1. YAZARLAR

  2. Merve Kavakçı

  3. Dur durabilirsen
Merve Kavakçı

Merve Kavakçı

Yazarın Tüm Yazıları >

Dur durabilirsen

09 Aralık 2011 Cuma 00:19A+A-

ABD başkentinin kalbi siyasetle atıyor. Bu siyasetin merkezinde de İslam ve türevleri var bu günlerde. Her gün brifingler ardı ardına sıralanıyor.

Konu Müslümanların etrafında yoğunlaşıyor. ABD Kongresi üyesi Rick Santorum Musevi lobisiyle yaptığı toplantıda İran’dan başka bir şeyden bahsetmiyor. Amerika Başkanı Obama’yı suçluyor, başkan yardımcısı Biden’a takılarak laf sokuşturuyor. “Biden bir konuda ne der ne düşünür diye gidin sorun, sonra da onun savunduğunun tam tersini yapın, zira yüzde doksan dokuz demiyorum, yüzde yüz her seferinde haklı çıkacaksınızdır” diye ekliyor. Bir başka kanala geçiyorum... Oradaki ton da farklı değil. 11 Eylül 2001 tarihinden sonra kurulan yeni bakanlığın kongredeki görüşmelerine tanık oluyoruz. Vatan güvenliği adı verilen bakanlık dış işleri bakanlığından farklı olarak Amerika içinde terörle mücadele etmek için oluşturulan bir kurum. İçte görülen terör aktivitelerinin askeriyeye zarar verip veremeyeceği üzerinde bir tartışma yapılıyor bugünkü brifingte. Milletvekilleri karşılarında oturan askeri zevata bir bir sorular soruyorlar. Bir milletvekilinin hangi parti mensubu olduğunu bilmeden, sadece sözlerini dinleyerek bir yorum yapmak, partisini doğru tahmin etmek mümkün. Cumhuriyetçilerin dilini Demokratlardan ayıran ilk özellik yangına körükle gitmeleri. Öldük bittik, bizi geldiler, yok ettiler, hiç bu kadar düşmanımız olmamıştı diyerek yaygara koparmak muhalif Cumhuriyetçi partinin olmazsa olmazı. Tabii bu arada nedendir ki bu kadar insan Amerika’ya karşı, dünyanın farklı yerlerinde ABD karşıtlığı yükseldi, bunun üzerinde kafa yoran yok. İkinci belki de en önemli ayırgaç, Cumhuriyetçilerin kullandığı dilden kaynaklanıyor. Bir Cumhuriyetçi İslamcı, İslami, Müslüman gibi kelimeleri rahatlıkla terörist, terör, teröre aitle eş değer tutup birbiri yerine kullanabiliyor... İlginçtir, Müslüman olmayan Amerikalıları bunun dışında tutarsak, Amerikalılar İslam kelimesini, İzlam diye telaffuz ederler, zira s harfi bazen s olarak bazen de z olarak okunabilir, onlar kelime İslam olunca z’yi tercih ederler. Aynı şekilde müslüman anlamına gelen Müslim kelimesini telaffuzlarında da M-a-z-l-i-m diye okurlar. Bu da tabii arapça ifadesiyle zulüm gören, mazlum olan anlamına gelir. Froydian bir okuma ile değerlendirirsek bu okuma tarzını, gün be gün ABD yönetimindeki Cumhuriyetçilerin Müslümanlara mazlumlar dediğini görürüz. Buna da bir not olarak değinmek istedim.

Şimdi dönelim bu ikinci ayrıca: Demokrat Partililer, Amerika’yı tehdit altına almış olan tek bir kitlenin, tek bir ülkenin, tek bir düşünce sisteminin olduğuna inanmıyorlar. Elbette her ulus-devletin ona zarar vermek istediğini düşündüğü güç odakları olabilir, ama bunların tek bir kanaldan geldiğini iddia etmek paranoyak bir tutuma girer. İşte ABD’li Cumhuriyetçiler bu noktadalar. Buna kendilerini o derece kaptırmışlar ki bütün Müslümanları düşman ilan etmeye dünden razılar. Şu ise daha ürkütücü bir gelişme, eskiden sözlerini siyasi doğruluk cetvelinde ölçüp bir şekilde evrensel değerler içine paket edip sunarlardı, şimdi onu yapma lüzumu da görmüyorlar, bilakis bastıra bastıra İslamcıların düşmanlığından söz ediyorlar. Düşünün, Rick Santorum Musevi lobisine yaptığı konuşmasında “Mısır’da neler olduğunu görüyorsunuz, İslamcı teröristler başa geliyor, arkadaşlarımızı yok ettiler” diyebiliyor. Ve konuşması Washington halkalarında alkışlarla karşılanıyor.

YENİ AKİT

YAZIYA YORUM KAT