1. HABERLER

  2. YORUM ANALİZ

  3. Filistin’de yerleşimci kolonyalizmin kurumsal örüntüsü
Filistin’de yerleşimci kolonyalizmin kurumsal örüntüsü

Filistin’de yerleşimci kolonyalizmin kurumsal örüntüsü

Selçuk Türkyılmaz, Albanese’nin raporlarının İsrail yerleşimciliğini küresel şirketler ve batılı devletlerle birleşen bir kolonyal ağ olarak tanımlamasını analiz ediyor.

11 Aralık 2025 Perşembe 13:34A+A-

Selçuk Türkyılmaz/Yeni Şafak

Yerleşimci yayılmacılık örüntüsü

BM Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese’nin Filistin’le ilgili hazırladığı raporlar Türkiye’de de yankılanmıştı. Albanese, 7 Ekim 2023’ten sonra hazırladığı ilk raporunda özellikle Batı Şeria’nın kolonizasyonunda küresel şirketlerin oynadığı role dikkat çekmişti. Albanese, Volvo gibi dünya çapında tanınan küresel şirketlerin adlarını sıralamış ve bu şirketlerin Filistin’in kolonileştirilmesi sürecine nasıl dâhil olduklarını da göstermeye çalışmıştı. Volvo’yu özellikle zikretmek istedim çünkü bu şirketin faaliyet alanları hakkında okuyucularımız az çok bilgi sahibidir. Böylelikle Batı Şeria’da Siyonist yerleşimcilerle bu şirketler arasındaki işbirliğinin ne anlama geldiği daha rahat anlaşılabilir. Volvo’nun ürettiği iş makinalarını bilmeyen yok gibidir.

Yerleşimcilik kavramı hakkında kapsamlı bir fikre sahip olmadığımızı zannediyorum. 7 Ekim’den sonra onlar yerleşimci değil gibi birtakım duygusal ifadelerle karşılaştık. Fakat daha sonra bu kavramın hususi anlamı iyice anlaşılmaya başlandı. Yerleşimcilik, kolonyal yayılmacılığın en saldırgan biçimlerindendir. Yerleşimcilerin yayılmacı saldırganlığı hakkında bir fikre sahip olmak için Afrika ve Asya örneklerine bakmak yanıltıcı olabilir. Yer yer Afrika ve Asya’da da benzer örnekler vardı fakat asıl olarak Kuzey Amerika, Avustralya ve Yeni Zelanda örneklerine bakmak gerekir. Avrupalı yerleşimciler bu kıtalarda yerli ahalinin kökünü kazıdı. Yerli ahali yok edilirken onlara dair ne var ise büyük ölçüde yok edildi. Bugün Filistin’de de Siyonist yerleşimciler inanılmaz bir saldırganlıkla Filistinlilerin yerine geçmektedir. Siyonistler de Avrupalı yerleşimciler gibi Filistinlilere ait ne varsa onları yok ediyor. Daha önce Filistin’in tarihî topraklarını adım adım ele geçiren yerleşimcileri devlet dışı aktörler olarak tanımlamıştık. Bu durum, onların kanunlarla sınırlı olmadıkları anlamına gelir.

Filistinlileri topraklarından temizledikten sonra ortaya çıkan arazi farklı yöntemlerle yerleşimcilerin eline geçiyor. İşte bu süreçte Volvo gibi dünya çapında tanınan şirketler büyük bir rol oynuyor. Bu şirketler Batı Şeria’da ve Doğu Kudüs’te ortaya çıkan yeni arazilerin kolonizasyona elverişli hâle getirilmesinden bankacılık alanına kadar geniş bir yelpazede sürece dâhil oluyorlar. Filistin’in tarihî topraklarını birbirinden kopartan büyük duvarların yapımı, Filistinli ailelerin evlerinin yıkılıp yerleşime uygun hale getirilmesi gibi kolonyal faaliyetler Volvo gibi şirketler tarafından yürütülüyor. Doğal olarak bu şirketler de kanun dışına çıkıyorlar. BM Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese’nin kolonileştirme sürecine dâhil olan şirketlerin adlarını tek tek sıralaması bu açıdan çok önemliydi. Bunlar anti-kolonyalist mücadele bağlamında Filistinlilerle dayanışma içinde olmak isteyenler için de oldukça önemli bilgilerdir.

Albanese, Filistin’in kolonileştirilmesiyle ilgili ikinci bir rapor daha hazırladı. Bu ikinci raporda Siyonist Yahudi yerleşimcilere farklı araçlarla destek olan devletler sıralanıyor. Bu listede yer alan ABD ve İngiltere gibi devletleri de kolonyal yayılmacılık tarihinden tanıyoruz. BM Filistin Özel Raportörü Albanese bu devletlerin yerleşimci kolonyal saldırganlığa hangi alanlarda destek verdiğini ayrıntılı olarak kayda geçiriyor. ABD ve İngiltere gibi Batı ülkelerine yönelik gittikçe yayılan öfke de bugünkü faaliyetlerinden kaynaklanıyor. Çünkü adları sıralanan devletler ve onların parçası olan şirketler, milletlerin derin hafızasına yer etmiş geçmişin acı olaylarını yeniden canlandırmaktadır. Bugünkü olaylar mahiyet itibarıyla eskiye dönüş anlamına geliyor.

BM Özel Raportörü Francesca Albanese’nin hazırladığı raporlarda adları sıralanan şirketler ve devletler Batı dünyasını temsil etmektedir. Bu şirket ve devletlerin Filistin’in tarihî topraklarında yürütülen kolonizasyon faaliyetlerine herhâlde tesadüfen dâhil olduklarını düşünemeyiz. Buna rağmen çok yaygın bir Batı ve Avrupa eleştirisinden söz edemeyeceğimiz de açıktır. Kimi Arap dünyasına yönelik öfkesiyle kimi Tayyip Erdoğan’a düşmanlığı ile veya başka bir sebeple farklı tavırlar geliştirebiliyor. Fakat çevremizde meydana gelen hadiseler onları haksız çıkartacak şekilde anlamlı bir örüntü oluşturmaktadır. Bu örüntüye göre devletler ve milletler bir daha karşı karşıya geliyor. İngiltere ve ABD’nin BM özel raportörüne yönelik tutumunu da kolonyal yayılmacılık çerçevesinde değerlendirmek gerekir. Aynı şekilde bu ülkelerin Uluslararası Adalet Divanı ve Uluslararası Ceza Mahkemesi savcılarına yönelik baskıcı tutumları da anlamlı örüntünün parçasıdır.

Bunlar yeni bir dünyaya işaret ediyor.

HABERE YORUM KAT

1 Yorum