İşgal devleti İsrail'in, her yıl Berlin'de düzenlen Kudüs Günü Yürüyüşü'nün yasaklanması için Alman hükümetine yaptığı baskı sonuç vermedi. Berlin'de dün düzenlenen “Kudüs Günü Yürüyüşü” yoğun bir katılımla gerçekleşti. Yürüyüşe katılan binlerce kişi, ABD'nin Kudüs kararına tepki gösterdi.

 

“Çocuk katili İsrail” sloganları atıldı        

Kudüs Günü dolayısıyla her yıl Berlin'de düzenlenen gösterilere ilginin, bu yıl daha fazla olduğu bildirildi. Yahudi düşmanlığını körüklediği gerekçesiyle eleştirilen Kudüs Yürüyüşü etkinliğinde kukla yakılmaması, şiddet çağrısı yapılan sloganların atılmaması, İsrail ve Yahudileri hedef gösteren flama, pankart ve dövizlerin taşınmaması konusunda göstericiler uyarıldı. 
Berlin polisi tarafından alınan yoğun güvenlik önlemlerinin dikkat çektiği yürüyüş boyunca göstericiler, "İsrail bombalıyor, Almanya finanse ediyor", "Filistin'e özgürlük" sloganları attı, ABD ve İsrail'e tepkilerini dile getirdi. 
Türklerin de katıldığı yürüyüşteki Filistin, Türk ve Alman bayrakları ile "Kudüs her zaman Filistin'in başkenti kalacak" yazılı dövizler dikkati çekti.
Bazı göstericiler uyarılara rağmen, "Çocuk katili İsrail" şeklinde sloganlar attığı görüldü.

Suudi Arabistan rejimi hakkında da tepkilerini sloganlarla dile getiren göstericiler, Yemen'deki savaştan sorumlu tuttukları Suudi rejimini, siyonistlerle kol kola olmakla suçladılar.

 

Hahamlar, İsrail devletini eleştirdi

Yürüyüşte, Londra'dan gelen üç haham da ön sırada yer aldı. Sakin geçen yürüyüşün Wittenbergplatz'de son bulmasıyla, hahamlardan biri konuşma yaptı. İsrail devletine eleştiri getiren haham, İsrail devletinin varoluşunun yahudi inancına aykırı olduğunu söyledi. Yahudiliğin bir din olduğuna vurgu yapan haham, siyonizmin ise ırkçılığa dayandığını belirterek, siyonizmin en büyük antisemitzm olduğunu savundu.

Alman hükümetine tepki

Ardından kapanış konuşmasını yapan Alman asıllı dernek Başkanı Jürgen Grossmann, Alman hükümetinin politikalarına eleştiri getirerek, Alman vatandaşlarının vergilerinin Suudi rejimine gittiğini savundu. Almanya'nın Suudi Arabistana desteğini kesmesi gerektiğini belirten Grossmann, basına da yüklenerek, basının gerçeğe karşı olduğunu ifade etti. Ancak medyanın onları bu sefer kötü gösteremediğine vurgu yapan Grossmann, diğer gösterilere karşın kendilerinin örnek şekilde şekilde davrandığını kaydetti. Konuşmanın ardından ise göstericiler olaysız şekilde dağıldı.

Karşıt gösteriler de yapıldı

Gösteriyi protesto eden gruplar da kentte çeşitli etkinlikler düzenledi, iki karşıt gösteri yapıldı. Siyasi partiler, sendikalar ve sivil toplum kuruluşları tarafından desteklenen karşıt gösterilerde, "Çok yaşa İsrail" ve "Gazze'yi Hamas'tan kurtarın" gibi sloganlar atıldı.
Kudüs Yürüyüşü'ne katılanlar ile protesto eden grupların karşılaşmaması için polis yoğun tedbirler aldı. 500 polis görev yaptı.

İçişleri bakanı eleştirilere rağmen gösterilere izin veriyor

Antisemitizm Araştırmaları Enformasyon Merkezi (RIAS) ile Demokrasi ve Antisemitizme Karşı Forum (JFDA) gösteriye izin verilmesini eleştirdi. Ancak eleştirilere rağmen İçişleri Bakanlığı gösterileri yasaklamıyor. Karşı gösteriye katılan Berlin İçişleri Senatörü Andreas Geisel, yürüyüşü, "Berlin'de şimdiye kadar yapılan en iğrenç gösterilerden biri" sözleriyle eleştirdi, ancak fikir özgürlüğü kapsamında gösterinin yasaklanmasının da mümkün olmadığını vurguladı.

İsrail'in 1967'de Batı Şeria, Doğu Kudüs, Gazze Şeridi, Sina Yarımadası ve Golan Tepeleri'ni işgal etmesiyle sonuçlanan 6 Gün Savaşı'nın başladığı "Nekbe"yi anmak için düzenlenen gösteri yürüyüşlerinin ilki İran devriminin lideri Ayetullah Humeyni'nin çağrısıyla 1979'da gerçekleştirildi. Almanya'da da 1980'den itibaren bu gösteriler yapılıyor. Geçen yıl Berlin'deki yürüyüşe bin 600 kişi katılmıştı. Yürüyüşte Hizbullah flamalarının taşınması ise tartışmalara yol açmıştı.