1. HABERLER

  2. YORUM ANALİZ

  3. Edep, Ahlak Olmayacaksa Ne Sakalınız Olsun Ne de Başörtünüz!
Edep, Ahlak Olmayacaksa Ne Sakalınız Olsun Ne de Başörtünüz!

Edep, Ahlak Olmayacaksa Ne Sakalınız Olsun Ne de Başörtünüz!

Birçok kimsenin tepkisine sebep olmayı göze alarak şunu söyleyeceğim: Edep, ahlak, nezaket ve zarafet olmayacaksa ne sakalınız olsun ne de başörtünüz! 

04 Aralık 2016 Pazar 20:43A+A-

Hayrettin Karaman / Yeni Şafak

Türkiye'de laikçiliğin zalim baskısı altında kızlarımızın ve kadınlarımızın bir kısmı inandıkları gibi yaşama konusunda büyük sıkıntılar ve mahrumiyetlere katlandılar. Devlette çalışamadılar, üniversitelere okuyamadılar, diploma merasimlerinden yaka paça kovuldular, uydurulan kamusal alan içinde açılmaya veya olmamaya zorlandılar, önünü sonunu hesaplamadan başı örtülü bir hanımı milletvekili yapıp Meclis'e sokan partiye savaş açtılar, o parti de vekilini koruyamadı, tarihe geçen bir rezillik ile o dindar bayanı Meclis'ten kovdular…

İslam, insan hakları, demokrasi diyerek bu zalim uygulamaya direnen ve nefes almak isteyen Müslümanlara karşı ilkeleri, kadın haklarını, çağdaşçılığı (modernizmi), sözde milli birlik ve bütünlüğü, laikliği… ileri sürerek mücadele veren insafsız, vicdansız, iddialarına rağmen ilkel ve bağnaz bir kesim vardı.

Neler söylüyorlardı?

Kamu hizmeti veren bayanlar başlarını örterlerse hizmet alanlar onlara karşı güven içinde olamazlar.

Kamusal alanda başörtüsü devlet düzenini şeriata göre değiştirmek manasına gelir.

Öğrenciler başlarını örterlerse örtmeyen öğrenciler ile araları açılır, ayrımcılık olur, çatışmalar meydana gelir…

Başörtüsü dinî, değil, siyasi bir semboldür, radikal İslamcılığı temsil eder, bu sembollerin kamusal alanda görünür olması kabul edilemez…

Sonra AK Parti iktidara geldi, ilk elde ondan beklenen icraat arasında başörtüsü kullanmanın serbest bırakılması da vardı, o da bu talebi son sınırlarına kadar yerine getirdi, yasakları kaldırdı, isteyen bayanın örtünmesini isteyenin de açılmasını serbest kıldı.

Peki başörtüsünü dindarlık sebebiyle talep etmek ne manaya geliyordu?

Ülkenin düzeni ne olursa olsun Müslümanca yaşamak isteyen insanların bu hakka sahip olmaları, başkalarının hak ve özgürlüklerine açık ve kesin zarar vermedikçe inandıkları gibi yaşamalarının önüne engeller konmaması, bu yüzden bazı hak ve hürriyetlerinin gasp edilmemesi manasına geliyordu.

Bu hak ve hürriyet elde edildikten sonra onu gerektiği gibi kullananları istisna ediyorum, genel olarak başörtüsü serbestliği Müslümanca yaşamanın bir parçası oldu mu?

Başlarını bir şekilde örten, oradan aşağıya doğru bakıldığında şeffaf kumaşlar, dar elbiseler, “başım örtük ama sen yüzüme bak” dercesine boyanmış yüzler ve gözler, davranışlardaki hafiflikler, zorunlu olmayan birliktelikler, olmayacak yerlerde bulunmalar, hatta “aşka gelip” oynamalar, parklarda bahçelerde el ele, baş başa, sarmaş dolaş oturmalar ve gezmeler, sağa sola sigara dumanını üfleyerek yakışıksız görüntüler sunmalar… göz önüne alındığında karşımıza “kısmen örtülü çıplaklar”ın çıktığını üzülerek ve ibretle görüyoruz.

