1. YAZARLAR

  2. Selçuk Gültaşlı

  3. Böyle olur Holokost'un çocukları
Selçuk Gültaşlı

Selçuk Gültaşlı

Yazarın Tüm Yazıları >

Böyle olur Holokost'un çocukları

12 Ocak 2009 Pazartesi 16:46A+A-

Her türlü ırkçılığa karşı olmak İslam müntesibinin mümeyyiz vasfı, mütemmim cüzüdür. Bir taraftan İslamofobiye karşı çıkarken diğer yandan anti-semitizmin altına odun atmak insanı hem ırkçı yapar, hem de savunduğu davasını iki paralık eder.

Ama anti-semitizm ile anti-Siyonizm arasındaki farkın buharlaştırılmasına, muğlaklaştırılmasına asla ve kat'a müsaade etmemek gerekir. Anti-semitizmle mücadele eden birisi Siyonist İsrail'i tutarlı bir şekilde tel'in edebilir. İsrail'i lanetleyen yüzlerce Yahudi aydını anti-semitizmle itham etmek için Ariel Şaron olmak gerekir.

Kudüs'teki Yad Vashem'i (Yahudi soykırımı kurbanlarını anma müzesi) ziyaret ettiğimde midem kalkmıştı, Nazilere binlerce lanet okumuştum. İki gün sonra Şeyh Ahmet Yasin, Gazze'de kendisine olan hürmeti ziyadeleştiren sadelikteki evinde "Herkes barışı sever, nebatat da hayvanat da!" diye söze girince, Filistinlilerin de bir Yad Vashem'i olması gerektiğini düşünmüştüm. Hamas liderinin gecekondumsu evinde tekerlekli sandalyeye mahkum haliyle, Holokost kurbanlarının kurduğu İsrail'in muazzam askerî gücü, yetmedi, nükleer silahları, yetmedi Batı'da hiçbir eleştiri kabul etmeyen kabadayılığı, yetmedi Holokost'u İsrail'in bütün şenaatlarına kalkan olacak şekilde endüstri haline getirmesi yan yana getirildiğinde ciddi sorulara ciddi cevaplar vermek gerekiyordu. İsrail'in daha sonra katlettiği, tekerlekli sandalyeye mahkum Şehit Şeyh Ahmed Yasin hakikaten İsrail'e bir tehdit miydi, yoksa İsrail insansız, sahipsiz bir toprak parçasıymış gibi gelip yerleştiği Filistin'i İsrailoğulları'na mensup olmayanlardan temizlemeye mi çalışıyordu? Etnik olarak sürekli 'temizlenen' Yahudilerin kurduğu İsrail'in Filistinlilerle ilişkisi Holokost kurbanlarının tezlerini tamamen boşa mı çıkarıyordu?

Amerikalı Yahudi bir akademisyen olan Norman Finkelstein, "Dünyanın hem en heybetli ordularından birine ve hem de en tüyler ürpertici insan hakları siciline sahip İsrail eleştiriye karşı bağışıklık kazanmak için kendisini sürekli bir kurbanlar devleti olarak takdim etmektedir." dediği için yani anti-Siyonist görüşleri yüzünden 2008'den itibaren İsrail'e 10 yıl boyunca giremeyecek. 2007'de DePaul Üniversitesi'ndeki işinden de istifa etmek mecburiyetinde kaldı.

Finkelstein'ın annesi Polonyalı bir Yahudi, meşum Varşova Gettosu, Majdanek toplama kampı ve iki esir kampından sonra hayatta kalabilmiş bir kadın. Babası, ikisi de birbirinden uğursuz Varşova Gettosu ve Auschwitz kamplarından sağ çıkabilmiş.

Norman Finkelstein'ın babası, annesi Maryla Husyt'ın ikinci eşi. İlk eşini savaşta kaybediyor. Annesi Nazi kamplarından kurtulduktan sonra hayatı boyunca tek bir şeye lanet etmiş; kurtulduğu güne! Kurtulduğu gün, ilk kocasını, çocuklarını, anasını, babasını, bütün akrabalarının katledildiğini öğreniyor.

Gazze katliamlarından önce "siyaseten yürüyen ölü" denen Savunma Bakanı Ehud Barak, şu an İsrail'in en popüler siyasetçisi imiş. Güneş gözlüklü Barak, deri ceketli Barak, haritalar üzerinde bir sonraki askerî hareketin "ince" hesaplarını yapan Barak görüntüleri bütün İsrail'i kaplamış. Ona artık, İsrail'in Mac Arthur'u diyorlarmış. İsrail'in Mac Arthur'unun yönettiği savaşta önceki gün Samuni ailesinden 30 kişi katledildi. 30 kişinin hepsi aynı anda ölmemiş, İsrail ordusu Kızılhaç'a müsaade etmediği için yaralıların bazıları bir iki gün can çekişmiş. "Başımdan kan damlıyordu, babam sürünmeye çalıştı ama bacakları kıpırdamıyordu, 10 yaşındaki kuzenim Abdullah her ayağa kalkmaya çalıştığında düşüyordu, 12 yaşındaki kardeşim Yakup karnındaki büyük şarapnel parçalarını çıkarmaya çalışıyordu, 9 yaşındaki kız kardeşim ise hiç kıpırdamıyordu. 12 yaşındaki diğer kardeşim İshak bacaklarından yaralanmıştı, iki gün boyunca bacaklarından kan aktı ve öldü. Annem Leyla ise çoktan can vermişti." Bunlar 16 yaşındaki Ahmet Samuni'nin anlattıkları.

İsrail 3 gün sonra Samuni ailesine yardım götürülmesine izin verdiğinde, Kızılhaç, ölü annelerinin başında açlıktan bitap düşmüş, ayağa kalkamayan 4 kardeş buldu. İsrailli Mac Arthur'un idare ettiği İsrail ordusu, ambulansların Samuni ailesine ulaşmasına da müsaade etmedi. Kurdukları barikatta durdurulan ambulans görevlileri kan kaybından ölmek üzere olan Samuni ailesine ulaşmak için 1 km yürüyüp, yaralıları eşek arabaları ile ambulanslara taşıdılar.

Şimdi, Finkelstein'ın annesi Maryla Husyt ile Ahmed Samuni'yi bir arada düşünün. İkisi de kurtuldukları güne lanet ediyor! Böyle mi olur Holokost'un çocukları?!

ZAMAN

YAZIYA YORUM KAT