1. HABERLER

  2. KÜLTÜR SANAT

  3. Geleceğin kabristanları QR kodlu mu olacak?
Geleceğin kabristanları QR kodlu mu olacak?

Geleceğin kabristanları QR kodlu mu olacak?

Fatma Barbarosoğlu, bir filmden hareketle modernliğin hayatımıza soktuğu "yenilikleri" sorguluyor.

23 Temmuz 2022 Cumartesi 19:30A+A-

Fatma Barbarosoğlu / Yeni Şafak

Geleceğin kabristanları QR kodlu mu olacak?

İçinde bulunduğumuz yüzyılda, her gün düzenli olarak “yeni meslekler”, yeni mekanlar ve “yeni insan” üzerinden eski diyarın sorumluluklarından, bağlarından uzaklaşma bileti ediniyoruz.

Aidiyetimizi terk ettiğimiz zamanlara ve mekanlara, canımızın istediği zamanda ve ancak tahammül edebileceğimiz miktarda ve “ağrılarından ve acılarından arındırılmış olarak”, yani nostaljik tatlar eşliğinde, bir süreliğine dahil olmaya tahammül edebiliyoruz. Ama olmak istediğimiz, varmak istediğimiz “yeni”dir. Medya bizi “yeni olan”a her gün yeniden ikna eder.

“Yeni Dünya”nın, yeni meslekleri ile önce bilim kurgu filmleri üzerinden tanışıyor, ilk şoku “film icabı gerçeklik atmosferi”nde idrak ediyoruz.

Yeni meslekler sadece diriler üzerinden değil, “ölüler” üzerinden de güncellenip teknolojik aksam ile modernleştiriliyor.

Kadim sorular teknolojik aksam ile tekrar tekrar soruluyor. Mesela artık aramızda olmayan merhumu uğurlarken İmam Efendinin cemaate sorduğu “Merhumu nasıl bilirsiniz?” sorusu, cemaate bırakılmadan teknolojik olarak hazır edilip cevaplanıyor. Bu konuda seyrettiğim ilk film 2004 yapımı The Final Cut.

Merhumun arkasından onun nasıl birisi olduğu sorusu “kurgucu”nun elindedir. Merhumun yakınlarının ayırdığı finansmana göre kurgucu ölenin zihnine yerleştirilmiş implant yardımıyla kaydedilmiş milyonlarca görüntü üzerinde çalışacaktır. Ailesi ölenin nasıl takdim edilmesini istiyorsa, implanttaki görüntüler ona göre düzenlenip seçilecek, cenazeye katılanlar, “artık burada olmayanın” kişiliği ve kimliği hakkında kurgucunun kurguladığı “merhumun geçmişi” üzerinden bilgi sahibi kılınacaktır. Teknolojik aksam ve yeni “zenaatkar kurgucu”nın mahareti ile “Merhumu nasıl bilirsiniz?” sorusu ortadan kaldırılmış, “Merhum işte böyle biriydi” iknası “satın alınmış”tır.

Sabancı Üniversitesi’nin düzenlediği “Kısa Film Uzun Etki” yarışması, her yıl farlı bir tema üzerinden gerçekleştiriliyor. 2022’nin teması “Yeni Meslekler”.

2022’nin birincisi, Ziyaretçi adını taşıyan kısa film oldu.

Ziyaretçi kısa, öz, derin. Kısalığı, üzerinde uzun uzun konuşulmasına engel değil.

Üzerinde konuşmak için öncelikle filmi, kelimelerin, cümlelerin sırtına yükleyelim.

Film, kabristan sahnesi ile açılıyor. Kent merkezine ilave edilmiş, bir geçmişinin olmadığı ağaçsızlığı ile imlenmiş bir “mekan” kabristan.

Kabristanda tek bir ziyaretçi var, 55-60 yaşlarında, kot pantolonlu, dizlerine dek uzanan bir palto giymiş, kırçıl kirli sakallı bir adam. Etrafına bakınıyor. Ziyaret edeceği kabri mi arıyor?

Aradığını bulmadan başka bir “şey” onu buluyor. Bir mezar taşı. Diğerlerinden farklı mı? Bilmiyoruz. Kamera kabristandaki bütün mezar taşlarını yakın plan göstermiyor. Yarım olarak gördüğümüz bir mezar taşı “bildiğimiz gibi” olanlardan. “Ziyaretçi”nin ilgi alanına giren mezar taşının üzerinde sadece QR kodu var. Ziyaretçi derhal telefonuna kodu okutuyor. Telefon yardımıyla kodda yüklü olan bilgiler aşikar oluyor.