Son birkaç yazımda bu iktidarın engellerini kaldırdığı imam hatip okulları, seçmeli din dersleri bugün de kıyafet serbestliği nimetlerini hatırlattım. Bu nimetlerin şükrünü eda etmezsek kaybedebiliriz. Şükrünü eda etmek ise onları, amacına uygun olarak kullanmaktır.

Birçok kimsenin tepkisine sebep olmayı göze alarak şunu söyleyeceğim:

Edep, ahlak, nezaket ve zarafet olmayacaksa ne sakalınız olsun ne de başörtünüz! 

Etiketler :

HABERE YORUM KAT

56 Yorum
  • Fadime Bal Karaoğlu / 17 Nisan 2018 00:02

    Yerden göğe derler ya hani sözlerinize aynen katılıyorum.o yasaklı dönemlerin tesettürü zor elde edildiği ve mücadelesi olduğu için daha rızai ilahiye uygundu.şimdi haydi serbestsiniz deniliyor ama o günden bu günlere ciddi tesettüre sahib çıkacak bireylerin kafası boşaltıldı

    Yanıtla (0) (0)
  • Melek aydin / 09 Şubat 2018 19:40

    Cooooook dogru sonuna kadar katılıyorum edep olmadan iman olmaz

    Yanıtla (0) (0)
  • Ayşe Cihan / 03 Şubat 2018 08:54

    Allah razı olsun hocam,yanlış yapılan bir davranış bütün müslümanlara söz söyletiyor.Bu yüzden her ne olursa her türlü ibadet,davranış,örtü,,sakal hakkını vermek gerek.

    Yanıtla (0) (0)
  • Yeloğlu / 28 Kasım 2017 16:25

    Müslüman alimler,hocalar, başörtüsü,sakal,sarık,cüpoe konusunu göndeme getirdikleri kadar,Ahlaktan olmayı, adil olmayı,Kul hakkı yememeği,insanlara saygıyı,nezaketi,çevre bilincini,çalışmanın önemini, üretmenin olmazsa olmazlığını anlatsalardı keşke.Ve hepsinden önemlisi namazı,abdesti,orucu bozan şeyleri anlattıkları kadar imanı ve Ahlakı bozan şeyleri anlatsalardı,belki bugün bunlardan muzdarip olmayacaktık.Biz hep kaporta ile uğraştık.İşin özünü hep ıskaladık maalesef.

    Yanıtla (4) (0)
  • MEHMET KAPLAN. / 22 Haziran 2017 10:30

    sayın hayrettin karaman hocam gençlik yıllarından bu yana hep bildiği gerçekleri söylemekten geri kalmamıştır. islamın gereklerini hiç taviz vermeden sözlü veya yazılı olarak açıklamayı şiar edinerek ömrünü bu uğurda feda etmiştir. kendisine saygılarımı ve muhabbetlerimi sunuyorum.

    Yanıtla (0) (0)
  • Hasan Çetin / 18 Haziran 2017 15:22

    Eyvallah efendim...bu hatırlatma hepimize ve Öncelikle kendimize öz nefsimize... Yüce hepimize ve nesillerimize tövbe edip kendimize gelme İhsanı şerefi lutfetsin inşallah... dünya ahiret daim Her anımızı ve akıbetimizi hayır bereket huzur şükür eylesin inşallah... cümle vefat edenlerimize sonsuz rahmet eylesin mekanları cennet huzur olsun inşallah...:( Amin

    Yanıtla (0) (0)
  • Nuray / 18 Haziran 2017 12:18

    İşte tam da bunu söylüyor hocamız hatice hanım o sıkıntılı dönemde başlarını açmak durumunda kalanlar edeplerini kaybetmeden ahlaklarından taviz vermediler lakin şimdiki moda için örtmüş olanların durumu içler acısı...hakketmeyen layıkıyla yaşıyamıyan tesettür onurumuzu daha fazla çiğnetmesin

    Yanıtla (1) (0)
  • M.sadık bahçivan / 17 Haziran 2017 15:32

    Hocam çok yerinde bir tespit yapmişsınız allah razı olsun

    Yanıtla (0) (0)
  • Hüseyin kale / 16 Haziran 2017 11:10

    Gerçekten çok doğru. Bunun altını doldurmamız gerekiyor.

