1. YAZARLAR

  2. Ergun Babahan

  3. Danıştay’ın kamera kayıtları ve HSYK
Ergun Babahan

Ergun Babahan

Yazarın Tüm Yazıları >

Danıştay’ın kamera kayıtları ve HSYK

29 Nisan 2010 Perşembe 00:45A+A-

Ergenekon’u ciddiye almayan Jenkins ne diyor bilmiyorum ama bu Danıştay meselesi önemli.

İki açıdan önemli.

İlk olarak, bir siyasi hareketle birlikte toplumun muhafazakar kesimini sindirmeyi amaçlayan bir provokasyon olması bakımından.

İkinci olarak da, Anayasa Mahkemesi’nin AK Parti’yi laiklik karşıtı faaliyetlerin odağı kabul eden kararda önemli bir delil olması bakımından.

Şimdi ortaya çıkan yeni deliller baskının gerçek niteliğini daha da su yüzüne çıkarıyor.

Meğerse baskın öncesi tatbikata ilişkin kayıtlar silinmiş.

Ayrıca baskın günü Danıştay’ın karşısında bulunan Sıhhiye Orduevi’nin kameraları da o gün bozukmuş.

Bakıyoruz Silahlı Kuvvetler’de tık yok.

OYAK tam siper.

Yansız medya ise başka konularla meşgul.

Baskın günü kıyamet koparan, laiklik elden gidiyor diye bağıran, Türkiye’nin 11 Eylül’ü diyenler, kafalarını başka yöne çevirmiş.

Ergenekon’a fasa fiso diyenler zorda.

En azından Danıştay baskınının bir kısım ilişkileri ortaya çıkıyor çünkü.

Kim çıkarıyor, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun görevden almak için mücadele verdiği hakim ve savcılar.

Bu savcılar ve mahkeme heyeti olmasa bu kayıtların delil karartma amacıyla silindiği ortaya çıkmayacaktı.

Şimdi bu gerçekleri ortaya çıkaran hakim ve savcıları görevden almaya, Ergenekon davasını öldürmeye çalışan Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, yargının bağımsızlığını güvence altına alıyor öyle mi!

Bu masal olsa kimse inanmaz.

Sadece Danıştay baskınında yaşanan gelişmeler bile yüksek yargının bağımlı ve taraflı yapısını ortaya koyuyor.

Bu yapı, Danıştay’daki kamera kayıtlarını silen ve sildiren zihniyetle taraf.

Kendi meslektaşlarının gerçek katillerinin bulunması için bile çaba harcamayan bir yapı.

Eğer, Adalet Bakanlığı Şemdinli’de olduğu gibi, Ergenekon’da da geri adım atsaydı, HSYK’nın dediği olacak ve gerçeklerin üstü örtülecekti.

Sadece Danıştay davası bile HSYK’nın daha demokratik, daha şeffaf ve daha çoğulcu yapıya kavuşturulmasının gerekçesi olmaya yeter.

Çünkü bu HSYK taraf ve bağımlı.

Bu yapı artık sürdürülemez.

Bu yapının kusurlarının kamera kayıtlarını silmek de mümkün değil.

Anayasa Mahkemesi bu HSYK’ya sahip çıkarsa, tarihe geçecek bir hukuk ayıbına imza atmış olur.

Not: Ayrıca AK Parti yeni ortaya çıkan delillerin ışığında kapatma davasının yeniden görülmesini

ve kararın yok sayılmasını talep edebilir.

Çünkü Başsavcı’nın en önemli delili fos çıktı.

STAR

YAZIYA YORUM KAT