1. HABERLER

  2. YORUM ANALİZ

  3. “Ha baltalı ha baltasız, ‘ev sahibi terörü’ne kim dur diyecek?”
“Ha baltalı ha baltasız, ‘ev sahibi terörü’ne kim dur diyecek?”

“Ha baltalı ha baltasız, ‘ev sahibi terörü’ne kim dur diyecek?”

Ersin Çelik, İstanbul’da Suriyeli kiracının kapısının baltayla kırılarak eve zorla girilmeye çalışılması hadisesini değerlendirdiği yazısında kiracılık sorunu ve ev sahiplerinin yer yer medyaya da yansıyan zorbalıklarına dikkati çekiyor.

16 Ocak 2022 Pazar 15:14A+A-

Ersin Çelik’in Yeni Şafak gazetesinde yayımlanan yazısı (16 Ocak 2022) şöyle:

HA BALTALI HA BALTASIZ, EV SAHİBİ TERÖRÜNE KİM DUR DİYECEK?

Önce ikinci el araç sektörüyle başlayalım. İki ay önceydi, 2008 model bir araba için görüştüğüm satıcı ile fiyatta anlaştık. Malum sitedeki ilandan buldum arabayı. Araç Samsun’da. Uçak bileti bakıyorum. Kaparo göndermeyi teklif ettim. IBAN istedim. Galerici ‘abi gerek yok, araba burada gel al’ dedi. Ertesi sabaha uçak buldum, almadan önce ineceğim saati yazdım satıcıya. Havaalanından alacaklarını söylemişti. Saat teyidi beklerken şöyle bir yanıt geldi: ‘Bileti almadan fiyata bir bakın, şirket güncelleme yaptı. Ona göre gelin.’ Nasıl yani? Baktım ki, pazarlık yapılan fiyatın üzerine 20 bin lira koymuşlar. Aramak, yazışmak, böyle esnaflık mı olur demeler beyhude. Fiyat bu! Peki ne oldu da 2008 model, 130 bin kilometrede, sağında solunda boyaları olan araba bir anda 20 bin lira pirim yaptı? Yanıt bile vermedi.

Bu alış-veriş fırsatçılığını tecrübe etmeden birkaç gün önce ikinci el otomobil piyasasında fiyatların nasıl yükseltildiğine ve sıfır araçların liste fiyatlarının çok üstünde rakamlara nasıl satıldığına değinen yazı yayımlamış, “bu tezgâhı kim devirecek” diye de sormuştum. Maalesef kimse devirmedi. Dolar yılın son günlerinde çakıldı, panik havası dağıldı, piyasalara güven geldi. Bu arada son olarak otomotivde ÖTV oranları ve matrah değişti ve markalar sıfır araçların indirimli fiyat listelerini yayınladı. Fakat ikinci el otomotiv piyasası öyle bir tezgâh kurmuş ki; bana mısın demedi. Neden mi? Talebi ölçüyorlar. Ona göre hareket ediyorlar. Daha önce de söylemiştim, e-ticaret sitelerinin arama sonuçları fiyat politikasını belirlemede kullanılıyor. Bakıyorlar ilandaki aracın çok fazla görüntülenmesi var, hemen fiyat güncelliyorlar. Zaman zaman sosyal medyada paylaşılır. Bir aracın birkaç gündeki fiyat artışının çizelgesi düşer önümüze. Bizler de haber yaparız. Bununla da kalır.

Benzer durum emlak piyasasında da var. Fiyatlar zaten önce emlak sitelerinde uçuyor. Emlakçılar kaç lira değer biçerse ilanlar ona göre belirleniyor. Tabii önce naylon ilanlar giriliyor sitelere. Telefonla arayıp bilgi istediğinizde de o ev mutlaka kiraya verilmiş oluyor. Benzer fiyatlardaki başka evler teklif ediliyor. Bu fiyatlara ev sahipleri de ev arayan kiracılar da böyle böyle alışıyorlar. Sonra da ev sahipleri dayanıyor kiracıların kapısına.

Bayrampaşa’da yaşanan dehşeti tüm Türkiye izledi. Bin 200 lira olan kirayı 3 bin liraya çıkaran ev sahibi, istediği parayı alamayınca baltayla kapı kırıp çam çerçeve indirdi. Bir anda 1800 lira zam yapan bir ev sahibinden her türlü kötülük beklenir zaten. Bu arada, kapısı baltayla kırılan kiracı ailenin Suriyeli olmasına takıldı kamuoyu. Ne yani bir Türk’e yapamaz mıydı? Baltayla olmasa da telefonla yapmıyorlar mı? Açın bakın sosyal medyaya. Ev sahiplerinin yüzde yüze varan zamları karşısında feryat figan eden paylaşımlar dolu. Ev sahibine “bankaya düzenli olarak yatan kira geliriniz bir anda yüzde yüz artmış. Bu nasıl oldu?” diye soran yok maalesef. Emlakçı ne derse, ev sahibi ne kadar isterse o.

Ortalık insafsız, vicdansız ev sahipleri ile dolu. Az izan, az merhamet diyenin kapısına baltayla dayanmasalar da telefonla, emlakçıyla baskı kuruyorlar. Bakın çok net görünüyor ki, yeterli ve ikna edici bir denetleme mekanizması yok. Birçok kiracı arkadaşımızın son aylarda yaşadıklarına şahit oldum. Kira fiyatlarının artması sadece yeni ev kiralayacak olanları ilgilendirmiyor. İştahı kabaran ev sahipleri 10 yıllık, 15 yıllık kiracılarını çevrede fiyatların yükselmesini bahane ederek ya fahiş bir artışa veya evden çıkmaya zorluyor. Bu zamanda yeni ev bulmanın zorluğunu, taşınma masraflarını düşünen çoğu kiracı da bu haksız zamma boyun eğmek zorunda kalıyor. Böylece kira fiyatları da ucu açık şekilde sürekli yükselmeye devam ediyor.

Peki ne yapılmalı? Öncelikle ilgili bakanlıklar, yerel yönetimler ve hukukçular birlikte hareket ederek; emlakçılar ve emlak siteleri üzerinde bir denetleme mekanizması kurmalı. Semte, metrekareye, evin yaşına ve fiziki durumuna göre bir taban fiyat belirlenebilir mesela. TEFE-TÜFE dışında zam yapan ev sahiplerine ceza verilmeli? Fahiş kira zamlarını dayatanları şikâyet edecek, tespit edecek bir başvuru platformu kurulmalı. Mağduriyetler tespit edilmeli ve caydırıcı önlemler alınmalı. Eğer şimdi bir önlem alınmazsa kırgın ve mağdur kiracılardan ibaret kalmayacak bu durum. Toplumsal bir soruna, ekonomik bir çıkmaza ve büyük bir başıboşluğa doğru gidecek. Umarım harekete geçilir.

 

HABERE YORUM KAT