    Yanıtla (0) (0)
  • mustafa şahin / 16 Haziran 2017 10:40

    Cok yerinde isabet saygılar hurmetler hocam

    Yanıtla (0) (0)
  • Halit şahin / 16 Haziran 2017 07:53

    Eline diline sağlık hocam. Ellerinden öpüyorum. Ne mutlu ki sizin öğrenciniz olma mutluluğunu yaşadım.
    Her iki dünyada aziz olun inşaallah.

    Yanıtla (1) (0)
  • muhittin / 15 Haziran 2017 12:08

    hocam adalet eksik sanki

    Yanıtla (0) (0)
  • Ahmet hocaoğlu / 15 Haziran 2017 11:05

    Allah razi olsun hocam çok güzel ifade ettiniz. müslümanın bu aymazlıktan kurtulması lazım

    Yanıtla (0) (0)
  • HAYRETTİN SAĞIROĞLU / 14 Haziran 2017 17:51

    Hayrettin Karaman hocam, başörtüsü olmasın demiyor. Başörtüsü nü şart görüp, başörtüsü nün mütemmimi olan edeple ahlakın vazgeçilmezliğine dikkat çekiyor.

    Yanıtla (1) (0)
  • HAYRETTİN SAĞIROĞLU / 14 Haziran 2017 17:48

    Hocam Allah razı olsun. Aynı görüşte olduğumuzu belirtmek isterim. Baş örtüsü, ancak edep ve ahlak ile tesettür olur.

    Yanıtla (0) (0)
  • İsa hemiş / 13 Haziran 2017 01:26

    Tam isabet. İlla edep illa edep. Defile ve moda malzemesi haline getirilen baş örtüsü. Allah ıslah etsin.

    Yanıtla (0) (0)
  • Hatice / 07 Haziran 2017 14:27

    Yazıda doğrularda var yanlışlarda..Ama en acısı o kutlu mücadelenin en zor zamanlarında yazının sahibi Hayrettin hocanın gazetedeki köşesinden "açılabilirlik" mesajı vermiş bir müslüman olması. Had safhada mücadelenin içindeki bizler, sayesinde daha da azalıp daha da yalnızlaştırıldık o dönem. Böyle güvenilir bir isim izin verince diğer tercihi kullananların sayısı artmıştı çünkü. Bize yaşattığı hayal kırıklığını ve gözyaşlarımı dün gibi hatırlıyorum.Umarım kendi hatalarını da görmüş ve tevbe etmiştir .

    Yanıtla (6) (0)
  • ibrahim çalış / 17 Nisan 2017 20:29

    Ahlak ve namus, tüm doğru davranışların
    ortak noktasıdır, ahlaksız ve namus düşmanı insanlar. diyer mahlüklar gibi davranmak tan kaçınmazlar.

    Yanıtla (0) (0)
  • Huda / 04 Mart 2017 11:55

    Hocam sonunda "Hak" noktaya gelmişsiniz. Tebrikler

    Yanıtla (1) (0)
  • ibrahim çalış / 21 Şubat 2017 20:50

    başörtüsü Allah'ın bir tanesidir iman etmiş bir kul Allah'ın emirlerini bir bütün olarak kabul etmek zorundadır. bir emre iteriz eden tüm Emirlere itiraz etmiş.

    Yanıtla (2) (0)
  • Şaziye Taç / 14 Şubat 2017 00:30

    Allah razı olsun açıklamanız için.Başörtüsü namustur slagonunu duvarlara yazanlar başörtüsüne karşı olanlardan daha az zarar vermedi tesettürün değerine ve doğru anlaşılmasına diye düşünüyorum.

