1. YAZARLAR

  2. Adem Yavuz Arslan

  3. Genelkurmay Karargâhı'ndaki 'gizli tanık'
Adem Yavuz Arslan

Adem Yavuz Arslan

Yazarın Tüm Yazıları >

Genelkurmay Karargâhı'ndaki 'gizli tanık'

26 Ekim 2009 Pazartesi 03:17A+A-

Ergenekon soruşturması sırasında verdikleri ifadelerle deprem etkisi yapan 'gizli tanık'lardan birisi de Genelkurmay Karargâhı'nda çıktı.

Kendini 'vatansever' olarak tanımlayan bir subayın gönderdiği ihbar mektubu ve beraberindeki 'orijinal' İrtica ile Mücadele Eylem Belgesi adeta deprem etkisi yaptı.

Savcılara ulaşan 'gerçek' belge Adli Tıp'ta incelendi ve hem imzanın Albay Çiçek'e ait olduğu belgelendi hem de çok çarpıcı yeni bulgulara ulaşıldı.

Komplo belgesinde çok önemli bir aşamaya gelinmiş oldu.

Ama önce bazı hatırlatmalar yapmak şart. Herkesin malumu olduğu üzere Taraf, 12 Haziran 2009'da "AKP ve Gülen Cemaati'ni bitirme planı" manşetiyle bombayı patlatmıştı. Belgeye göre karargâhta bir darbe planı hazırlandı. Hatta Gülen Cemaati'ni bitirmek için masum insanların evlerine silah bırakılacak, sonra da askeri mahkemede yargılanmalarının yolu açılacaktı. Alevi düşmanlığı körüklenecekti. Ergenekon'dan tutuklu askerlerin masum olduğu yönünde çalışmalar yapılacaktı.

Doğal olarak haber gürültü çıkardı. Herkesin gözü askere döndüğünde Org. İlker Başbuğ, 29 Haziran'da tüm komuta kademesini yanına alarak iddialara cevap verdi. Başbuğ'a göre bu belge, belge bile değil 'sadece bir kâğıt parçası'ydı.

Bu arada hatırlatalım Deniz Baykal da ' Eğer belge doğruysa Başbuğ istifa etmeli' demişti.

Komplo belgesinin hukuki süreci ise bir dizi tuhaflıklar içerdi. Askeri savcılık literatüre geçecek bir açıklamayla dosyayı kapattı. Üstelik de '40 yıllık imzanı neden değiştirdin' sorusunu sorma ihtiyacı hissetmeden.

Çiçek'i sorgulayan sivil mahkeme ise tutuklanmasına karar verdi. Fakat Çiçek'in avukatı itiraz etti. Aynı gece itirazı değerlendiren 14. Ağır Ceza Mahkemesi yine aynı gece üyenin değişmesinden sonra 'oy çokluğuyla' Çiçek'i serbest bıraktı.

Yine hatırlatalım Çiçek'in ismi tam bir yıl önce Lahika-1 belgesinde de geçmişti. Belgeye göre Genelkurmay yüksek yargı organlarını dizayn ediyordu. Çiçek'in ismi ayrıca Özden Örnek'in darbe günlüklerinde ve Hurşit Tolon'dan elde edilen çok önemli bazı bilgi ve belgelerin temin sürecinde geçmişti.

Çiçek ayrıca YAŞ atamalarında da gündeme geldi. Ergenekon'la ismi bir şekilde bir araya gelen 5 isim terfi ederken Çiçek yerinde kalmıştı. Karargâh belki de tarihinde ilk kez ilave bir açıklama yaparak 'Kadrosuzluk nedeniyle terfi edememiştir' dedi. Kamuoyu bu açıklamayı 'Kadro olsaydı hakkındaki iddialara bakmadan terfi ettirecektik' olarak anladı.

Şimdi gelelim dananın kuyruğunun koptuğu yere. Yaklaşık 10 gün önce 'vatansever bir subay' yani bir nevi 'gizli tanık' yaşadıklarını, şahit olduklarını savcılara intikal ettirdi. Anlattıkları ürkütücü. Çünkü organize bir şekilde delil karartması yapılmış. Parantez açalım Çiçek'in evi 5 gün sonra aranmıştı. Ofisindeki bilgisayarının da imajı alınmamıştı. İhbar mektubuna göre ofisteki bilgisayarlarda 'temizlik' yapılmış.

Edinilen bilgiye göre karargâhtaki 'gizli tanık' olaya karışan herkesin ismini tek tek mektubuna işlemiş. Liste de oldukça kabarık.

Peki bundan sonra ne olur? Başbakan'ın dediği gibi 'TSK bu lekeyi kabullenemez.' Hükümet peşini bırakmamakta kararlı. Belge gerçek olduğuna göre iki alternatif var. Ya ordu içinde bir cunta var. Ya da bizzat emir komuta zinciri içinde hazırlanmış bir belge. Her iki şekilde de skandal.

Başbuğ 'Yeni belge çıkarsa gereğini yaparım' demiş ve kendini teminat göstermişti. Kamuoyu şimdi 'gereğini yapmasını' bekliyor.

Faturanın tek başına Çiçek'e çıkarılması da karargâhı kurtarmaz çünkü ihbar mektubunda 30'a yakın isim yer almış. Yani konunun Çiçek'i feda ederek kapanacak bir yanı yok. Karargâhı, Askeri Savcılığı, onu serbest bırakan mahkemeyi de mercek altına almak şart.

Son olarak; Albay Çiçek'in imzasını taşıyan ' İrtica ile Mücadele Eylem Belgesi'ni, bütün bunların 'gerçek olduğu' bilgisiyle tekrar bir okuyun. Hatta hep birlikte okuyalım. Ülkenin nasıl bir zihniyet tarafından esir alınmaya çalışıldığı bütün çıplaklığı ile o belgede var.

BUGÜN

YAZIYA YORUM KAT

1 Yorum