1. YAZARLAR

  2. Mustafa Ünal

  3. Demek ki ciddiymiş
Mustafa Ünal

Mustafa Ünal

Yazarın Tüm Yazıları >

Demek ki ciddiymiş

27 Aralık 2009 Pazar 02:45A+A-

Esrarengiz olay 'köstebek takibi miydi?' yoksa 'suikast hazırlığı mıydı?' sorularının etrafında tartışılırken son gelişmelerle yepyeni boyut kazandı.Acaba gün içinde yaşananlar olacakların habercisi miydi?

Cumhurbaşkanı Gül ve Genelkurmay Başkanı Başbuğ aynı saatlerde medyanın karşısına çıktı. Cumhurbaşkanı Gül 'Arınç olayında müdahil olacak mısınız?' sorusuna, Başbakan Erdoğan ve Genelkurmay Başkanı Başbuğ'la yaptığı görüşmeyi hatırlatarak cevap verdi: 'Konuşmuşsak müdahil olmuşuz demektir' dedi.

Ayrıntıya girmedi, neler konuştuklarını anlatmadı, nasıl müdahale ettiğini söylemedi. Çukurambar'da suçüstü yakalanan iki subayın evlerindeki aramalarda Cumhurbaşkanı Gül'le ilgili fiş notlarını andıran dokümanlara rastlanmıştı. Herhalde Başbuğ'a 'Bunlar nedir' diye sormuş ve gereğinin yapılmasını istemiştir. Cumhurbaşkanı'nın Arınç olayına konuşarak da olsa 'müdahil' olduğunu söylemesi önemli.

Aynı gün Karargâh'ta İsmet İnönü'yü anma programında, Başbuğ da gazetecilerin benzer sorularına muhatap oldu. 'Köstebek takibi' açıklamasının kamuoyunu tatmin etmediğini görmüş olmalı ki 'Bazı suallere cevap verememiş olabiliriz. Yeri geldiği zaman tamamlayıcı bilgiler verebiliriz' dedi.

Operasyon sonrası medyaya yansıyan bilgiler 'köstebek takibi' açıklamasını yetersiz kılıyor. Bazı değil çok soru cevapsız. En basiti de binbaşının adres notunu neden yutmaya kalkıştığı? Diğer sorular daha zor.

Gül ve Başbuğ'un mesajları tam hazmedilmeden olayla ilgili olağanüstü bir gelişme yaşandı. Akşam saatlerinde cumhuriyet savcıları Ankara Seferberlik Tetkik Kurulu Başkanlığı'na geldi. 5 savcıdan oluşan ekibin elinde mahkeme kararı vardı, iki subayın görev yaptığı birimde arama yapmak istiyorlardı.

Görevli polisler içeri alınmadı, kapıda kaldı. Genelkurmay tam 11 saat süren aramanın Merkez Komutanlığı görevlileri tarafından yapıldığını duyurdu. Arama sırasında askeri personelin güçlük çıkarması üzerine, kararın altında imzası bulunan hâkimin de olay mahalline geldiği iddia edildi.

Fizikî engeller aşılarak arama tam gerçekleşti mi? Değişik iddialar var. Ancak sınırlı bölümlerin aranabildiği ileri sürülüyor. Zaten olayın üzerinden bir hafta geçti. Aslında görev yerleri yakalandıkları gün aranmalıydı. 7 gün sonra delil bulunabilir mi?

Seferberlik Tetkik Kurulu, Genelkurmay'ın en hassas birimlerinden... İlk kez aranıyor. Savcı talepte bulundu, hakim de 'olur' verdiyse, durum ciddi, bulgular vahim, deliller kaygı verici demektir... Yoksa ne savcı ne de hakim böyle kritik bir birimde arama işine cesaret edebilirdi.

Aramanın sonunda 8 kişi gözaltına alındı. Aralarında Çukurambar'da yakalanan o iki subayla Ankara bölge başkanı da var. Arama ve gözaltılar, olaydan dört gün sonra 'köstebek takibiydi' diye açıklama yapan Genelkurmay'ı tekzip ediyor.

Eğer olay dışarıya bilgi sızdıran 'köstebek takibinden' ibaret olsaydı bir askeri mahalde ne arama yapılabilir ne de gözaltılar olurdu. Bu kanaate varmak için özel bilgilere sahip olmaya gerek yok, uzaktan izleyerek de pekala bu sonuca ulaşmak mümkün.

Aramanın ve gözaltıların ardından Başkent'te Başbakan Erdoğan-Genelkurmay Başkanı Başbuğ buluşması gerçekleşti. Görüşmenin çok uzun sürmesi heyecan uyandırdı. Tam üç saat. Perşembe günü de iki saat görüşmüşlerdi. Bir gün arayla toplam 5 saatlik görüşme. Yarın da MGK var. Belli ki, Arınç olayı gündeme gelecek. Başbakanlık uzun görüşmenin içeriğini 'iç ve dış güvenlik' olarak açıkladı. Arınç olayının konuşulmaması düşünülemez. Arama kararı, fizikî engeller, gözaltılar Çukurambar'daki esrarengiz olayın basit bir köstebek takibi olmadığını açıkça gösteriyor. Ne olduğu sorusu ise cevapsız...

ZAMAN

YAZIYA YORUM KAT