1. YAZARLAR

  2. Yasin Aktay

  3. Esad'a İsrail'den hayat öpücüğü
Yasin Aktay

Yasin Aktay

Yazarın Tüm Yazıları >

Esad'a İsrail'den hayat öpücüğü

04 Şubat 2013 Pazartesi 00:57A+A-

Suriye'de Esad rejimi son kozlarını oynarken, kendi halkına karşı kıyasıya ölüm-kalım mücadelesi verirken İsrail'in 22 ay olup bitenleri sessiz sedasız izledikten sonra geçtiğimiz günlerde Suriye'yi bombalaması ne anlama geliyor?

Gerçi hakkını yemeyelim 22 ay boyunca sesiz kalmadı, bundan bir kaç ay önce de Golan taraflarında bir mevziyi bombalamıştı. Ancak dünya basınına İsrail'in Suriye'yi bombalamış olduğu şeklinde yansıyan görüntüye karşılık, bombalananların Esad rejimine karşı savaşmakta olan Özgür Suriye Ordusu unsurları olduğu anlaşılmıştı. Ancak bizim anlamış olduğumuz bu gerçek dünya kamuoyuna aynı vurguyla veya aynı kadrajdan yansımadı. İlk görüntü nasıl gittiyse orada öylece dondu kaldı.

Esad rejiminin şimdiye kadar Suriye halkı nezdinde meşruiyetini tesis etmiş olan en önemli unsurlardan biri İsrail karşıtlığıdır. Suriye'yi bilenler bilir, resmi ideoloji düzeyinde bıkkınlık verecek düzeyde bir İsrail karşıtlığı vardır. Ancak bu resmi ideolojiye rağmen Esad'lı Suriye'nin İsrail çıkarlarına karşı en ufak bir zararı, bu yönde bir girişimi olmamıştır. Görüntüde bir soğuk savaş düzeni tesis edilmiş ve İsrail tarafından Suriye'nin bu resmi ideolojik düşmanlığı satın alınmış, bunun gerçek bir tehdide dönüşmemesi temin edilmiştir.

Biraz daha geriye gidildiğinde Golan'ı İsrail'e hiç savaşmadan, adeta hediye etmiş olan baba Esad ve oğlunun iktidarları süresince bütün siyasetleri İsrail çıkarlarını konsolide etmekten başka bir işe yaramış değil. O yüzden Suriye devrimi başladığı günden beri bölgenin en kaygılı merkezinin Tel Aviv olduğu bir sır olmaktan çıkmıştı.

Esad sonrası muhtemel durumların belirsizliği en fazla İsrail açısından herkesi tereddüde sokuyor. Suriye'de devrimin yeni bir İhvancı yönetimi işbaşına getirmesi ihtimali İsrail için tam bir kabus senaryosudur. Oysa bunu bu kadar açıklıkla telaffuz etmesi de şimdiye kadar tesis edilmiş olan soğuk savaş konsepti içinde izah etmekte zorlanacağı bir şeydir.

Son kertede gidişine razı olabilse de, Esad'ın yerini dolduracak bir aktör İsrail için çok önemlidir. Muhtemelen Esad'ın yerini dolduracak Esad profilinde biri imkansız hale geldiğinden İsrail için ehven senaryo iç savaşın daha da uzaması ve Suriye'nin paramparça olmasıdır. Esad'ın yönetmediği bir Suriye ancak parçalanırsa İsrail açısından kabul edilebilir bir komşu haline gelecektir.

İşin ilgincine bakınız ki, İsrail için mevcut durumdan bile daha iyi olacak bu projenin gerçekleşmesinde Esad İsrail'e karşı son hizmetini de yerine getirmektedir. Kendi halkına karşı sergilediği kahramanca (!) mücadelede direttiği ölçüde Suriye'yi bölünmenin eşiğine getiriyor Esad.

Bu hizmetinin karşılığı olarak olsa gerek, mücadele azminin veya meşruiyetinin tamamen kırılmaya yüz tuttuğu anlarda İsrail kendisine saldırarak bir nebze daha meşruiyet iksiri vermekten geri durmuyor.

Yoksa son İsrail saldırısının Esad'a nasıl bir zarar verdiğini açıklayabilecek kimse var mıdır?

Esad'ın kendi halkına karşı vermekte olduğu savaşın sonunda gidişi zaten mukadder. Ölümden başka bir şey sunamadığı bir halkı bundan sonra yönetebilmesi mümkün müdür?

Mukadder olan sonunu erteledikçe Suriye'nin bölünmesini de mukadder hale getiren Esad'ı yine anlayabiliriz de, bölünmüş bir Suriye'nin İsrail'den başka hiç kimsenin işine aramayacağını İran da mı görmüyor? Görüyorsa, o nasıl bir hesabın içinde?

Bu manzarada Suriye rejimi için tam bir hayat öpücüğü etkisi yapacak bu saldırı karşısında esip gürlemeden önce, Esad'ın katlettiği altmış beş bin insanın (sayıyla 65 000) hepsinin birer Müslüman olduğunu bir İslam Cumhuriyeti ne zaman hatırlayacak? Yoksa bir İslam Cumhuriyeti'nin Müslümanların hayatına karşı hiç bir sorumluluğu yok mudur?

YENİ ŞAFAK

YAZIYA YORUM KAT

1 Yorum