Başbakan Tayyip Erdoğan dün DTP lideri Ahmet Türk ile tarihi öneme sahip bir görüşme yaptı.

Türkiye’nin enerjisini, insanını tüketen terör sorununun çözümü yolunda kritik bir eşik aşılmış oldu.

Bu görüşmenin kısa vadede hiç somut bir sonucu olmasa bile, sadece gerçekleşmiş olması bile bölge insanının üzerinde çok olumlu etki yapacaktır.

Meclis çatısı altında siyaset yapan her partinin Türkiye’nin bu en önemli meselesinin çözümü yolunda desteğine ihtiyaç var, çünkü ölenler bizim çocuklarımız, tüketilen bizim kaynaklarımız.

Elbette böylesine kritik bir konuda muhalefetin de olumlu katkısını beklemek hakkımız.

Ancak CHP’nin hiç o noktada olmadığı açık bir biçimde görülüyor.

Baykal’ın görüşmeyi değerlendiriş tarzı gerçekten akıl alır gibi değil.

Görüşmenin yapılmış olmasına karşı, DTP’nin muhatap alınmasına karşı, her şeye karşı.

Peki tavrı ne?

Çözüm önerisi ne?

Yok.

Eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt emekli olduktan sonra “Kandil’i kuşatsak bile PKK’yı bitiremeyiz” açıklaması yaptı.

Şimdiki Genelkurmay Başkanı Başbuğ, terörün sadece askeri yöntemler kullanılarak çözülemeyeceğini defalarca dile getirdi.

Konunun sosyal, kültürel, hukuki boyutları var ve bunu en iyi

bölgeyi temsil hakkı kazanmış partiler biliyor.

Sayın Baykal miting için bile bölgeye gitmediğinden olsa gerek, bu taleplerden habersiz görülüyor.

Bu görüşmeler, çalışmalar sonucu bölge halkına taviz veriyor olmayacaksınız, tüm vatandaşlarınıza eşit muamele yapmanın adımını atacaksınız.

Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarına tanınacak haklar sosyal demokrat parti olduğunu söyleyen CHP’yi neden rahatsız eder anlamak zor.

Belki de gerçek sosyal demokratların fikrini öğrenmek için Sosyalist Enternasyonele bir ekip göndermek ve şiddetin sona ermesi konusunda görüşlerine başvurmak gerekir.

Çünkü bizimkinin sosyal demokratlıkla pek ilgisi yok.

Başbakan Erdoğan bu görüşmeyi yaparak Kürt meselesinin halli için gerekli siyasi iradeye sahip olduğunu göstermiştir.

Bu, Erdoğan’ın bugüne kadar yürüttüğü siyaset açısından kolay bir adım olmamıştır elbette.

Şimdi iş çözüm yoluna döşenmek istenilen mayınlara rağmen çözüm iradesini sonuna kadar sürdürebilmekte.

Abdullah Öcalan’ın yakalanmasından bu yana ele geçen bu fırsat kaçırılmazsa, Türkiye bugünkünden çok güçlü ve etkili bir hale gelecektir.

Böyle bir Türkiye’nin yurttaşı olmak herkese sadece gurur verecektir.

Yeter ki herkese hukuk güvencesi sağlayıp demokrasiyi sağlam bir temele oturtalım.

STAR