1. HABERLER

  2. HABER

  3. Erdoğan: Kibir Abidelerine Boyun Eğmeyeceğiz
Erdoğan: Kibir Abidelerine Boyun Eğmeyeceğiz

Erdoğan: Kibir Abidelerine Boyun Eğmeyeceğiz

Başbaka Erdoğan, grup toplantısında Devlet Bahçeli'nin çatı aday formülünü eleştirdi Kılıçdaroğlu'nun adaylıkla ilgili sözleri sözleri için de "Siyasi parti liderlerinin cumhurbaşkanı adayı olmasını istemiyormuş. Sen nasıl siyasetçisin ya."

13 Mayıs 2014 Salı 16:04A+A-

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan partisinin grup toplantısında konuştu.

Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları;

Geçen yıl Mayıs ayı altın dönem olmuştu.

Gezi olayları, 17 ve 25 Aralık darbeleriyle bu gölgelenmek istenmişti.

Ekonomide bir kez daha mayıs ayı bereketini yaşıyoruz.

Merkez bankası rezervlerimiz artmaya devam ediyor.

Yaptığımız yatırımlar, sadece ekonomik büyüme sağlamadı, özgürlüklerin gelişmesine büyük katkı sağladı.

2013 yılında Türkiye içinde 68 milyon kişi seyahate çıktı. Toplam harcama miktarı 15,5 milyara çıktıBorsa 76 bin seviyesini aştı

2003 yılında yılda 2,5 milyon insan yurtdışına giderken artık yılda 8 milyon kişi yurtdışına gidiyor.

Basın özgürlüğü yok diyenler haftasonu danıştayla ilgili manşetleri okusunlar.

Türkiye'de özgürlüklerin kısıtlandığı iddiaları, algı operasyonudur.

Raporlarda, Ortadoğu'daki en özgür ülke İsrail gösteriliyor. Sevsinler seni. Uluslararası örgütler Türkiye'yi aşağılamakla kendi itibarlarını zedeler.

Hamburg olaylarını gösteriyor diye TRT yayını Almanya'da engellendi.

O 18 kişi, tehlikeli maddeleri izinsiz bulundurmaktan hapiste. Nasıl gazeteci bunlar?

Burada Twitter'i eleştirince özgürlük düşmanı, başka ülkelerde ise hukuk oluyor. Hakarete tazminat davası açınca, basına baskı, başka ülkelerde demokrasi oluyor.

Mısır'da darbe yapıldı. Sesleri çıktı mı? Dünyaya sesleniyorum. Bunlar darbeye darbe diyemediler. Çocuklar katlediliyor. Nerede o insan hakları örgütleri? Suriye'de katile, katil dediklerini duymazsınız. Kibir abidelerine boyun eğmeyeceğiz.

Dışarıdaki mütekebbirler de bizim yumuşak başlılığımızı uysal koyun olduğumuz şeklinde yorumlamasın. Sosyal dokuyu zedeleyen bazı suçlarda cezayı katlayarak arttırıyoruz. Çocuklara karşı bu suçların işlenmesi hiç kuşkusuz idam cezası gerektiriyor. Uyuşturucu madde ile mücadelede çok farklı adımlar atıyoruz. Cezaları artırıyoruz. Madde kullananlara defalarca denetimli serbestlik verilmesinin önüne geçiyoruz. Yargıtay kanunu'nu değiştiriyoruz. Suçla mücadele, caydırıcı tedbirler, yargının hızla işlemesi konularını meclis kapanmadan bitireceğiz. Tarım arazileri mirasçılar arasında parçalanıp, adeta halı boyutuna düşüyordu. Tarım arazileri artık bölünmeyecek.

Haddini bil

MHP'nin genel başkanını bu merak sardı. Pek geometriyle alakası yok ama kılavuzu da yanlış. Geometrik şekillerle siyaset belirliyor. CHP genel müdürü de cetvelle aday belirliyor. Siyaset geometri değildir. Siyaseti geometriye hapsetmek isteyenler hep yanıldılar hep zulmettiler. Geometri gibi görenler vatandaşa da geometri işlemi yaptılar. Dümdüz birbirine benzeyen iç açılarının toplamı 180 yapan standart vatandaşlar oluşturmaya çalıştılar. Bu yüzden ret inkar asimilasyon zulmüne maruz kalındı. Bu ülkede özgürlükler kısıtlandı. Cetvel zihniyeti yüzünden insanımız arasında ayrım yapıldı.

Siyasi parti liderlerinin cumhurbaşkanı adayı olmasını istemiyormuş. Sen nasıl siyasetçisin ya. Önce sen kimsin ya. Önce haddini bil. Siyaseti inkar eden siyasetçi olabilir mi? Biliyorsunuz CHP'nin bu genel müdürü o koltuğa oturduğu andan beri hala genel başkan olamadı. Siyasi lider zaten hiç olamaz. Siyasetin dışından aday özlemini dile getiriyor. Ona şimdi kendi partisinin geçmişinden bahsedeceğim. Öğrenmesi lazım. Bürokrat olabilir hukukçu olabilir asker olabilir ama siyasetçi olmaz. Kafa yapısı bu. Birebir 27 Mayıs zihniyeti. 27 Mayıs'ta da bunu söylediler. Herkes olur ama siyasetçi olamaz dediler. Ey Kılıçdaroğlu Gazi Mustafa Kemal'i hiç okumadın mı araştırmadın mı? Hem CHP'nin genel başkanı hem de cumhurbaşkanıydı. İşine geldiği zaman CHP'nin genel başkanı Atatürk diyorsun. Ama işine gelmediği zaman yok diyorsun. Milli şefleri İnönü hem genel başkandı hem Cumhurbaşkanıydı.

DP döneminde Celal Bayar Cumhurbaşkanı seçildiğinde genel başkandı. 27 Mayıs o kadar korktu ki seçilmişleri idamla kalmadı Cumhurbaşkanını da siyasetten yani halktan koparmaya çalıştı. Öyle gayret ettiler. Merhum Özal siyasetten cumhurbaşkanlığına geçti ne oldu? Sayın Demirel siyasetten cumhurbaşkanlığına geçti. Ne oldu? Sayın Abdullah Gül Başbakan yardımcısı dışişleri bakanıydı oradan geçti. Kötü mü oldu? Bunların nasıl bir Cumhurbaşkanı özlediklerini iyi biliyoruz.

Bu CHP zihniyetinden bir şey olmaz. Bu ülkede egemenlik kayıtsız şartsız milletindir diyoruz. Millet ne yaparsa en güzelini yapar. Milletin seçtiği bir cumhurbaşkanı ve başbakanla yani tam anlamıyla devlet millet el ele Türkiye çok daha yüksek seviyelere gelecek.

Muhalefet altına gireceği damı akmayan bir çatı aramaya devam etsin. Değerli arkadaşlar 30 Mart'ta acayip bir fırtına esti: Bunların çatısını matısını uçurdu gitti. Hiçbir şey kalmadı. Şimdi bize evde çocuklar da soruyor. Dede diyorlar şapkadan nasıl bir tavşan çıkacak. Biz de bekliyoruz bakalım. Geometrik ölçülerin nasıl bir netice çıkaracağını bekliyoruz. Biz siyaset mühendisi değiliz. Çizim yapmıyoruz. Ama onlar buna özenmişler varsın devam etsinler. Millet bize istikamet çiziyor rota çiziyor. Biz de o istikamette yürümeye devam edeceğiz.

Yeni Şafak

HABERE YORUM KAT