Kendilerini bir din otoritesi olarak gören insanların bu otoriteyi sadce kendilerinde görebilmeleri ve bütün müslümanlarla istişare etmeden verilen karar ne kadar doğru olabilir acaba; Ve bunun yanında camilere sadece cenazelerde alkış tutmak için gelen Kemalizmin yandaşlarının zaten cenaze ile ilgili düşünceleri belli!.. Burada kendilerini kanaat önderi gibi gören zatı muhteremlerin! toplumda insan zihninde infiale sebep olan açıklamaları gibi bardakoğlunun açıklamalrıda müslüman lar arasında kendilerine olan samimi bakışlarında infiale sebep olmuştur. Geriye dönüp ecdada bakmak lazım yakın tarihimiz olan osmanlıda bu davranış biçmi nasıl algılanmış? Peygamber ocağı (Önceleriydi tabii şimdilerde bir çoğu için eğlence ocağı)diye bildiğimiz kurumlara gönderilen evlatlarımız nasıl tekbirlerle gönderiliyorsa bugün bu cenazelerde bizim için ne anlam taşıyorsa ona göre davranılmaktadır. Bu bakış açısı ve değerlendirme herkese göre çok ince ayrıntılarla farklılıklar gösterebilir.Yani şunu söylemek lazım. Dinin getirmediği yasak anlayışını resmi statikonun arkasında söylemek insanlara ne kadar anlatılabilir. Kendisinin inanmadığı bu kararı kemalist düşünce ye sahip olan insanların tazdik ve baskısıylada olsa söylenmeyip bu konuda görüş beyan etmese daha isabetli olur zannımca. Tabi bu arada kemalist düşünceye sahip olan statikocuların tabularınada sahip çıkmamış olurki bu ümmet açısında ve kendilerinin samimiyetine bakışımızda daha farklı olabilir....

Ve Allah\'ın mescidlerinde, O\'nun adının zikredilmesini men eden (yasaklayan) ve onların (mescidlerin) harap olmasına çalışan kimseden daha zalim kim vardır? İşte onların, korkmadan oraya (mescidlere) girmesi olamaz (ancak korka korka girebilirler.) Onlar için dünyada rezillik, ahirette de “azîm azap” (en büyük azap) vardır. BAKARA 114

Diyanet İşleri Başkanı bir şey söylüyor. Bizde başkanın söylediği şeylerin doğru olmadığını Hz. Peygamber(s)'in pratiğinden sadece bir örnek vererek İslami kimliği izhar edici bir tarzda siyasi bilince vurgu yapan ve Müslümanları diğerlerinden külliyen ayıran eylemliliklerinin ortaya konmuş olduğunu İlk dönem İslam kaynaklarından da biliyoruz!Müslümanlar Mekke döneminde kırk kişiye ulaşmaları sonucunda Kabe'de Mekke oligarşisini protesto ettiklerini kaynaklar bizlere söylüyor da Ali, Bardakoğlu hangi sebepten dolayı görmüyor, hayret doğrusu! Tekbirimizden, protestomuzdan, eylemlerimizden, izhar etmeye gayret gösterdiğimiz İslami kmliğimizden neden korkuyorsunuz; kendi oligarşik yapınız 'püf!' denildiğinde yıkılacak gibi olduğundan dolayı mı? Birde bu ifadelerin Aksiyon gibi iitikadi, siyasi ve sosyal durumu hercümerc olmuş bir çevrenin basın organında çıkması tevafuk mu, yoksa tesadüf mü? Şehidlerimizin varlığından korkar hale gelmiş zevata teselli vermekse eğer iş, bilin ki sarpa saracak, mazlumlara umut olacaktır! Hidayet üzere olanlara selam olsun! Diyanet bizim neyimiz olur; Sorgulanması gerek değil mi?!!!

yani sırf devlete sisteme ters düşüyoruz diye hepsini toptan silip doğru konuştuklarını da hiçe saymayalım cenazelerde nelerin hangi propaganda amaçlarla yapıldığınıda biliyoruz hakla batılı ayırdığımız gibi kimin ne için tekbir yada slogan attığınıda ayırmalıyız bence sistemin hatasını kişileştirmek yanlış diye düşünüyorum

Laik TC nin hoşuna gitmeyecek ama Allah'ı hoşnut edecek tek bir beyanı,fiili,vizyonu olmayan bir kurumun ve onun başkanının zerrece değeri yok gözümde..Meşruiyeti de...!

Bu adam bunları söyleyip, yatağa başını huzur içinde koyuyorsa diyecek bir şey yok!

evet doğru söylemiş. Devleti,orduyu,siyasetçileri vaazda övmek varken neden tekbir atıp kimlik deşifre edelim.

İbadet tevazusu ile getirilen tekbirden ziyade bir gösterinin parçası olan slogana dönüşmüş tekbiri kastediyor diyanet işleri başkanı. Diyanet İşleri Başkanını yerinde tespitleri ve duruşu dolayısıyla kutluyorum.