğunu iddia eder. Buna göre, medeniyetlerin de tıpkı insanlar gibi bir ömrü vardır; doğar, büyür, yaşlanır ve ölürler. İbn Haldun, ilave olarak bir devletin teşekkülünü, gelişip büyümesini ve büyük bir medeniyet inşa etmesini sağlayan veya parçalanıp dağılmasına sebep olan faktörler üzerine de tezler ileri sürmüştür. Toplumsal değişim ve dönüşüme ilişkin ileri sürülen kuramlar veya bu minvalde ifade edilen toplumsal değişim yasalarının kesinliği ve hakikat değeri bir yana, gerçekten de tarih; bir boyutuyla devletler ve imparatorluklar mezarlığı gibidir. Birçok devlet veya medeniyet belli bir zaman diliminde ve belli bir bölgede hüküm sürdü, daha sonra da miadını doldurunca tarihin tozlu sayfalarına karıştı.