1. YAZARLAR

  2. MUSTAFA ÖZCAN

  3. Büyük Sirte Cemahiriyyesi
MUSTAFA ÖZCAN

MUSTAFA ÖZCAN

Yazarın Tüm Yazıları >

Büyük Sirte Cemahiriyyesi

16 Mart 2011 Çarşamba 00:22A+A-

Batı’nın Libya seçenekleri oldukça sınırlı. En son yapacağı şey, doğrudan ve tek başına veya İngiltere ile birlikte müdahale olabilir. Irak ve Afganistan’da ağzı yandığından doğrudan taraf olamıyor ve müdahale edemiyor. Zira, sadece askeri seçenekleri değil diplomatik seçenekleri de sınırlı ve uluslararası tavır da elini kolunu bağlıyor. Askeri seçeneklerine gelince; 2007’de Amerikalı komutanların İsrail’e söyledikleri gibi, ABD, İsrail için bile olsa durduk yerde üçüncü bir cephe açamaz. İsrail yönetimi, ABD’nin İran’a saldırmasını ve kolunu kanadını kırmasını ve budamasını istiyordu. Lakin Amerikan Genelkurmayı ‘üçüncü cephe açmaya niyetimiz yok’ diyerekten angaje etme çabalarına eşlik etmekten kaçınmış ve imtina etmişti. Bugün de Amerikan ordusu Libya konusunda da üçüncü cephe açma niyetinde değil. Bunun dışında kamuoyu cephesinde de müdahale için ciddi bir istek ve destek yok. Aksine, Bush’un maceralarından sonra meşruiyet çizgisine yakın bile olsa -önceki müdahalelerden dolayı boylarının ölçüsüne almış olan Amerikalılar- askeri müdahale konusunda isteksiz ve dolduruluşa gelmiyorlar. Dahilde Libya’ya yönelik bir askeri operasyona destek çok sınırlı. Birkaç ismi geçmiyor. Bunlardan birisi Neocon takımdan John Bolton ve bir diğeri de Charles Krauthammer. Krauthammer 4 Mart (20011) tarihli The Washington Post gazetesinde ‘From Baghdad to Benghazi’ başlıklı yazısında müdahale çağrısında bulunuyordu. Adeta ‘Bağdat’tan girdik Bingazi’den çıkalım’ diyor. Lakin meslektaşlarından; Rusya ve Doğu Avrupa uzmanı Anne Applebaum aynı gazetede ‘ne Araplar ve ne de kimse bize müdahale konusunda yalvarmıyor; kendi kendimize gelin güvey olmayalım’ mealinde karşı bir makale yazdı. Yani müdahale konusu Amerikalılar arasında polemik konusu oldu (The Arab world isn’t clamoring for our help/Tuesday, March 8, 2011).

¥

Bu durumda taktik seçenekler gündeme geliyor. Bunlardan birisi ve en çok rağbet göreni Kaddafi’ye bağlı hava güçlerine ve taarruzlarına yönelik uçuş yasağı getirmek. Lakin nedense Amerikalılar bu konuda savaş üçüncü haftasında olmasına rağmen ipe un serdiler. İkinci taktik adım, Kosova’dakine benzer biçimde Kaddafi’nin savaş tersanesine yönelik saldırıda bulunarak savaş gücünü sınırlandırmak olabilir. Bunun yapılması halinde devrimcilerin rahatlıkla Sirte gibi şehirlerin üzerine gidebileceği ifade edilmektedir. Üçüncü seçenek ise Robert Fısk’ın gündeme getirdiği, Afganistan’da Mücahidleri desteklemesi gibi yine Suudi Arabistan’ın Libyalı devrimcileri silah ve mühimmat ikmali yapması ve desteklemesi. Lakin bu üçüncü taktik seçenek savaşın ömrünü uzatabilir. Dolayısıyla iç savaş ve zayiat derinleşir. Zaten şimdiden Kaddafi gitmek yerine meseleyi iç savaşa dökerek ömrünü uzatmaya gayret ediyor. Tehditlerini ika bağlamında, petrol kuyularını olmasa bile petrol tesislerini bombalamaya başladı. Obama ve Hillary zaman zaman üç seçeneğin de masada olduğuna dair mesajlar veriyorlar. Lakin fiiliyatta kararlı bir tutum görünmüyor.

¥

Kaddafi tahtını kurtarmaya çalışırken başka bir seçenek olan ve Seyfülislam’ın gündeme getirdiği, Libya’nın bölünmesi senaryosu veya seçeneği gündeme gelebilir veya ciddiyet kazanabilir. Kaddafi ve oğullarının son seçeneğinin Bingazi’nin tekrar geri alınamaması halinde ülkenin bölünmesini gündeme getirebilecekleri ileri sürülüyor. Bu anlamda, Kaddafi ve ailesine bağlı kalacak bölgenin Büyük Sirte Cemahiriyesi olarak anılabileceğini söyleniyor. Bu senaryoya göre, Büyük Sirte Cemahiriyesi Kaddafi’nin doğum yeri Sirte, Trablusgarp ve Sebha üçgeninden teşekkül edecek. Batı’nın buna tepkisinin ne olacağı tam olarak kestirilemiyor. Bununla birlikte, ABD yönetimi eski şartlarda Kaddafi’yi yeğlese de yeni ve değişen şartlar muvacehesinde Kaddafi ile birlikte kaybetmek istemiyor.

YENİ AKİT

YAZIYA YORUM KAT