    Yanıtla (3) (0)
  • ibrahim çalış / 01 Şubat 2017 13:59

    İslam Dini huzur sağlayan, mükemmel bir
    toplum düzenidir. toplumu perişan eden, küfür
    düzeni islamın karşısında, dimdik ayakta duruyorsa oradaki, Din adamları gaflet uykusuna kalmıştır iyi uykular hoca efendiler.

    Yanıtla (1) (2)
  • ibrahim çalış / 31 Ocak 2017 23:35

    bir toplumda özgür insan, yaşama haklarınıa saygı duyulan insandır. özgürlükler yoluyla
    başkalarının haklarına tecavüz etmek,özgürlük
    değil özgürlükler yoluyla insanlık suçu işlemektedir.t

    Yanıtla (1) (0)
  • Mustafa Kılıc / 31 Ocak 2017 23:09

    Yüreğinize sağlık

    Yanıtla (0) (0)
  • ibrahim / 31 Ocak 2017 18:10

    Güzel bir yazı ama beni şok eden baş örtüsü kuranda yok diyenler!

    Yanıtla (1) (0)
  • ibrahim çalış / 31 Ocak 2017 09:47

    KEMAL ATATÜRK
    kemal Atatürk, Allah'ın yetkilerini kullanan, bir
    ateisttir, Allah'ın insanlara haram kıldığını, helal
    kılmıştır. bu uygulama, Allah'ın yetkilerini kullanmaktır ve Allaha ortak koşmaktır.

    Yanıtla (4) (13)
  • XmX / 30 Ocak 2017 21:46

    Başlıkta sakaldan da bahsediliyor ancak başörtülü(!)lerin hafifliklerine vurgu yapılmış. yazı içeriği eksik kalmış kanımca ama malesef durum içler acısı..

    Yanıtla (4) (3)
  • ibrahim çalış / 30 Ocak 2017 15:48

    Dini sorumluluktan kaçanlar, Kemalizm'i savunuyor, birde yönetimde islamıın uygulanmasına karşı dururlar. kendini Müslümanlar dan sayan bu kişileri, uyaracak
    Din adamları mi yoktur, yoksa bunlar uyarılmak mi istemiyor.

    Yanıtla (0) (3)
  • Ferit ekin / 30 Ocak 2017 13:54

    İktidar demokrasi ile yola çıktı.Bunlarda demokrasinin bir ürünüdür diyebilliriz.Başörtünun kamusal alandaki özgürlüğü için milyonlarca imza toplatıldı.Başörtünůn özgürlüğü demokrasinin gereği olduğunu unutmamak gerekir. İktidarın bir lütfü değildi verilmesi gereken bir haktı.

    Yanıtla (3) (3)
  • ibrahim çalış / 30 Ocak 2017 11:54

    devlet toplumun, ahlakı değerlerini değerlerini yok etmeye çalışırda, o toplumun içinden birileri çıkıpta bu devlet babanın Dini yok mudur diye düşününen biri yoksa, ozaman
    ne demek lazım. aklını kullanmayanlar kendilerini şeytanlaşmış insanlara kendini
    Kullandırır. yazııklar olsun bunlara demek lazım.

    Yanıtla (0) (2)
  • Ahmet. / 30 Ocak 2017 00:36

    Müslüman yalan söylemz,hırsızlık etmez,ihanet etmez, ikiyüzlü münafıklık etmez, zulüm etmez, adeletli olur.

    Yanıtla (15) (0)
  • ibrahim çalış / 29 Ocak 2017 22:14

    aile toplumun temelidir bir Müslüman baba ailede çocukları haramlara karşı, islami değerlere bağlı yetiştirir. Müslüman bir toplumda bilinçli bir, Din eğitimi yoksa batılı toplum mühendisleri o toplumu davar sürüsüne
    çevirir bugün olduğu gibi.

