1. HABERLER

  2. YORUM ANALİZ

  3. Devrimci Komuta Konseyi: Muhalifleri Birleştirebilecek mi?
Devrimci Komuta Konseyi: Muhalifleri Birleştirebilecek mi?

Devrimci Komuta Konseyi: Muhalifleri Birleştirebilecek mi?

Suriyeli muhaliflerin yeni çatı örgütü geçmişte başarısız kalan deneyimlerden sonra yeni bir umut olabilir mi?

03 Aralık 2014 Çarşamba 19:16A+A-

ARON LUND'un Carnegieendowment'te yayınlanan makalesini Hasan Soylu, Haksöz Haber için çevirdi:

3 Ağustos 2014 tarihinde İdlib’te bir araya gelen ve içlerinde İhvan’dan ve çeşitli İslami gruplardan temsilciler ve alimler bulunan muhalifler ‘Va’tasimû’ adıyla bir inisiyatif oluşturduklarını ilan etmişlerdi. İnisiyatif ismini Kuran’ın Ali İmran suresinin 130. ayetinde geçen “ve sarılın hep birlikte Allah’ın ipine, ayrılmayın” ayetinden alıyordu.

İlerleyen günlerde inisiyatifin organizatörlüğünü yapan Abdulmünim Zeyneddin, Hasan el-Dugeym ve diğerleri Suriyeli muhalif komutanlarla temasa geçip 26 üyeli bir hazırlık komitesi oluşturdular. Hedef Devrimci Komuta Konseyi (meclis qiyadetis-savra) [DKK] adıyla ortak bir komutanlık kurmaktı. Bu oluşum artık çökmüş sayılan Özgür Ordu’nun yerini alacaktı. ÖSO bileşenlerinin çoğu yeni oluşumu desteklediler. Özgür Ordu etiketini benimsememiş İslam Ordusu gibi kuruluşlar da inisiyatifi kabul ettiler. Eylül ayında Va’tasimû İnisiyatifi muhalif örgütlerin çoğunun desteğini almış ve Ekim ayında resmen DKK’nın kurulması ve kurumlarının oluşturulması kararı alınmıştı.

27-29 Kasım 2014 tarihinde DKK kuruluş kongresini Gaziantep’te yaptı. Tam 72 grup toplantıya katıldı. Ayrıca sürgündeki pek çok isim, Suriye muhalefetinin çatı örgütü sayılan koalisyonun temsilcileri, Mustafa Sabbagh ve Adnan Arur gibi isimler de iştirak ettiler.

Siyasi-askeri bir yapılanma oluşturuldu ve IŞİD, Nusra ve Ensar’ud-Din gibi yapıların haricindeki tüm muhalifleirn bünyede temsiline çalışıldı. Ayrıca bir misak kabul edildi. Pek fazla ayrıntıya girilmeyen misakta “mücrim Suriye rejiminin devrilmesi”, “Suriye toplumunun İslami kimliğinin korunması” ve “bölme-parçalama projelerine karşı ülke bütünlüğünün korunması” vugularına yer verildi. DKK’nın ‘bağımsız yargı’ kurumu oluşurması ve halkın gerçek temsilcilerinin iktidarı devralamasına dek geçici bir yönetim mekanizmasının kurulması kararlaştırıldı.

İttifakta Ahraruş Şam’ın konumunun belirleyici olacağı biliniyordu. Ahraruş Şam’ın son dakikaya kadar genel İslamcı çizgi dahilinde mi, Selefi-cihadi çizgide mi konumlanacağına dair belirsizlik devam etti. Ahraruş Şam sürecin başında yer almamıştı ama konu hep gündemindeydi.

Yakın zamanda İslam ordusu ile yaşadığı gerilimden ötürü inisiyatiften ayrılacağı iddia edilmişti. Fakat Ahrar son aşamda inisiyatife katıldı ve yetkililerinin verdiği bilgiye göre yürütme komitesinde 2 üyelikle temsil edildi. Muhammed Telal Bazarbaşı İslam Ordusu ile bir gerilim yaşandığına ilişkin iddiları redderek sadece şahıslar arasında bir sıkıntı yaşanmış olabileceiğini belirtmişti.

