İsrail’in 27 Aralık 2008 sabahı 60 savaş uçağıyla Gazze’yi ağır bombardıman altında vurduğu günler, hâlâ hafızalarda.

Önce kentin tüm kapıları kapatılmış, adeta temerküz kampına çevrilen Gazze’de hareket eden ve etmeyen hemen her canlı, İsrail’in hedef tahtasına oturtulmuştu. Dünyanın gözleri önünde süren “Dökme Kurşun Katliamı”, İsrail’in uzun yıllardır politikası haline getirdiği cinayetlerden sadece birisiydi... 1500’ün üzerinde sivil, feci şekilde can verdi. Evler, odalarda uyumakta olan her şeyden habersiz ağzı emzikli bebeklere ve onların yoksullukla, işgalin kederiyle beli bükülmüş annelerine, sonra babalara ve dedelere mezar olmuştu...

“Dökme Kurşun”, İsrail’in sadece Gazze halkına bakışını isimlendirmiyor.

Aradan tam bir yıl geçmiş...

Aslında aradan tam 42 yıl geçmiş... Benim doğduğum günden beri hep Dökme Kurşun yağıyor İsrail’in kucağından. Yani bu eski ve kahırlı bir mevzudur. İsrail için “Dökme Kurşun”, sadece geçen yıl değil, sadece Gazze değil... “Dökme Kurşun” İsrail’in yaşam tarzı, hayata yüklediği anlam... Daha doğrusu İsrail’in nazarında kendisi dışındaki hayat, ölüm anlamında... “Başkası”na dair herhangi bir yerin olmadığı bir dil bu... Belki ve ne yazık ki dilsizlik...

Geçtiğimiz gün, İpsala sınır kapısından şehirlerimize giriş yapan 80 araçlık Gazze Umut Konvoyu, İsrail’in Dökme Kurşun’la oluşturduğu dilsizlik hattına karşı açılan bir barış söylemi aslında... İngiltere’den Sosyalist George Galloway ve yoldaşları, Türkiye’ye giriş yaptılar... Onları IHH organizasyonuyla karşılayanlar, birbiri ardına sıralanan barış konvoyu halinde, Suriye, Ürdün ve Mısır üzerinden Gazze’nin Refah kapısına kadar çoğalarak gidecekler...

Dünyanın çeşitli kentlerinden sivil aktivistler, düşünür, yazar ve sanatçılar, Mısır’a toplanıyorlar. 26 Aralık günü Kahire’ye inecek uçaklar, Dökme Kurşun’a göğüs geren barış gönüllülerini taşıyor olacak...

Dökme Kurşunla ezilmiş Gazze’nin acilen ihtiyaç duyduğu araçlar, ambulanslar, sağlık ekipmanları, konvoya katılacak sivil araçlarla Refah Kapısına dayanacaklar...

İpsala, Keşan’dan başlayan barış hattı, İstanbul, Bursa, Konya, Adana, Hatay üzerinden Halep’e, Amman’a, Kahire ve Refah’a selamlar dağıtarak varacak Gazze’ye...

İngiltere’nin Westminster Mahkemesi’nden önemli bir tutuklama kararı çıktı geçtiğimiz günlerde. 26 Aralık 2008’de başlayan ve 1500 üzerinde Gazzelinin katliamıyla sonuçlanan “Dökme Kurşun Operasyonu” mucidlerinden Tzipi Livni hakkında çıkartılmıştı bu tutuklama kararı. İsrail’in eski Dışişleri Bakanı ve muhalefetteki Kadima Partisi’nin lideri Tzipi Livni hakkında, savaş suçları nedeniyle çıkartılan tutuklanma kararı, Livni’nin İngiltere’ye yapacağı geziyi erteletti.

İsrail’in, “başkası” olmak hakkını yok sayan “dilsizlik” üzerine kurulmuş resmi söylemi, sadece yurdundan atılmak istenen Filistinlilerce değil... Sadece Müslüman ve Araplarca da değil... Vicdan sahibi tüm yeryüzü halkları tarafından eleştiriliyor...

İngiliz Mahkemesi ve İngiliz aktivistlerin insan hakları, hukuk ve barıştan yana tavırları, ihtiyar yerküre için bir umut olabilir mi?

Umudu beklemek olmaz!

Umut sizsiniz, bizleriz, tek tek hepimiziz...

IHH’ya barış yolundaki katkılarından dolayı canı gönülden teşekkür ediyoruz...

katsayı konuldu? Konulan o katsayı, nasıl kanuna uygun oldu?”

VAKİT