1. HABERLER

  2. YORUM ANALİZ

  3. Genç İHH’nın ziyareti CHP’li gençlerde nasıl karşılık buldu?
Genç İHH’nın ziyareti CHP’li gençlerde nasıl karşılık buldu?

Genç İHH’nın ziyareti CHP’li gençlerde nasıl karşılık buldu?

İsmail Kılıçarslan, CHP’li gençlerin Genç İHH’nın ziyaretine gösterdiği tepkiyi değerlendirdiği yazısında, Esed muhiplerinin etkisine dikkati çekerek “CHP’ye gönül vermiş gençlerin tamamına yakını İHH’yı DAİŞ ile bir tutacak kıvamda.” diyor.

19 Şubat 2022 Cumartesi 16:51A+A-

HAKSÖZ-HABER

Genç İHH’nın CHP’ye iade-i ziyarette bulunması farklı kesimlerde muhtemel tepkilere konu oldu.

Tepkileri değerlendiren İsmail Kılıçarslan, meseleye ziyaretin CHP’li gençlerde oluşturduğu yankı açısından baktığı yazısında, tabandan yükselen “CHP gençlik kolları DAİŞ’i de ağırlasaydı madem” homurtusuna dikkati çekerek “Senelerdir Esed’in gönüllü şebbihalarının yaptığı propaganda bu kitle üzerinde inanılmaz başarıya ulaşmış. Hüsnü Mahli’sinden Hasan Sivri’sine, Ceyda Karan’ından bazı vicdansız politikacılara kadar bu şebbiha yardakçıları bıkmadan, usanmadan, ısrarla Türkiye’yi DAİŞ’e destek vermekle suçladılar biliyorsunuz. Bunu da bölgede mültecinin, fakirin fukaranın derdine yetişmeye çabalayan STK’ları hedef tahtasına koyarak yaptılar. Ne aldığı, nereye verdiği şeffaf şekilde ortada olan STK’larımızın üzerine inanılmaz iftiralarla yürüdüler. Sanki Hatay’da, Samandağı’nda türlü dolaplar döndüren kendileri değilmiş gibi, katil sürülerine destek olan kendileri değilmiş gibi yürüttükleri bu kampanya sonunda gelinen nokta ise işte tam olarak bu. CHP’ye gönül vermiş gençlerin tamamına yakını İHH’yı DAİŞ ile bir tutacak kıvamda.” diyor.

İsmail Kılıçarslan’ın Yeni Şafak’ta yayımlanan “DAİŞ’in CHP ziyareti” başlıklı yazısının (19 Şubat 2022) konuyla alakalı bazı bölümleri şöyle:

Genç İHH, son derece doğru bir şey yapıp, vefat eden kardeşlerimizin cenazesine katılan yahut taziyelerini bildiren siyasi parti gençlik kollarına ve bazı STK’lara nezaket ziyaretlerinde bulunmuş. Siyasi partiler gördüğüm kadarıyla AK Parti, HÜDA-PAR, CHP, Yeniden Refah Partisi ve Saadet Partisi.

Benim dikkatimi Genç İHH’nın CHP Gençlik Teşkilatı ziyaretine verilen tepkiler çekti en çok. Zaten epeydir “Türkiye’de tarafların bir arada yaşayabileceğine dair” umudum zayıfçaydı. Ama verilen tepkilere bakınca dedim ki “makuliyet dediğimiz şey, ölmüş.”

Üç çeşit tepki vardı sosyal medyada. Belki toplam tepkinin yüzde beşi kadar “tebrik” tepkisi vardı ilk tepki gurubunda. “Güzel hareket” diyenler ancak o kadardı.

Toplam yüzde yirmi kadar da “İHH ile işim buraya kadardı. Ne gereksiz bir ziyaret olmuş. İHH’ya verdiğim desteği sonlandırıyorum” tepkisi vardı. Ürkütücü buldum elbette bu tepkileri. “Son derece insani bir gerekçe ile gerçekleşen bir ziyaretin ardından ihtiyaç sahibine, fakire fukaraya ulaştırdığı yardımları keser mi insan? Bir hayırsevere yakışır tepki bu mudur?” diye düşündüm. Diğer yandan sivil toplumun politikanın emrinde ve komutasında zannedilmesinden de son derece rahatsız oldum.

Gelelim üçüncü tepki kümesine. Hemen hemen yüzde yetmiş beş idi oran ve tamamı CHP’li genç hesaplardan oluşuyordu bu kümenin. Ve diyorlardı ki: “CHP gençlik kolları DAİŞ’i de ağırlasaydı madem.”

Dikkat isterim. Senelerdir Esed’in gönüllü şebbihalarının yaptığı propaganda bu kitle üzerinde inanılmaz başarıya ulaşmış. Hüsnü Mahli’sinden Hasan Sivri’sine, Ceyda Karan’ından bazı vicdansız politikacılara kadar bu şebbiha yardakçıları bıkmadan, usanmadan, ısrarla Türkiye’yi DAİŞ’e destek vermekle suçladılar biliyorsunuz. Bunu da bölgede mültecinin, fakirin fukaranın derdine yetişmeye çabalayan STK’ları hedef tahtasına koyarak yaptılar. Ne aldığı, nereye verdiği şeffaf şekilde ortada olan STK’larımızın üzerine inanılmaz iftiralarla yürüdüler. Sanki Hatay’da, Samandağı’nda türlü dolaplar döndüren kendileri değilmiş gibi, katil sürülerine destek olan kendileri değilmiş gibi yürüttükleri bu kampanya sonunda gelinen nokta ise işte tam olarak bu. CHP’ye gönül vermiş gençlerin tamamına yakını İHH’yı DAİŞ ile bir tutacak kıvamda.

Recep Tayyip Erdoğan karşıtlığı, toplumun bir kesimini “her türlü operasyona açık” halde tutuyor. Bunu biliyoruz. Hatta Tarkan’ın berbat şarkısından bile medet umulan tuhaf bir sürüklenmeye maruz kalıyor bu kesim. Bunu da biliyoruz. Hep söyledim, yine söyleyeceğim. Bu sürüklenmenin sorumluluğunu alması gereken muhalefet bu sorumluluğu almadığı sürece bu operasyonlar sürecek.

“Politik olarak işime yarıyor” diye diye geldiğimiz yerde suçu iktidara atınca sorumluluk ortadan kalkmış olmuyor. Sadece aklımızla alay etmiş oluyorsunuz. Yazık oluyor gençlerinize, gençlerimize, hepimize.

 

HABERE YORUM KAT

5 Yorum