    Yanıtla (9) (0)
  • ibrahim çalış / 29 Ocak 2017 21:37

    Müslümanım diyen ateistlerle ve Hıristiyanlarla ayni meyhane de dansöz oynatan birine cuma namazı farz olduğunu söyleyen din adamları vardır. ozaman bunların yaptıkları Dine aykırı değildir.

    Yanıtla (0) (3)
  • Musab / 29 Ocak 2017 20:45

    Allah razı olsun muhterem hocam. Gönlüne sağlık. Ortak yaramız parmak basmışsınız. Gelin ve kızlarımızı Allah tesettür şuuruna eriştirsin.

    Yanıtla (8) (0)
  • ibrarim çalış / 29 Ocak 2017 20:02

    Allah birdir ondan başka ilah yoktur

    Yanıtla (2) (0)
  • Mehmet Bakir / 29 Ocak 2017 19:43

    Dinimiz edep nezaket ve zerafeti öngören bir dindir.Bunlar olmazsa islamin güzelliğini başkalarina nasil nlatiriz?bu güzellikleri ihlasli bir şekilde yapmaliyiz yoksa riyakarliğa girer.Riyakarlik ise şirktir.Allaha ortak koşmaktir.

    Yanıtla (6) (0)
  • İdris Başer / 29 Ocak 2017 15:47

    Yazıklar olsun giyinmiş çıplaklara. Giyinmiş çıplak kimdir. Dar giyer şekli gözükür. İnce giyer rengi gözükür. Lütfen maksadına uygun giyinmeyen ve hicabın şerefini zedeleyenler lütfen soyunun (!) istediğiniz kadar soyunun sümüklü böcekler kadar soyunun inanın daha az onursuz olursunuz

    Yanıtla (2) (1)
  • Yusuf / 29 Ocak 2017 13:19

    Cesur ve dürüst ilim adamlığınız önünde selama duruyorum daha farklı konularda açıklamalarınızı ve yazılarınızı bekliyoruz

    Yanıtla (6) (0)
  • T. Şahin / 29 Ocak 2017 12:37

    Toplumun bu gününü resmetmis. Allah edepli ahlaklı yaşamayı, saygıyı ve sevgiyi artırarak birlikte Millet ve Peygamberimize ümmet olmayı başarabilmeyi nasip eylesin.

    Yanıtla (4) (2)
  • Hüseyin Yalnız / 29 Ocak 2017 11:00

    Çekinmeden, bildiği doğruyu paylaşan hocalarımıza, araştırmacı yazarlara teşekkür ederiz.

    Yanıtla (5) (1)
  • 3ali3 / 27 Aralık 2016 23:15

    Kapanmayi öğretmeden kapatırsanız,sakalı sadece haciliğa indirgerseniz daha çok edebi konuşursunuz ama bulamazsanız...

    Yanıtla (8) (0)
  • Mustafa Karakaş / 12 Aralık 2016 22:41

    Hocam Allah Razı olsun. Bu güzel uyarıcı yazılarınızı yazmaya devam ediniz. Zevkle okuyoruz.

    Yanıtla (6) (0)
  • Selahattin Can / 07 Aralık 2016 20:04

    Tebrikler şayan bir yazı

    Yanıtla (2) (1)
  • AHMET ALDEMİR / 06 Aralık 2016 22:06

    EDEPLİ OLMAK
    18 Eylül 2014, 08:55

    Adap, Edeb, güzel terbiye, iyi davranış, güzel ahlâk, hayâ, nezaket, zarafet gibi manalara gelir.
    Müslümanın yitiğidir. En güzelini bulduğunda hemhal olmalıdır.

    Rabbilalemine karşı edep ise,

    Yazılı Kitap Kuranı Kerimde ve Yaratılmış Kainat Kitabındaki, Yaşamsal İlkelere, Sunnetullaha, Evrensel Değerlere, tüm güzelliklere,

    RABBİLALEMİNİN insanlara yollarını aydınlatması VE DOĞRUYU BULMASI için lütfettiği en büyük NUR olan vicdanına,

    Uymak ve onlarla barış içinde olmaktır.

