1. YAZARLAR

  2. Hüseyin Şubukşi

  3. Bir Arap lideri yargılanıyor, diğeri öldürüyor
Hüseyin Şubukşi

Hüseyin Şubukşi

Yazarın Tüm Yazıları >

Bir Arap lideri yargılanıyor, diğeri öldürüyor

07 Ağustos 2011 Pazar 02:16A+A-

Dünya, Mısır'ın eski devlet başkanı Hüsnü Mübarek'in farklı suçlamalarla yargılanmasına ilişkin gelişmeleri şaşkın bir şekilde takip etmek için televizyon ekranlarına çivilenirken Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed füzeler, tanklar ve kurşunlarla şehirlerini vuruyordu.

Mübarek'in yargılanması bir dönemin bittiğini, halk devriminin zaferini ve Allah'ın 'mülkü dilediğinden alır' ve 'dilediğini zelil kılar' yollu ayetlerinin ifadesiydi.

Suriye'de Esed, Hama kentini tamamen kuşattı ve bütün girişleri kapattı. Keza rejim kentin su, elektrik ve bütün iletişim araçlarını kesmesi yanı sıra hapishanedeki mahkûmları serbest bıraktı ve silahlandırdı. Humus'ta tanklar binaları vuruyor, semtleri basıyor ve sakinlerinin üzerine gelişigüzel ateş açması sonrası onlarca binaya el koyuyordu. Benzer durum Dera ve Deyr Zur'da yaşanıyordu. Fakat büyük suç ve katliam Hama'da yaşanıyordu. Hama halkı ağır, kanlı bombardımandan kaçarak sokaklara kaçışıyordu ancak güvenlik barikatları kaçmalarını engelliyor ve üzerlerine ateş açıyordu. Yeniden Hama... Baba Hafız Esed döneminde kanlı rejimin asrın suçunu işlediği, halkından 45 bin kişiyi soykırımdan geçirdiği, semtlerini tamamen yıkıp yerle bir ettiği Hama. Bu suçun kurbanlarının sayısı Deyr Yasin, Sabra, Şatilla ve Halepçe'nin kurbanlarının sayısından fazla. Hama, Esed rejiminin düğümü olmak için yeniden döndü. Hama rejimin çıplaklığını ortaya çıkardı ve 600 binlik nüfusuyla bütün kent gece gündüz rejimin düşmesini isteyerek ve kentin rejimden kurtarılmasını ilan ederek gösteri yaptığında halkın desteğini de ifşa etti. Bu durum ABD ve Fransa büyükelçilerini yaşananları bizzat doğrulamak için kente gitmeye sevk etti. Bu da rejime dengesini kaybettirdi ve rejim acımasızca öldürücü askeri uygulamalarına başladı. Suriye'deki gergin rejim hâlâ yaşananların bir komplo ve saçmalık olduğunu pohpohluyor. Oysa Tunus'taki halk devrimi, kıvılcımının adı Buazizi olan ve Sidi Ebudiz beldesinde bir bayan memur tarafından aşağılanan gencin saygı yaşama umudunu kaybetmesi sonrası kendisini yakmasının ateşlediğini gözünden kaçırdı rejim. Tunus o vakit ayaklanmış ve rejimden kurtulmuştu.

Mısır'da adı Halid Said olan bir gencin polisin korkunç işkencesi sonucu ölmesinden insanlar çok etkilendiler. Said'in cesedi tanınmaz hale getirilmiş ve en iğrenç suçlamalarda bulunulmuştu. Oysa bu suçlardan masumdu Said. Mısır halkı devrimiyle ayaklandı ve özgürlüğünü elde etti. Suriye'de bir grup çocuk duvarlara 'Halk rejimin düşmesini istiyor' diye yazmış. Okul müdürü güvenliğe haber vermiş, onlar da çocukları tutuklamışlar. Bu durum üzerine çocukların velileri Esed'in teyze oğlu olan Dera valisine giderler. Başlarındaki takke veya başlıkları masanın üzerine koyarlar. Çöldeki bu Arap âdeti bir kişiden yardım talep edilmesi anlamına geliyor. Vali, takke ve başlıkları çöp kutusuna fırlatır ve halka 'Çocuklarınızı unutun ve yenilerini yapın. Buna gücünüz yetmiyorsa size kadınlarınızı hamile bırakacak erkekler gönderelim.' der. Sonrasında Dera ve Suriye diğer ülkeler gibi ayaklanır ve özgürlüğüne kavuşana kadar da oturmayacaktır.

Zalim Baas rejimi olarak Beşşar Esed, Saddam Hüseyin'in ele geçirildiği çukurunda başına gelenlerden, kaçan Bin Ali'nin akıbetinden, cezaevine giren Mübarek'ten, yanmış Ali Abdullah Salih'ten ve sarayına gömülmüş Kaddafi'den ders almadı. Ramazan ayının da hiçbir kıymeti harbiyesi olmadı. Öldürme ve yıkım yöntemini sürdürdü. İşte özgür dünya Suriye'ye karşı BM kararı çıkarma yoluna girmeye başladı. Kendisinden meşruluğu alma, büyükelçilikleri çekme ve ilişkiyi durdurma önlemlerine başlıyor.

Beşşar Esed rejimi son çekişmesinde. Operasyon başladı. Dersler almayan ve acımayan rejim, devam edemez. Allah mühlet verir ancak adaletini geciktirmez. Zalimi yargılıyor ve mazlumun bunu görmesi O'nun rahmetindendir. Kendi lütfundan diğer zalimlere bir mesaj veriyor ki belki halklarına dönerler ve onları öldürmeye son verirler.

Londra'da Arapça yayımlanan El Şarkulevsat gazetesi 4 Ağustos 2011

ZAMAN 

YAZIYA YORUM KAT