Ahrar ve İslami Cephe’nin diğer unsurlarının dahil olmasıyla DKK kuzeyde en etkili birlik haline geldi. Biraraya gelen gruplara baktığımızda şunu görüyouz:

1- ÖSO bileşenleri.

2- İhvan unsurları ve diğer ılımlı gruplar.

3- İslami Cephe bileşenleri

Mali sıkıntıları aşabileme ve yeni kaynaklar bulma ümidinin inisiyatifi güçlendirdiği biliniyor. Bunun yanında hem Esed rejiminin Halep üzerine yoğunaşan saldırıları, hem de IŞİD’in artan baskısının da bir araya gelişi kolaylaştırdığı söylenebilir. Nusra’nın İdlib’te görüldüğü üzere artan etkinliği de muhtemelen bunu beslemiştir.

İdeolojik tutum daha tali olmak üzere tüm grupların ortak bazı hususiyetleri var. 1- Dışarıdan aldıkları mali desteğe muhtaçlar. 2- Türkiye sınırında konumlanmışlar 3- Cephede birlikte hareket etseler de en azından kamuoyuna yönelik olarak batı karşıtı cihadi gruplara karşı bir miktar mesafe koyma ihtiyacı hisssediyorlar.

Ortak ordu mu?

DKK bir şemsiye yapı, kendi silahlı birimleri yok, bileşenlerinin silahlı unsurlarına dayanıyor.

Konseyin İcra ofisinin başkanlığına seçilen Subhi er-Rıfai katılan her gruptan en az savaşa hazır 100’den fazla asker vermesini talep ettiklerini, bu şekilde 7 bin savaşçılık ortak bir ordu kuracaklarını ve bu biriğin DKK’yı sadece bir şemsiye yapı olmaktan çıkaracağını ve tüm grupların bunu kabul ettikleirni duyurdu.

Aynı şekilde bazı grupların Halep’te ortak bir ordu teşkiline çalıştıkları da görülmekte. Liva Tevhid, Mücahitler Ordusu, Nureddin Zengi Tugayları ve Ahraruş Şam gibi örgütlerin bir miktar elelman tahsisiyle ortak bir ordu teşkili hedefledikleri biliniyor  

Belirsiz Gelecek

Şimdiden bazı sıkıntılar görülmekte Kasım ayında yapılan seçimde kaybedenler bir dizi suçlama getiriyorlar. ÖSO içindeki daha ılımlı gruplar Ahrar ve Cephetül İslamiye gibi yapıların oluşumu tekellerine aldıklarını söylüyorlar. Daha önceki başarısız birlik çabaları da oluşuma kuşku duyanların sorularını güçlendiriyor.

Oluşum içindeki bazı gruplar Türkiye ve Katar’dan destek görürken, Suudi Arebistan’dan destek alanlar da var. Buna karşın Birleşik Arap Emirlikleri gibi bazı ülkeler İhvan’ı terör örgütü ilan ediyor. ABD ise aynı anda IŞİD ile birlikte Ahrar’ı da vuruyor.

DKK mensubu gruplar

Va’tasimû İnsiyatifinin örgütleyicisi Abdulmunim Zeyneddin’in yazdığına göre 4 Ekim 2014’te 100’den fazla grup oluşuma onay verdmişi.  27-29 Kasım kuruluş toplantısında ise DKK liderliği toplamda 72 örgütün desteğini aldıklarını açıkladılar. Bunlar içinde öne çıkanlar şunlar:

İslam Ordusu: İslamcı yapıdaki bu örgüt Şam civarında etkin. Muhammead Zahran Alluş liderliğini yapıyor.

Hazm hareketi: Ocak 2014’te ağırlıklı olarak Faruk Tugayları unsurlarınca oluştrulan Hazm Hareketi daha çok İdlib Hama ve Halep’te etkin. ABD’den destek aldığı tahmin ediliyor.

Ahraruş Şam: İslam Ordusu ile birlikte İslam Cephesi’nin en güçlü unsuru olan bu örgüt radikal Selefi cihadi akım ile ana akım İslamcılık arasındaki sınırda bulunuyor.