    Bunları yaşamlaştırdığı kadar, yaşamında Kurana verdiği önem ve öncelik kadar, insanın edebi vardır.

    Muhabbetle,

    Yanıtla (5) (2)
  • resul.. / 06 Aralık 2016 17:30

    Hocam düşüncelerine katılıyorum.. fakat bu ahlaki durumda olanların akidevi durumlarına bakmak gerekir diye düşünmeden edemiyorum.. aslı sizin gibi Allah dostlarının köşelerine bir de 15 temmuzdan bu yana müslümanları demokratik yapmak için mücadele edenler hakkında da bir yazı yazmanızı öneriyorum.. müslüman laik olamaz da demokrat olabilir mi? Yazınızda islam dışı söylemlerin içine demokrasiyi koymamanız beni zanna düşürüyor...

    Yanıtla (4) (3)
  • fikri mer / 06 Aralık 2016 11:34

    Hocam hakli semek istiyorum fakat biz bu konulari bugünün şartları gereği konuşuyoruz o zaman bunları ima etmek savunmak pek mumkunmuydu degildi siyaset susmus gibi duruyordu agir bir darbe yemisti dini hassayiyeti olanlar bugün ise miras ywdi gubiyiz ozaman istediklerimizi simdi bozuk para gibi harcıyoruz tez elden devlet sistemi degisemiyorsa bizlr allah razı olacağı bir kul olmak ve hem dunyadakilerin hemde ahiretekilerin(Cenab-i hakkin) razi olacagi gibi olamamiz lazim

    Yanıtla (1) (0)
  • Mustafa Şahin / 06 Aralık 2016 11:10

    Kapitalizmin tüketim ve israf ekonomi sisteminden vazgeçilmedikce, evlatlarımızın ve bizlerin gayri müslimlerin herhalini taklit etmekten onlara özenmekten onlara benzemeye çalışmaktan vaz gecmedikce bu rezalet devam edecektir.Hep kendi kendime sorarım , neden hep bizim nesillerimiz onlara benzemeye calişıyorda , onların nesilleri bizim hak ve doğru olangerçegimize rağbet etmiyorlar.İnsanlarimız ne zaman bunun farkına varacak. Ne zaman bu tefekkür oluşturulacak.ne olur bir kampanya başlatilsa da genclerimiz insanlarimız nesillerimiz bu cendereden bu rezaletten kurtarılsa.ASLINDA GAYRİ MÜSLİMLERIN ZALIMLERIN VE YANLIŞTA OLANLARIN BİZLERE ÖZENMESI BİZLERİ ÖRNEK (yalnız hangi bizleri) ÖRNEK ALMASI GEREKMİYORMU?????

    Yanıtla (2) (0)
  • Ramazan sallabaş / 06 Aralık 2016 08:44

    Evet sayın hocam bu söylediklerine sonuna kadar katılıyorum. Iman Bur bütündür haram lar ve helaller bu ikisinide uymak zorunda müslümanlar. Mesela haram lar in içinden bir örnekleme yapalim FAIZ Allah faizi haram kılmıştır ve bu konuda ayet var ve cok net hadis var o halde nasıl olurda bir müslüman Allah in haram kıldığı bir konuyu helallestirme çabası içine girer anlaşılır gibi değil dunyalik seküler lesme mi diyelim ne diyelim bilemiyorum ama bu konuda fetva verip müslümanları uçuruma suruklemenin vebali nasıl verilir sormak istiyorum. Rabbim dunyalik geçici nimetler için bizim ayaklarimizi kaydırma gerisin geriye dondurme bizi salih amellerinizden

