Yanlış anlaşılmasın, ben bir kehanette bulunmuyorum, temennim de değil, davaların seyri, iki genelkurmay başkanının da mahkeme yolunda olduğunu gösteriyor.

İnternet andıcı ile Şemdinli davası, son yılların en çok konuşulan olaylarından... Birinde Dursun Çiçek, diğerinde Yaşar Büyükanıt'ın ismi öne çıktı. Kamuoyu, dosyaların içeriğine az çok vâkıf.

Albay Çiçek 'Demokrasiye müdahale planı' ve Balyoz davalarından tutuklu... Hasdal Cezaevi'nde. AK Parti hükümetinin aleyhinde kara propaganda yapmak amacıyla Genelkurmay tarafından kurulduğu ortaya çıkan internet siteleri soruşturmasında önceki gün çok önemli gelişme yaşandı.

Dursun Çiçek, kendi isteğiyle savcının karşısına çıktı. Ve kara propaganda sitelerini tek başına kurmadığını, tüm işlemlerden dönemin Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un haberdar olduğunu söyledi. Çiçek, 'Sıralı amirler benim kadar sorumludur.' dedi. Sıralı amirlerin tepesinde de İlker Başbuğ var.

Genelkurmay, internet andıcı soruşturma sürecinde ilginç çıkışlar yaptı. İlk olarak söz konusu sitelerin Başbakan Bülent Ecevit'in talebi üzerine kurulduğunu açıkladı. Başbakanlık bunu doğrulamadı, arşivlerde bu yönde kayda rastlanmadığını duyurdu.

Genelkurmay, savcılığın internet sitelerini kimlerin hangi amaçla kurduğu sorularına 13 sayfalık yazıyla cevap verdi. Yazıda sitelerin yetkili mercilerin bilgisi dâhilinde 'psikolojik harekât' ve 'beyaz propaganda' amacıyla kurulduğunu vurguladı. Maksadı aşan haber ve hukuka aykırı kullanımdan sitelerin yöneticilerinin sorumlu olduğunu bildirdi.

Bu yazıyla Genelkurmay, kurumsal sorumluluk üstlenmezken bütün sorumluluğu sitelerin yöneticilerine yükledi. Belli ki Dursun Çiçek'i çileden çıkaran işte bu yazı oldu. 3 saatlik ifadesinde Genelkurmay'ın tüm sorumluluğu kendisine yükleyen yazısına da cevap verdi.

Çiçek, 'Eğer maksadı aşan bir durum varsa Genelkurmay bu konuda benim hakkımda idari soruşturma başlatabilir.' dedi. Haksız değil.

Genelkurmay Karargâhı'nda bir albay veya benzer rütbedeki subayın, böylesine hassas konularda kendi inisiyatifiyle iş yapmayacağını bilmek için TSK uzmanı olmaya gerek yok. Dursun Çiçek, albay rütbesiyle tek başına nasıl savaş kararı alamazsa siyasi içerikli demokrasi planı veya internet sitelerini de kendi başına yönetemez.

O işleri üstlerinden habersiz yapması mümkün değildi zaten. Nereye kadar uzandığı merak konusuydu. O soru cevap buldu. Hatırlayacaksınız, İlker Başbuğ ilk başlarda Dursun Çiçek'i aslanlar gibi savundu. 'Demokrasiye Darbe Planı'na 'kâğıt parçası' dedi. Çiçek'in ismi şûra kararlarına girdi, neden terfi alamadığı kamuoyuna anlatıldı.

Gerek demokrasiye darbe planının gerekse internet andıcının İlker Başbuğ'a kadar uzandığını sokaktaki sıradan insan bile tahmin ediyordu. Sonunda Dursun Çiçek itiraf etti. Ve Başbuğ'a mahkeme yolu göründü. Bir genelkurmay başkanının ifadesine başvurulacak olması bir ilk... Ama son değil. Arkası gelecek gibi görünüyor.

Bir başka gelişme Şemdinli davasında yaşandı. Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi, müdahil avukatlarının eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt hakkında, Van Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği'nce soruşturma başlatma talebini kabul etti. Büyükanıt'ın ismi ilk iddianamede geçmişti. Ancak askerin sert tepkisi üzerine iddianameyi hazırlayan Savcı Ferhat Sarıkaya, görevinden uzaklaştırılmıştı.

Büyükanıt'ın gazabından başkaları da etkilendi. Meclis Komisyonu'nda 'Hırsız evin içinde' diyen Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun'un koltuğunu yitirmesinde de rolü oldu. Askerin direnci yüzünden yargı, 2005'te Şemdinli'de patlayan bombaların soruşturmasını derinleştiremedi. Şimdi o dosya tekrar açıldı. Bu kapsamda Yaşar Büyükanıt da soruşturulacak. 6 yıl gecikmeyle de olsa Büyükanıt'ın sorgulanacak olması önemli.

İlker Başbuğ ve Yaşar Büyükanıt mahkeme yolunda derken kastettiğim, yargıdaki bu sıcak gelişmeler... Emekli Genelkurmay başkanı da olsa artık kimse dokunulmaz değil. Ne iyi, Türkiye normalleşiyor.

ZAMAN