Şukuruş Şam: Ebu İsa adıyla bilinen Ahmed İsa Şeyh’in liderliğini yaptığı bu grup İdlb’te güçlüydü ama 2014’te çok güç kaybetti.

Cunduş Şam: İhvan destekli bir yapılanma.

Tevhid Tugayı: Halep’te etkin olan bu örgüt son zamanlarda zayıflamış görünüyor.

Nureddin Zengi Tugayları: Şeyh Tevfik Şehabettin liderliğindeki bu grup Halep’in batı kırsalında etkin. Daha önceden Mücahitler Ordusunun bir parçasıydı, ondan önce de Asale ve Tenmiye Cephesinin içindeydi.

Mücahitler Ordusu: 2014’ün başıdan kurulan bu örgüt Halep’te en etkin gruplardan biri.

Hak Tugayları: İslami Cephe’nin bir parçası olan ve Şeyh Ebu Ratip’in lideriğini yaptığı bu örgüt Humus’un düşmesiyle zayıflamıştı.

Ghab Şahinleri: Hama-İdlib arasındaki bölgeden ismini alan ÖSO bileşeni bir örgüt.

Asale vet-Tenmiye Cephesi: Halid el Hammad’ın liderliğini yaptığı Suudi Arabistan destekli bir ittifak.

Suriye Devrimcileri Cephesi: Suudi Arabistan ve müttefiklerinin daha ılımlı bir muhalefet oluşturma niyetlerine uygun olarak Aralık 2012’de kurulan Cemal Maruf’un başında olduğu yapı. İdib bölgesinde, ayrıca Dera ve Kıuneytra’da varlıkları biliniyor. Öncesinde Ahfadur Resul tugayları içindeydiler.

Devrim Kalkanı Tugayları: Albay Sami Hamza’nın yönettiği İhvan’a bağlı askeri yapı.

13. Bölük: Albay Ahmed es-Saoud tarafından yönetilen ABD‘den destek aldığı düşünülen yapı.

Ayrıca Ecnaduş Şam, Fursanül Hak ve 101. Bölük gibi gruplar da Va’atasimû bildirisini imzalayanlar arasındaydılar.

DKK Yapılanması ve Liderliği

DKK’da temsil ve yönetim için hem örgüt hem de bölge liderlik kotası oluşturuldu. Buna rağmen ülkenin kuzeyinin ağırlıklı temsil edildiği görülmekte. İdlib, Halep, Hama ve kuzey Lazkiye öne çıkmakta.

Başkan: Kays Abdullah eş-Şeyh. 1943’te Deyroz Zor’da doğmuş bir hukukçu, Şam Üniversitesinde eğitim görmüş. DKK’nın başkanlığını yürütecek. Ahmed Tuma hükümetinde Adalet Bakanı olarak görevlendirilmişti.

Başkan yardımcısı: Ahmed Ragib

General Sekreter: Naci en-Nahhar

İcra Komitesi: Subhi er-Rıfai başkanlığında 7 üyeden oluşacak.

Genel komutanlık: 73 üyeden oluşacak. 19 üye kuzeydeki gruplardan; 15’i başkent Şam’dan ve çevresinden; 12 üye güneyden ve merkezden; 8 kişi sahil bölgesinden ve 7 kişi de doğudan.

Genel Komite: 219 üyeden oluşacak ve en geniş karar alma mekanizmasını temsil edecek.

Siyasi Büro: İslam Ordusunun bir üyesi ve Zahran Alluş’n kuzeni olan Muhammed Alluş başkanlığını yürütecek.

Sivil Büro: Lazkiye eyaletinden bir doktor olan Rami Habib tarafından yürütülecek.

Askeri Büro: 1954’te Kirbet Gazala’da doğmuş olan ve 2012 Ağustosu’nda ordudan ayrılarak Ürdün’e göç eden Genera Muhammed Hüseyin el-Hac Ali başkanlığını yapacak.

 

Carnegieendowment (1 Aralık 2014)’ten kısaltarak Haksöz Haber için çeviren Hasan Soylu

HABERE YORUM KAT