    Yanıtla (0) (0)
  • Ramazan / 06 Aralık 2016 00:39

    Her ikiside olsun inşallah

    Yanıtla (1) (0)
  • salim tüfekçi / 05 Aralık 2016 18:48

    erkekler, gerçekten mümin kullar olsalar, Allah'a olan inançlarında samimi olsalar, eşlerinin ve camiadaki kadınların azgınlıkları bu kadar belirgin olarak ortalığa saçılmaz.
    bir göz yumma, ses çıkartmama konusu var.
    ben bir şeyler yapıyorum, sen de kafana göre takıl.
    haram %50 yi geçtiğinde, helal mertebesinde gibi görünürmüş.
    eve giren rızkımızı, yöneldiğimiz, kıblemizi bir kontrol etmekte fayda var.
    zengini fakiri, azı çoğu hiç fark etmez, haram haramdır, zina zinadır, faiz faizdir.
    azı çoğu meselesi, bir kerecikten bir şey olmaz anlayışı biz müslümanları tarumar etti.

    Yanıtla (13) (0)
  • Mehmet Ergün / 05 Aralık 2016 11:46

    Allahin farzina uymadan Edepli Ahlakli nezaketli nasil olunur.

    Yanıtla (6) (0)
  • İsmail / 05 Aralık 2016 03:37

    O parti arkasını önünü hesap etmeden başörtülü bir kadını milletvekilini yaptı ve o vekili koruyamadı sözü çok afaki söylenmiş bir söz olarak görüyorum. O gün, o parti bu zorlamayı yapmasaydı ve millet'te bu bilinç oluşmasında, başörtülü millet vekilleri bugün halen mecliste olamayacaklardı. Ne yazık ki bugün bu yazıyı yazan hocadan o gün bu duruma karşı herhangi bir tepki çıkmazken (en azından ben harırlamıyorum) bugün yine aynı garazla, aynı partiye tepkilerinin sürdüğü görülmektedir. Bu, bana şunu andırdı; Peygamber efendimiz ardını önünü hesap etmeden kırk kişilik bir avuç Müslümanı sokağa saldı ve onları koruyamadı gibi bir sonuç çıkıyor. O gün o parti rcimi bu kadar derinden zorlamasaydı, bugün bu sonuca olaşılamazdı. Belki biraz haksızlık gibi görünecek ama, bu değerli hocamız, o gün olduğu gibi bugünde rejimi hala zorlamıyor.

    Yanıtla (24) (17)
  • ishak / 05 Aralık 2016 08:14

    İsmail, gardaş o cümlede bunlar mı çıkar...

    Yanıtla (6) (1)
  • Baki / 05 Aralık 2016 12:16

    Tespit doğru ancak izah ettiği sorunlar neden ortaya çıktı kısmı eksik. Sadece dini inançları yaşama değil uygulanan eğitim sisteminin batıyı taklit ,toplumsal yaşamın basķısı , inandığı dini doğru ögrenememe, hadislerden mahrum olma kısaca tüm gayri ıslamı unsurların taarruzu altında bunlar ortaya çıkıyor. Çok kimlikli bir toplum olduk. Hem de zıtlıkları bir arada yaşayan insanlardan ne bekliyorsun?

    Yanıtla (3) (1)
  • Dersimli / 05 Aralık 2016 11:23

    adam başörtüsü takmış ama kalbine tesettür takmamış dar kıyafetlerle adeta üstü cami altı kilise.gerçekten bayağı bakıyorsun türbana bürünen girenler hepsini kastetmiyorum kurana göre örtünme yapmıyorlar.

    Yanıtla (0) (1)
  • Kemal Zorlu / 05 Aralık 2016 11:08

    "Sonradan Görme, Gavurdan Dönme" formatına uygun bir hayat yaşanıyor.

    Müslümanlar görüntü olarak, aklını kaçırmış, çıldırmış, orasını burasını yırtan meczup görüntüsü veriyor adeta, kıyafetleri, binekleri ve yaşadıkları konutları mefruşatı bakımından.

    Önceleri Müslümanlar Pis ve Paçoz diye eleştirirken, şimdilerde görgüsüz ve Sonradan görmenin ipini koparmışlığın zirvelerinde dolaşıyor.

    Yanıtla (4) (1)