HAKSÖZ HABER

Gelecekte fosil yakıtların tükeneceği öngörülüyor. Birçok devlet şimdiden fosil yakıtlara olan bağımlılıklarını sonlandırmak için gerekli çalışmalara başladı.

Türkiye’de de özellikle Ege bölgesinde inşa edilen rüzgar tribünleri Türkiye’nin enerji sektöründe önemli bir üretim görevini gerçekleştirmeye başladı.

Türkiye’nin güney, kuzey ile doğu bölgelerinde faaliyette olan Hidroelektrik santrallerinin ve doğalgazın yakılması sonucu üretilen elektriğin yerine bir günlüğüne de olsa rüzgar tribünleri, tüm üretim türlerini geçerek birinci oldu.

Türkiye Elektrik İletim Anonim Ortaklığı'na (TETC) göre, 28 Kasım'da rüzgar enerjisinin elektrik üretimindeki payı, gaz yakıtlı santrallerin ürettiğinden daha fazla olarak yüzde 22,6 oranında kaydedildi.

Ege bölgesine yayılan rüzgar türbinleri, toplam üretim olan 791.794 MWh'lik gücün 178.964 megavat-saat (MWh)'sini üretti.

Bu artış rüzgar gücünün toplam üretimdeki payının bir ay içinde ikinci kez artmasıydı. 10 Kasım'da da rüzgar türbinleri toplam elektriğin yüzde 20'sini üretmişti.

Rüzgar enerjisi üretimindeki artış, özellikle yoğun rüzgarların ülkenin bazı kısımlarında görüldüğü zamanlarda ortaya çıkıyor.

1 Aralık Çarşamba günü ise rüzgar enerjisinin payı her zamanki aralığı olan yüzde 8’e geriledi.

Türkiye, ithal petrol ürünlerine olan bağımlılığı azaltmaya çalışırken, son yıllarda yenilenebilir enerji kaynaklarının kurulu kapasitelerini artırıyor.

Çoğunluğu elektrik üretiminde kullanılan gaz ithalatının döviz rezervleri üzerinde baskı oluşturduğu biliniyor. Türkiye gaza olan bağımlılığını azalmaya çalışırken yenilenebilir enerjiye yatırımlarını arttırmaya çalışıyor.

Hidro, güneş ve rüzgar gibi birçok yenilenebilir enerji kaynağına her zaman güven olmuyor. Kesintisiz güç kaynağı sağlayamayan bu enerji üretim yöntemlerinin yanında farklı kaynak arayışları da devam ediyor.

Türkiye’deki yönetim yenilenebilir enerji üretimlerine olan teşvikini son 10 yılda ciddi bir oranda arttırdı.

İktidar, şu anda 10.000 Megawatt’ın üzerinde kurulu güce sahip olan ve on yıl içinde kendisini on kat arttıran rüzgar enerjisini teşvik etmek için daha iyi tarifeler üzerinde çalışıyor. Mali teşviklerin sayısı da arttırılmak isteniyor.

Bu rakamlar, gaz ve kömürle çalışan santralleri içeren toplam kurulu kapasitenin yani, 100.000 MW'ının kabaca yüzde 10'una tekabül ediyor.

Türkiye’deki 272 rüzgar çiftliğinde faaliyet gösteren 3.868 rüzgar türbininin de enerji üretimine olan katkısı arttırılmak isteniyor.  

Yenilenebilir enerji kullanımını teşvik eden bir kuruluş olan WindEurope, açıkladığı bir raporla geçtiğimiz yıl Türkiye’nin rüzgar enerjisine yaptığı yeni yatırımlar olan 1,6 milyar dolarlık çalışmanın onu Avrupa’nın en fazla rüzgara yatırım yapan ilk 5 ülke arasına soktuğunu belirtti.

2019 yılında Türkiye, enerji ithalatına 41 milyar dolar harcadı. Rusya ve Azerbaycan gibi diğer ülkelerden gaz almak için yaptığı ödemeler de yıllardır para biriminin değerini ve durumunu zorluyor.

Türkiye, yaptığı yatırımların meyvesini de almaya başladı. Birkaç yıl önce Türkiye, 50-55 BCM aralığında doğalgaz tüketiminde bulunuyordu. Son yıllarda ise bu oranın 45 BCM’ye düşeceği öngörülüyor.

*Veriler TRT World'den referans alınmıştır.