Okutulan QR kodu sayesinde mezarı henüz iki kişinin ziyaret ettiği bilgisini ediniyoruz. (Her şeyin rakamlara hapsedildiği bir çağda kimin mezarı kaç kişi tarafından ziyaret edildi yarışı da başlamış olacak bu durumda.) Adının Recep Mavili olduğun öğrendiğimiz merhum, torunu ile bir fotoğraftan bakıyor. Ekrandaki sayfayı sola kaydırdıkça merhumun ziyaretçilerle paylaşmak istediği bilgilere tanık oluyoruz. Mezar taşı değil de bir Facebook sayfası sanki:

“Sayfama hoş geldiniz kıymetli dostlar. Semiha’dan doğma, Ali’nin oğlu Recep ben.1963 yılında Kayseri’de doğdum. 2020 yılında korona virüsünden rahmetli oldum. Güzel yaşadım, şükürler olsun. Siz de hiçbir şeyi dert etmeyin, kafanıza takmayın. (Mezar taşı üzerinden verilen mesaj, ölümlü oluşu değil dünyadaki eğlenmeyi merkeze alıyor.) Hayatınızı yaşayın.”

Yazı SOLA KAYDIRINIZ ibaresi ile bir sonraki sayfaya yönlendiriyor.

İkinci sayfada eşi ile fotoğrafını paylaşmış Recep Bey: “HEY GİDİ GENÇLİK, HANIMLA BEN”

SOLA KAYDIRINIZ ibaresi ile merhumun ziyaretçisi için seçmiş olduğu “duygu durakları”nda ilerliyoruz.

Üçüncü sayfa, düğün ortamında çekilmiş bir vidyo ile açılıyor: “KIZIMIN DÜĞÜNÜNDEN BİR AN”

SOLA KAYDIRINIZ emrine itaat edip devam ediyoruz, merhum otomobilin önünde poz vermiş: ARABAM, ORJİNAL 87 MODEL

Merhum bizi hayatının hangi anına götürecek derken ekranda Yasin Suresi çıkıyor. Sureyi okuyan ses fonda akarken ekran görüntüsü cesedime reklam aldım kıvamında devam ediyor: MEZARCI QR KODLU MEZAR TAŞI SADECE 500.00 TL

İLETİŞİM : +542 1509 19-93

SOLA KAYDIRINIZ ibaresi devam ederken film bitiyor.

Film her ne kadar “yeni meslek” kategorisinde yarışıp bizi “yeni meslek, QR kod mezar yazılımcısı” ile tanıştırmış olsa da esasında “giden”in dünyadan ebedi aleme göçmüş gibi değil de, yeryüzünde bir mekan değiştirmiş gibi yaşam koçluğuna soyunduğu sanal bir ölümle ve ölümü hiç hatırlatmayan bir mezar taşı ile de tanıştırmış oluyor. Artık “burada” olmayan, “burada kalmış olanlara” dünya bilgisi üzerinden koçluk yapıyor.

QR kodlu mezar taşında ahirete dair tek bir ifade yok. Merhumun pişmanlığı ya da özlemi yok. “İyi yaşadım” diyor. İyinin ne olduğuna da bizzat kendisi karar vermiş oluyor, hayatından seçmiş olduğu kareler ile.

Meraklısı için notlar

1- “Kısa Film Uzun Etki” yarışması, 2016 yılından beri yapılıyor. Yarışma temaları sırasıyla şöyle: Mülteci Kadınlar, Çocuk İşçiler, Ayrımcılık, Dijital Yalnızlık, Değişen İklimler Değişen Hayatlar, Yeni Dünyada Yeni Meslekler.

2- Okumuş olduğunuz bu yazı “Kabir Modernleşmesi” üzerine çalıştığım dosyadan bir bölüm. Aslında O Ölmedi kitabında ölüm idrakinin medya ve gündelik hayattaki izini takip ettim. Şimdilik “Kabir Modernleşmesi” diye kodladığım yeni kitap çalışmasında ise kabristanlar üzerinden iz sürmeye niyet ettim. (Tanık olduğunuz mezar taşları ve mezarlık hikayelerini bendenizle paylaşırsanız çok mutlu olurum.)

3- Mezar taşlarının “kişiselleşmesi” bahsinde Mehmet Samsakçı’nın Türk Mezar Taşı Edebiyatı kitabını hararetle tavsiye ederim.

HABERE YORUM KAT

2 Yorum