1. YAZARLAR

  2. Ali Nur Kutlu

  3. Beyaz Türklerin sosyalist savunucuları
Ali Nur Kutlu

Ali Nur Kutlu

Yazarın Tüm Yazıları >

Beyaz Türklerin sosyalist savunucuları

19 Eylül 2014 Cuma 13:14A+A-

Üniversite yıllarımızda solcuların neredeyse tüm kitaplarını ve dergilerini okurduk. Ne yapıyorlar, ne düşünüyorlar anlamak için uğraşırdık. Birikim Dergisi, en çok okuduğumuz dergiydi. Sol entelektüelin en iyi yazarları oradaydı. Dün kitapçıda dolaşırken Birikim gözüme ilişti, yıllar var okumamıştım, merak ettim bir tane aldım (Eylül 2014 sayısı).

İlk etapta biraz çaptan düştüğünü, güncele kaymış olduğunu ve derinliğini kaybettiğini gördüm. Baş yazısının spotu ise tebessüm etmeme ve 'hala aynılar' dememe neden oldu. Ak Parti'nin 12 yıldır süren seçim zaferlerini 'sayı'nın hegemonyası' olarak gören Yayın Yönetmeni Ömer Laçiner anlayamadığı bu başarı için şöyle diyor: 'Bizi şimdiye kadar yapageldiğimiz analiz ve değerlendirmelerle yetinmeyip, yeni ve çok daha kökten bir yaklaşıma yöneltiyor'. Aslında şimdiye kadarki analiz ve değerlendirmelerin iflas ettiğinin kibar ve dolambaçlı bir itirafıdır bu.

Dergide Tanıl Bora'nın Beyaz Türkler, muhafazakarlık, iktidar başlıklı yazısına göz atarken gördüm ki benim Beyaz Türkler üzerine yazdığım tüm yazılardan genişçe alıntılar yapmış. Bir çok diğer Yeni Şafak yazarından da alıntılar eklediği yazısında Bora, bizim Beyaz Türklere bir husumet duyduğumuzu iddia ederek, tepeden bakan, psikanalizi ağlatan şu cümleyle yazısını bitirmiş: 'Bu husumetin, toplam dar kafalılığı, toplam yarı-aydın (tahsilli cehalet) performansını ve toplam orta sınıf narsisizmini çoğalttığı da kesin'.

Aslında Birikim ekibini ciddiye alırdım. Bu ekibe ait olan İletişim Yayınları kitapları epey yer tutar kitaplığımda. Şimdi dergiyi okuyunca geçmiş yıllarda gördüğüm şeyi bir kez daha fark ettim: Sol muhafazakar, milliyetçi ve dindar kesime her zaman bir sosyal denek gibi baktı. Kavanozda izledikleri bir deneği analiz eder gibi toplumu analiz etmeye kalktılar. Kendi toplumunun alışkanlıklarını arkeolojik bulgular gibi tahlil edip, nasıl 'arkaik' olduklarını, solun en ağdalı jargonuyla açıklamaya çalıştılar.

Şimdi dergideki yazılarda bir kez daha gördüm ki yabancılaştıkları kendi insanını hiçbir zaman anlamamışlar. Sosyalist kültür öylesine etkilemiş ki onları, kendi halkından bahsederken sanki Masai Mara yerlilerinden bahsediyorlar.

Sosyalistler ve sol entelektüellerin çoğu Türkiye'nin son 20 yılını ıskaladı ve geride kaldı. Milli Görüş, Ak Parti hareketi ve dindarları anlayamadılar, analiz edemediler. Nitekim Ömer Laçiner Ak Parti başarısını anlamak için yeniden her şeyi analiz etmek gerektiğini itiraf ediyor. Beyhude, yine anlayamayacaklar, zira zihinlerinin derinliklerinde yatan 'Stalinist' anlayış ötekini anlamaya değil, dışlamaya ve mahkum etmeye yatkındır.

Türkiye'de sol altın varakla boyanmış bir demire benzer. Yoğun sıcakta ve basınçta o boya erir ve altındaki gerçek değer ortaya çıkar. Türk solu Kemalizm'in altın varakla boyanmış demir halidir. Gezi olaylarının sıcaklığında eriyen kaplamının altından çıkan demir yumruğu gördük. Gerçek Kemalistler bile onlardan daha insaflı ve özgürlükçü kaldı.

İnanın bana, sosyalistleri, sosyal demokratları hatta liberal olmuş solcuların yüzlerindeki özgürlükçü görünen boyayı kazıyın, altından Milli Şef Diktatörlüğü çıkar. Bakın Cüneyt Ülsever'e, Cengiz Çandar'a, Ruşen Çakır'a, Can Dündar'a hepsinin Gezi basıncında liberal boyaları döküldü, Milli Şef'i kutsayan yüzleri ortaya çıktı. Gezi'den bir Ekim devrimi, 27 Mayıs darbesi çıkacak diye heveslendiler ve fabrika ayarlarına döndüler.

Tanıl Bora gibi, Beyaz Türkleri, Kemalizm'i (sözüm ona) şiddetle eleştiren gelenekten gelmiş bir sosyalistin, neden Beyaz Türklere yönelik eleştirilerimizden rahatsız olduğunu anlayabildiniz mi? O'na göre, biz muhafazakar yazarlar Beyaz Türkleri alaya almış, aşağılamış, maskaraya çevirmiş ve karikatürize etmişiz. Peki bunlardan bir sosyalist neden rahatsız olur?

Ben söyleyeyim. Milli Şef Dönemi'nin otoriter Valisi Nevzat Tandoğan, 1944 yılında tutuklanan Osman Yüksel Serdengeçti'ye 'Ulan Anadolulu, bu ülkeye komünizm gelecekse onu biz getiririz' der. Enteresandır, Tanıl Bora uzun yazısında üslubumu, Osman Yüksel Serdengeçti'ye benzeterek eleştiriyor.

Siz siz olun kaplama sahte takılar almayın.

YENİ ŞAFAK

 

YAZIYA YORUM KAT