1. YAZARLAR

  2. HAŞİM AY

  3. Gazze düşmedikçe insanlık ayakta kalacak
HAŞİM AY

HAŞİM AY

Yazarın Tüm Yazıları >

Gazze düşmedikçe insanlık ayakta kalacak

07 Ekim 2025 Salı 11:39A+A-

İkinci yılını geride bırakan Aksa Tufanı, sadece Gazze’nin dar sokaklarını değil, bütün dünyanın vicdanını sarsan bir sel oldu. Bu tufan, zalimleri boğarken mazlumların ve vicdan sahibi tüm insanların yüreğinde yeni bir diriliş başlattı. Soykırımcı İsrail’in tankları, uçakları, bombaları; ABD’nin ve işbirlikçilerin desteğiyle sahaya sürdüğü bütün cephane… Hiçbiri şu hakikati örtemedi: Gazze teslim olmadı, Gazze eğilmedi.

Her gün yıkıntılar arasından yükselen çocuk çığlıkları, annelerin ağıtları ve toprağa düşen şehit kanları… İnsanı kendinden utandıran açlık sahneleri ve ölümler... Bütün bunlar insanlığın vicdanına kazındı. Artık kimse “duymadım” diyemez, kimse “haberim yoktu” bahanesine sığınamaz. Çünkü Gazze’nin feryadı sınırları aştı; dillere, meydanlara, sokaklara taştı.

Vicdan İntifadası

Aksa Tufanı, sadece bir direniş hamlesi değil; aynı zamanda insanlığın uyanışıdır. Bugün Roma’dan, Madrid’den, Berlin’den, İstanbul’dan yükselen ses Gazze’nin sesiyle birleşiyor. Bu tufan artık yalnızca Filistinlilerin değil, bütün insanlığın davası olmuştur. Global ölçekte yükselen haykırışlar, küresel bir vicdan intifadasına dönüşmüştür.

Sumud’dan Özgürlük Filosu’na

Ve denizlerden bir umut doğuyor: Sumud filosu. Onlar, yıllardır “Gazze’ye ulaşılamaz” yalanını parçaladı. Vicdanın gemileri Akdeniz’e açıldı, limanlardan el sallayan milyonlar “Gazze için” nöbet tuttu. Artık bu sadece bir yardım seferi değil; küresel bir özgürlük yürüyüşüdür. Sumud’un izinden yeni filolar geliyor. Dayanışma, vicdan, özgürlük… Hepsi aynı gemide buluşuyor.

Çözümsüzlüğün İtirafı

ABD’siyle, Avrupa’sıyla, bütün işbirlikçileriyle İsrail artık çözüm üretemiyor. Sadece kan dökerek, yıkarak, yok ederek ayakta kalmaya çalışıyor. Ama bu çaresizlik, onların çöküşünü hızlandırıyor. Çünkü bu planlar, çözümsüzlüğün ve teslimiyetin itirafıdır. Yeniden gündemleşen iki devletli çözüm söylemi, Trump’ın plan yapmaya zorlanması, Netanyahu’nun ayak oyunları, işbirlikçi rejimlerin pazarlıkları… Bunların hiçbiri samimiyetle gündeme gelmedi. Tümünün arkasında vicdan aynasında ve kendi kamuoyları nezdinde sıkışan ülke yönetimlerinin vaziyeti kurtarma kaygısı var. Onlar da bunun artık böyle devam edemeyeceğinin, soykırım politikasının sürdürülebilirliğinin olmadığının farkında. Soykırımcı İsrail ve onun arkasını toplamayı misyon edinmiş ABD siyaseti çıkmazda. İsrail’in giderek yalnızlaşması ve Gazze duyarlılığının küreselleşmesi üzerine Trump’ın Gazze Barış Planı hamlesi, aslında zalimlerin ne kadar zorlandığının tezahürü. Güya topu direnişin sahasına atıp durumu lehlerine çevirme uyanıklığına giriştiler ama Hamas’ın basiretli tutumu, Trump planına ilişkin şartlı kabul açıklaması topun tekrardan soykırımcı ve destekçisi küresel aktörlerin sahasına sürülmesini getirdi. Bunca imkansızlığa rağmen Gazze’de yaşanan direnişin değil, soykırımcı ve destekçilerinin çıkmazıdır. Teslimiyet çağrılarının arkasında yatan şey, zalimin korkusudur. Trump’ın planının sonucu her ne olursa olsun, mevcut süreç her ne getirirse getirsin gerçek olan şu: Soykırım şefi Netanyahu kaybetti, işbirlikçileri kaybetti. Gazze ve onun etrafında safları sıklaştıran insanlık kazandı. Mevcut plan işler de Filistin Devletinin kurulmasını getirse bile bu da yine Aksa Tufanı’nın hanesine yazılacak bir sonuç olacaktır. Böyle bir senaryoda Hamas silah bıraksın bırakmasın Filistin Devletine gidilen yolun mimarı sayılacaktır. Filistin Devleti zalimlerin, küresel baronların bir lütfu değil, şehadetin bereketiyle elde edilen bir kazanım olarak nitelendirilecektir. Böylece kimilerinin Hamas’ı silahsızlandırmak, Gazze’yi Hamas’sız bırakmak için bir kumpas olarak kullanmak istediği Filistin Devleti veya iki devletli çözüm Allah’ın izniyle zalimlerin aleyhine direnişin lehine dönen bir plan işlevi görecektir.

Gazze’nin Öğrettiği Hakikat

Gazze diğer birçok şeyin yanında bize şunları öğretti:

-Bir halk teslim olmadığı sürece zalim yenilmeye mahkûmdur.

-Şehitlerin kanı sadece toprağı değil, insanlığın vicdanını da yeşertir.

-Zulüm istediği kadar büyüsün direniş ahlaki üstünlüğünü koruduğu sürece dayanışma da büyür.

Gazze düşmedikçe insanlık ayakta kalacak

Bugün insanlık Gazze’nin direnişinde kendi özgürlüğünü görüyor.

Bugün meydanlara çıkan milyonlar sadece Filistin için değil, kendi onurları için de haykırıyor.

Bugün Aksa Tufanı’nın seli, zalimleri boğmakla kalmıyor; insanlığın damarlarına yeniden hayat taşıyor.

Ve artık biliyoruz:

Zaferin yolu direnişten geçiyor.

Özgürlüğün kapısını şehadet açıyor.

Gazze düşmedikçe insanlık ayakta kalacak.

 

YAZIYA YORUM KAT

4 Yorum