1. HABERLER

  2. YORUM ANALİZ

  3. Cahili bir yaklaşım: Süresiz ikamette “Türk soyluluk” şartı
Cahili bir yaklaşım: Süresiz ikamette “Türk soyluluk” şartı

Cahili bir yaklaşım: Süresiz ikamette “Türk soyluluk” şartı

Türkiye’de süresiz ikamet etmek isteyen mülteciler ya 8 sene boyunca ikamet etmek zorundalar yada “Türk soylu” olmak!

11 Ağustos 2022 Perşembe 17:45A+A-

HAKSÖZ HABER

Ulus devletler tektipleştirici bir mantık üzerine inşa edildiler. Kavimlerin farklı kültür ve dil özellikleriyle bir arada bulunmasını kabul etmeyen ulus devletler kurucu unsur olarak seçilen bir kavmiyeti esas aldılar.

Bu durum birçok kültür ve dilin ortadan kalkmasına sebep oldu. Bunun da ötesinde ırkçı-milliyetçi saldırganlıkların kökeni de ulus devletlerin inşa ettiği bir anlam dünyasından güç almaktadır.

Özellikle 2. Dünya Savaşından sonra ulus devletlerin doğduğu Batı’da bu yaklaşım biçimi sorgulanmaya başlandı. Batı’nın geçmişini yaşamayı kendisine pusula belirleyenler ise onun hatalarından bile ders çıkaramıyorlar!

Türkiye’de Türklük tanımı sadece bir kavmiyeti anlatmak için kullanılmıyor artık. Kemalizm’in inşa ettiği bir bağlamda Türklük oldukça ideolojik bir meseledir. Bunun farkında olmayan veyahut farkında olsa dahi bu akıl sapmasına direnecek gücü kendinde bulamayan muhafazakar-dindar birçok isim de Türklük tanımı üzerinden kendisini anlamlandırıyor...

Mültecilerin yaşadıkları zorluklar uzun bir süredir Türkiye’nin gündeminde. Irkçı siyasetçiler ve medyanın oluşturduğu dezenformasyon sebebiyle mültecilerin varlığı bir “sorun” olarak ele alınır oldu.

Başta ağır sanayi olmak üzere tarım ve hayvancılıkta çok büyük bir sorumluluk alan mülteciler ise bir yandan ırkçılıkla mücadele ederken bir yandan ise yaşam kavgası veriyorlar. Sağlıksız ve güvensiz çalışma koşulları başta olmak üzere yaşadıkları birçok sorunun çözümü için öncelikli şart vatandaşlık!

Ulus devlet açısından “var olabilmek” vatandaş olmakla mümkün ne yazık ki! Binlerce nitelikli mülteci kendi mesleklerini eşit şartlarda icra edemedikleri için yeteneklerinden yoksun bırakılırken vatandaşlık almaları imkansız hale getirildi. Türkiye gibi bir ülke için vazgeçilmez olan doktor, mühendis gibi meslekler, sanatçı ve zanaatkârlar niteliksiz işçi olarak kullanılmaya devam ediliyor.

Tüm bunlar bir yana sınır dışı edilme tehlikesi ile karşı karşıya bırakılan mülteciler çok ciddi bir güvenlik ve gelecek kaygısı içindeler. Vaziyet buyken İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığınca yapılan düzenlemeler neticesinde süresiz ikamet izni alabilmek için "Türk Soylu" statüsüne dahil olmak gerekiyor!

Türk soylu olmayanların ise en başta 8 sene Türkiye’de olmak şartını tamamlamak ardından ise sayısız koşullarla uğraşmaları gerekiyor. Savaştan kaçarak bir başka ülkeye sığınmak güvenlik, barınma, beslenme ve sağlık gibi temek ihtiyaçları karşılamak için yeter sebep değilken tek başına “Türk” olmak ise yeterli!

Geçtiğimiz gün ise İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığınca, Ahıska, Uygur, Bulgaristan ve Yunanistan Türklerinin sahip olduğu "Türk Soylu" statüsüne dahil edilen Kırım Tatar Türklerine uzun dönem ikamet izni verilmeye başlandığı bildirildi. Yanlış anlaşılma olmasın Ahıska, Uygur, Bulgaristan, Yunanistan ve Kırım Türklerinin süresiz ikamet izniyle bir sorunumuz yok. Biz sadece “Türk” olmasa dahi mağdur insanların bu imkandan faydalanması gerektiğini vurgulamak istiyoruz!

Ulus devletlerin adaletten, ahlaktan ve insaftan uzak ideolojilerinden korunmak cahili yaklaşımları terk etmek ile mümkün olur. Mağdurun ise Türk veya başka bir şey olmasına bakılmaz!

HABERE YORUM KAT

3 Yorum