1. YAZARLAR

  2. Erhan Başyurt

  3. Erdoğan haklı olmasaydı...
Erhan Başyurt

Erhan Başyurt

Yazarın Tüm Yazıları >

Erdoğan haklı olmasaydı...

31 Ocak 2009 Cumartesi 03:16A+A-

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Davos'ta çektiği rest, ilk anda şok etkisi yaptı.

Bugüne kadar hiçbir başbakanın restini, böyle canlı izlememiştik. Üstelik rest çekilen isim, İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres idi.

Peki Başbakan, gösterdiği sert tepkide haklı mıydı?

Cevabım, 3 nedenden dolayı "evet, haklıydı".


Birincisi,
Erdoğan'a 12 dakika söz hakkı verilmesine rağmen, Peres'e 25 dakika konuşma imkanı sağlandı.

Oysa bu tür toplantıların adabı, bütün konuşmacılara eşit imkan tanımak. Açıkça bir söz hakkı gaspı var.

***

İkincisi, Peres konuşmasını yüksek sesle ve zaman zaman Erdoğan'a dönerek, el hareketleriyle yapıyor.

Dahası, konuşmasında Erdoğan'a oldukça yakışıksız cümleler kullanıyor.

 "Mübarek ve Abbas, sizden daha iyi biliyor.."

 "İstanbul'a her gün, 10- 100 roket düşse ne yaparsınız?"

Türkiye'nin PKK terör örgütü ile mücadelesini diline dolayan İsrailliler, bir şeyi gözden kaçırıyor.

Gazze'de yaptıklarının aksine, sivil, kadın ve çocuk katliamları Türkiye'de yok. Eleştirilen İsrail'in terörle mücadelesi değil, sivil katliamları...


Erdoğan'ın, İsrail-Suriye, İsrail-Pakistan ve Hamas-İsrail ilişkilerinde gösterdiği yapıcı çaba, Mübarek'in de Abbas'ın da çok çok fevkinde...

Peres, Gazze ile olduğu gibi burada da gerçekleri ters yüz etmekle kalmıyor, Başbakan'a açıkça hakaret ediyor.

Başbakan'ın bu çirkin tavır ve sözlere tepki göstermemesi yakışık almazdı.

***

Üçüncüsü, Erdoğan, süre farklarını da göz önüne alarak, hakarete varan sözlere cevap hakkını kullanmak istiyor.

Bu kez de, Amerika'nın soykırımını tanınması için yazılar kaleme alan Ermeni asıllı "moderatör" (panel yöneticisi) David Ignatius ortaya çıkıyor.

Önce söz vermek istemiyor. Sonra konuşmayı kesmek istiyor.

Yetmiyor, Başbakan'a elle müdahale nezaketsizliğinde bulunuyor. Bütün bunların sonucunda, Erdoğan, sert tepki göstererek toplantıyı terk ediyor.

Başbakan haklı mı? Eğer haklı olmasaydı, Davos toplantılarının kurucusu Prof. Dr. Klaus Schwap Başbakan'la ortak basın toplantısı düzenleyip, özür beyan eder miydi?


Eğer haklı olmasaydı,
bundan böyle Davos'ta panel yöneteceklerin daha özenli belirlenmesi ve yeni kriter uygulanması kararı alınır mıydı?

Eğer haklı olmasaydı,
hepsinden önemlisi, Şimon Peres bizzat Erdoğan'ı arayıp özür anlamına gelen sözler beyan eder miydi?

***

 Gelelim, Başbakan'ın tavrı diplomatik üslubun dışındaydı tartışmalarına...


Birincisi,
Davos uluslararası bir örgüt değil; sivil girişim. Gazze paneli de, uluslararası bir toplantı değil.

Dolayısıyla, yaşanan bir "diplomasi krizi" olarak addedilemez.


İkincisi, Peres'in hitabet tavrı ve hakarete varan sözleri de diplomatik nezaketin dışında. Diplomatik ihlal varsa bile, misliyle mukabele söz konusu...

Kaldı ki, bir Başbakan'a elle müdahalede bulunma girişimi de, hiçbir şekilde diplomatik ahlakla tevil edilemez.

Erdoğan, sivil katliamları karşısında bir insan olarak, diplomatik nezaketsizlik karşısında da bir Başbakan olarak tavrını koydu.

Türk kamuoyunun da dünya kamuoyunun da desteğinin nedeni, bu haklılıkta yatıyor.

Einstein’ı bile dinlemediler...

Başbakan Erdoğan'ın İsrail'e eleştiri dozu yüksek konuşmalarının bir sebebi de, Gazze saldırısından 4 gün önce görüştüğü İsrail Başbakanı Olmert'in kendisini "oyalamasından ve hatta aldatmasından" kaynaklanıyor.

Oysa İsrail sadece Türkiye Başbakanı'nı değil dünyayı dinlemiyor.

Hatta Musevi fizik dehası Albert Einstein'ı bile...

"Araplarla yan yana yaşamayı ve namuslu anlaşmalar yapmayı başaramazsak, iki bin yıl boyunca çektiğimiz acılardan hiçbir şey öğrenmemişiz ve başımıza gelecek her şeyi de hak edeceğiz demektir."

Bu satırlar, Einstein tarafından İsrail'in ilk devlet Başkanı Chaim Weizmann'a, 1929'da henüz Dünya Siyonist Örgütü başkanı iken yazılmıştı.

Einstein, geleceği görmüş. Erdoğan boşuna üzülmesin...

BUGÜN

YAZIYA YORUM KAT