
“Cinsiyetsiz ve kimliksiz bir toplum oluşturulmaya çalışılıyor”
Amasya Özgür-Der ve İHH organizatörlüğünde Eğitimci-Yazar Sinan Ceran Amasya’da “Aileyi İfsad Projeleri ve Sorumluluklarımız” konulu seminer verdi.
Ülkemizin en önemli psikoterapist ve psikiyatrlarından Dr. Mustafa Merter’in “Hekaton’la Son Tango;Aileyi İfsad Etme ve İnsanlığı Yeniden Yapılandırma Küresel Projesi’nin Bir Meta-Analizi” eserinden ve başka kaynak kitaplardan örnekler vererek cinsiyetsiz ve kimliksiz bir toplum oluşturma için yapılan tehlikelere dikkat çeken Ceran, " Küresel Güçlerin Aileyi Yok Etme ve İnsanlığı Yeniden Yapılandırma Projesinde birinci cephe terbiyenin ortadan kalkması, ikinci cephe kadınların erkekleştirilmesi yani anneliğin ortadan kaldırılması, üçüncü cephe baba otoritesinin ortadan kaldırılması, dördüncü cephe her türlü cinsel sapıklıkların teşviki, beşinci cephe yani cinsiyetsiz toplum oluşturmaktır.” dedi.
Cinsiyetsizlik, kimliksizlik ve mahremiyet sınırlarının ortadan kalkmasını sağlamak için "Aileyi Yok Etme ve İnsanlığı Yeniden Yapılandırma Projesi" üzerinde uzun yıllardır çalışıldığını ifade eden Ceran, verdiği istatistiki bilgilerle süreç içerisinde Müslümanların aile yapılarının tehlike altında olduğunu; bu tehlikelere karşı uyanık ve sorumluluk sahibi olunması gerektiğini vurguladı.
Ehlimizi Ateşten Koruyalım!
Modern hayatın dayattığı haz, hız ve tüketim anlayışına karşı çocuklarımızı ve çevremizi bilinçlendirmenin önemine değinen Ceran, dünya ve ahiret dengesi kuran, sorumluluk sahibi ve ahlaklı bireyler yetiştirmek için anne ve babalara büyük sorumluluklar düşmektedir. Kendimizi ve ehlimizi ateşten koruyacak tedbirleri alma sorumluluğumuzu hatırlatan ayetler ve hadisler ışığında, özellikle bilinçsiz olarak kullanılan sosyal medya ve sanal ortamlardan aileyi ve toplumu korumamız gerektiğini ifade etti.
Kendimizi, ehlimizi ve çevremizi oluk oluk akan kirlerden temiz tutmak, tuğyana zemin teşkil eder hale gelmiş cahilî hayat tarzının dönüştürücü, saptırıcı etkilerinden muhafaza etmek istiyorsak öncelikle iki noktada net ve tavizsiz davranmak gerektiğini vurgulayan Ceran, bunlar: “ ilk olarak Müslümanlarla birliktelik, diğeri şahitlik sorumluluğumuzun ifasıdır.” dedi.
Maksat Kazanmak Değil, Kaybetmemek Olmalı
Ailemizin ve çevremizin her taraftan kuşatıldığı bir zamanda ehlimize ve çevremize merhametli olmamız gerektiğini vurgulayan Ceran: “Bugün insanları kazanmaktan çok kaybetmemeye dikkat etmeliyiz. Muhatabımızla aramızdaki köprüyü yıkmamalıyız. Çocuklarımız, eşlerimiz veya çevremizde insanlar hata yaptılar diye aramıza duvar örmemeli ve onlara merhametle yaklaşmalıyız.” dedi.
Ailemize ve çevremize karşı sorumluluk konusunda bize örnek olan Rasulullah (sav)’in uyarılarını dikkate almamız gerektiğini hatırlatan Ceran. “ Rabbimiz peygamberimizi bizlere tanıtırken şahit, müjdeci ve uyarıcı özelliğine vurgu yapmaktadır. Bizler de bu hususlara dikkat ederek ailemize iyi bir şahit olma, onları iyiliğe teşvik edici bir merhamet ve kötülüklere karşı uyarı vazifemizi aksatmamalıyız.”
Gazze Bize Nasıl Bir Toplum Olmamız Gerektiğini Göstermiştir
Modernizmin ve sekülerizmin her taraftan bizleri ifsad ettiği bir dönemde Gazze’nin özellikle son iki yıldır dünyanın tüm zalimlerine karşı nasıl kimlik ve kişilikli bir toplum olunması gerektiğini tüm dünyaya gösterdiğini ifade eden Ceran: “ Gazze’de ölen çocuk kadar doğum gerçekleşti. O yıkıntıların arasında düğünlerini yapıyorlar. Geçtiğimiz günlerde 500 tane hafızın töreni vardı. Bu kadar yokluğun içerisinde hala değerlerini korumaya çalışan Gazze bizim için nasıl bir toplum yapısına sahip olmamız gerektiğini açıkça ortaya koymaktadır. Bizler konforlu evlerimizde rızık endişesiyle çocuk sahibi olmak istemiyoruz. Hatta artık çocuk bakmak yerine hayvan bakımı teşvik ediliyor. Gazze’de yavrularımız hafız olmaya teşvik edilirken bizler nesillerimizi sosyal medya çukurundan kurtaramıyoruz. Çok büyük bir tehlike altında olduğumuzun bilincinde olarak yavrularımızı kuşatmanın derdinde olmalıyız.” dedi.
Çocuklarımız İçin Hem Fiili Hem de Kavli Dualarımızı Eksik Etmeyelim
Hak ve batıl mücadelesinin kıyamete kadar devam edeceğini vurgulayan Ceran: “ Ailemizi tehdit eden tehlike ne kadar da büyük olsa da biz iyiliği emretme kötülükten sakındırma vazifemizden vazgeçmemeliyiz. Günahları kanıksamamalıyız. Peygamberlerimiz hak mücadelesine devam etmeliyiz. Biz gayretten sorumluyuz. Hidayet rabbimizin elinde. Çocuklarımızın hidayet üzere olmalarını elbette arzumuz ama bunun için bazen zamana ihtiyacımız olduğunu unutmamalı ve ümitsizliğe kapılmadan hem fiili hem de kavli dualarımızı eksik etmemeliyiz.” dedi.
Dinimiz bize insanlara iyi davranmayı, çevremize hakkı ve sabrı tavsiye ederek, toplumu ıslah çabası içinde olmamızı emrettiğini vurgulayan Ceran, tüm Ümmeti Muhammedin çocuklarının iyiliği ve başta Gazze olmak üzere tüm mazlumların kurtuluşu için yaptığı duâ ile sözlerini tamamladı.
Eğitimci-Yazar Sinan Ceran program sonunda sorulara cevap verdi ve program sona erdi.






HABERE YORUM KAT