1. YAZARLAR

  2. Ergun Babahan

  3. Bugüne kadar kimlerin evine silah konuldu?
Ergun Babahan

Ergun Babahan

Yazarın Tüm Yazıları >

Bugüne kadar kimlerin evine silah konuldu?

28 Ekim 2009 Çarşamba 09:44A+A-

Genelkurmay Başkanlığı’nın, orijinal çıkması kamuoyunda büyük tepki yaratan belgeyle ilgili gerçeği medyadan değil, Ergenekon savcılarından öğrendiği ortaya çıktı.

Savcılık, belgede imzası bulunan Albay Dursun Çiçek ve belgeyle ilgili evrak ve bilgisayar kayıtlarını imha faaliyetlerine katılan 5 askeri geçen hafta ifadeye çağırmış.

Onun için Hürriyet’in manşete taşıdığı “Saat 13.30’da soruşturma başlatıldı” açıklaması, en kibar deyimle gerçeği yansıtmıyor.

Çünkü karargah bu belgenin aslının savcılıkta olduğunu geçen hafta ve dahası Taraf gazetesinin haberine göre, bir askeri savcı aracılığıyla soruşturmayı engellemeye çalışmış.

Ama olmuyor.

Gazetelere dün yansıyan yeni belge haberi, bu tip çalışmaların Genelkurmay Başkanı’nın bilgi ve izni çerçevesinde yapıldığını ortaya koyuyor.

Askerlerle biraraya gelen kimi akademisyen ve CHP’li kimi siyasetçilerin bu çalışmalara katkıda bulunduğu da ifade ediliyor.

Ondan sonra kalkıp “Rektörler, profesörler bu davada niye sanık?” diye soruyorlar.

Cevap basit.

Cuntacı oldukları için.

Kendisine demokrat diyen bir siyasetçi, hukuk devletine bağlı olduğunu söyleyen askerlerle birlikte masum genç çocukların evlerine silah koymayı planlıyorsa, durum vahimdir.

Bu ortamda böyle planlar yapmaya cüret eden kurmay kadrosunun, medyayı tam olarak denetlediği, siyasete gözdağı verebildiği, yargıyı istediği gibi yönlendirdiği bir ortamda neler yaptığını düşünmek bile ürkütücü.

Neden yaptınız diye sorsanız, vatan sevgisinden diyeceklerdir.

Bu, hastalıklı bir sevgi.

Ülke çıkarına iyi, doğru ve sağlıklı olan herşeyi kendilerinin bildiği, bunun için hukuk kurallarını çiğneyebileceklerini gösterenlerin sevgisi böyle adlandırılabilir.

Siyasete komplo kurmayı, eline silah almamış gençleri terörist gibi göstermeyi amaçlayanların hastalıklı bir sevgisi olabilir ancak.

Geçmişten gelen alışkanlıkların aynen devam ettiği ortada.

Merak ettiğimiz, geçmişte kimlerin canının bu yolla yakıldığı, insanlara işlemedikleri suçlardan dolayı bedel ödetildi.

Peki şimdi ne olacak?

Pardon deyip geçiştirilebilecek bir konu değil bu.

Maalesef Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın dediği gibi, askerin kendi iç işleyişine bırakılabilecek bir konu değil.

Anayasal düzene karşı suç işleyenler, yurttaşlarına sahte suç isnadı için komplo kuranlar, hele bu işlemler emir komuta zinciri içinde gerçekleştirildiği kuşkusu varsa, böyle bir sistem içinde açığa çıkarılamaz.

Kamu vicdanının rahatlaması için bu soruşturmanın Ergenekon savcıları tarafından yürütülmesi, siyasi iradenin de bu konuda kesin kararlılık göstermesi gerekir.

Türkiye bir muz cumhuriyeti değil de bir hukuk devletiyse olması gereken budur.

Hukuk devletinin hem potansiyel hedefler adına, hem de geçmişte bu tip komplolara kurban gitmiş yurttaşlarına saygısı gereği, bu olayın hesabını sorması gerekir.

STAR

YAZIYA YORUM KAT