1. HABERLER

  2. YORUM ANALİZ

  3. Davutoğlu'na G. Kıbrıs Pravdası Üzerinden Vurmanın Anlamı!
Davutoğlu'na G. Kıbrıs Pravdası Üzerinden Vurmanın Anlamı!

Davutoğlu'na G. Kıbrıs Pravdası Üzerinden Vurmanın Anlamı!

ODATV yalan ve iftiralarla örülü operasyonel gazeteciliğine tam gaz devam ediyor. Karanlık ODATV’nın hedefinde bu kez de Güney Kıbrıslı bir gazetenin yalan haberi üzerinden Ahmet Davutoğlu’nu vurmak vardı.

13 Temmuz 2019 Cumartesi 12:20A+A-

HAKSÖZ-HABER

Operasyonel haberciliğiyle meşhur ODATV bu defa da Sebahattin Onkibar eliyle Türkiye'nin Akdeniz'deki kurtlar sofrasındaki haklarını açığa düşürmeye çalışan bir yorum-analize imza atmış. Hem de bir Güney Kıbrıs gazetesinin (Cyprus Mail) iddia bile denemeyecek olan haberini mesnet kılarak!

“Haber”e göre Ahmet Davutoğlu, başbakanlığı döneminde Kıbrıs kara sularındaki haklardan feragat anlamına gelen bir anlaşmaya imza atmış!

Sebahattin Önkibar ve ODATV'nin böylesi netameli bir dönemde kamuoyunun zihnini karıştırırcasına yaptığı bu tezvirat elbette sadece Kıbrıs meselesiyle sınırlı değil. Zaten yazı da bir Akdeniz'deki haklar yazısı olmaktan öte Davutoğlu'nun Suriye başta olmak üzere dış politikada izlediği siyasetlerin Türkiye'yi soktuğu krizleri ortaya koyma(!) amaçlı.

Bu yalanın sosyal medyada yaygınlık kazanma hızı hiç şüphesiz sadece AK Parti karşıtlarınca belirlenmeyecek. Maalesef bu tür tezviratlar parti tabanında da oldukça etkili bir şekilde yaygınlık kazanabilmekte. Gerçeklerle ilgilenmektense işine geleni gerçek olarak kabul etme anlayışı her kesimde oldukça yaygın.

*

Sebahattin Önkibar'ın Güney Kıbrıs gazetesini şahit kılarak yazdığı bahse konu operasyonel yazı:

Umarım doğru değildir... Davutoğlu o anlaşmaya imza attı mı

Doğu Akdeniz’de ederi birkaç trilyon dolar olan 3.5 trilyon metreküp doğalgaz, 1.7 milyar varil petrolün varlığını teyit etmiş durumda.

Öyle olduğu için de sadece Total, BP, EN ve Shell gibi uluslararası petrol devleri değil, aynı zamanda İsrail, Mısır, Yunanistan, Kıbrıs Rum kesimi, İngiltere, Fransa, İtalya, Libya, Katar ve hatta Çin hadisenin merkezinde.

Peki, ülkemiz Türkiye mi?

Maalesef dışarıdan gazel okuyoruz ki bu okumaya bırakın ABD ile Yunan’ı ve Rum’u, Rusya bile zerre oralı değil. Zira büyük bir petrol gelirine kavuşacak bir Türkiye’yi hiç kimse istemiyor.

CISÇIPLAK ORTADA KALMAK

“Dışarıdan gazel okumak nasıl oluyor” ifadesinin açıklamasına gelince?

AKP iktidarın yanlış politikaları ile amiyane tabirle cısçıplak ortada kaldık da ondan!

Doğu Akdeniz’i çevreleyen ülkelere bakın hangisi dostumuz?

Yıkmak isteğimiz Esad’ın Suriyesi mi, İsrail mi, İhvan hasımı olduğu için her gün sövdüğümüz Sisi’nin Mısır’ı mı, Kıbrıslı Rumlar veya Yunanistan ya da Libya mı, hangisi?

Evet, AKP iktidarı sayesinde bir imkansız başarılmış ve bu ülkelerin tamamı ile hasım olmuşuz!

SAVAŞ SEBEBİ DEKLARASYONU

Bitmedi… Turpun, pardon gaflet ve dalaletin büyüğü heybede ve işte bombayı patlatıyorum.

Türkiye’yi yönetenler Doğu Akdeniz’deki trilyonca dolarlık petrol ve doğalgazı Kıbrıslı Rumlara anlaşma ile peşkeş çektiği ileri sürülüyor.

Nasıl mı?

Yıl: 2014.

Doğu Akdeniz ve Ege Petrolleri konusu dünya gündemine gelince Türkiye Cumhuriyeti Devleti bütün dünyaya şu deklarasyonu yayınladı:

“Türkiye ve KKTC kıta sahanlığı sınırları içinde petrol aramak tereddütsüz ve tartışmasız savaş sebebidir…”

JOE BİDEN - DAVUTOĞLU - ANASTİADES

Bu net tavır Yunanlılarla Kıbrıslı Rumları çıldırttı derken çok geçmeden şu gelişme oldu.

Tarih: 2015 Ocak ayı.

Yer: Davos.

Dönemin ABD başkan Yardımcısı Joe Biden, Türk Başbakan Ahmet Davutoğlu’na baskı yaptı ve Davutoğlu’nu Rum lider Anastiades ile buluşturdu ki bu buluşma Türk kamuoyu ile basından saklanmaya çalışıldı.

Peki, bu görüşme niçindi ve hangi kararlar mı alındı?

4 YILDIR ÜZERİNDE DURULMAYAN ANLAŞMA

Başbakan Ahmet Davutoğlu Türkiye’nin 2014 yılında dünyaya deklare ettiği “Türkiye ve KKTC kıta sahanlığı sınırları içinde petrol aramak tereddütsüz ve tartışmasız savaş sebebidir” deklarasyonunu geri çektiği iddia edildi. Ki böyle bir karardan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın haberdar olmaması mümkün müdür kararı siz verin.

Eğer bu anlaşma doğruysa, Doğu Akdeniz’in petrol ve gazı aslında 2015’de yapılan bu gizli anlaşma ile Rumlara peşkeş çekildi… Şimdi bölgede sondaj yapmamıza dışarıdan gazel okunuyor dememiz işte bundan.

ECEVİT - ERBAKAN VE TAYYİP!

Umarım bunlar doğru değildir!

Peki, ben bu gizli anlaşmayı nereden mi öğrendim?

Cyprus Mail Gazetesinden.

Evet, Güney Kıbrıs’daki Rum gazetesi yapılan bu gizli anlaşmayı tam iki yıl sonra yani 2017 yılında Rum Dışişlerini kaynak göstererek ayrıntıları ile yazıp yayınladı.

Gaflet ve dalaletin ötesindeki bu dramatik tabloda yorumu size bırakırken, Ecevit - Erbakan ikilisi ile Tayyip Erdoğan’ı gözümün önüne getirerek “Nereden nereye” diyorum!..

*

Bahadır Kurbanoğlu’nun “yalan haber”e tepkisi:

 

HABERE YORUM KAT

5 Yorum