Esed güçlerinin 700 kişiyi katlettiği Banyas'tan kaçmak isteyen siviller yollara düştü. Çoğu kadın ve çocuk binlerce kişi, askerlerin şehrin dışında kurdukları kontrol noktalarından geçemedi. İlçeye geri dönmek zorunda kalan siviller ölüm ablukasında tutuluyor.

Suriye'nin Tartus kentine bağlı Banyas ilçesindeki katliamdan sonra Sünni ailelerin göç etmesine Esed askerleri izin vermiyor. Dört gün önce işlenen ve dünyayı şoke eden katliamın ardından Tartus, Lazkiye ve Ceble'ye kaçmaya çalışan Sünniler, askerlerce artık bu kentlere sokulmuyor. Çocuk ve kadın 700 kişinin palalarla katledilmesinden sonra daha büyük bir katliamdan korkan Sünni halk, can havliyle evlerini terketmeye başlamıştı. Katliamların işlendiği Beyda köyü ile Banyas ilçesinin Ras el-Naba mahallesi tamamen boşalırken, Banyas'ın diğer kesimlerindeki halk da olası bir katliamdan kurtulmanın arayışı içinde. Bunun tek yolu ise ilçeden göç etmek. Ancak ilçe dışında mevzilenen Esed'e bağlı askerler, göç eden ailelerin ilçeden ayrılmasına izin vermiyor. Çaresiz halk, kıyı kesimlerini Sünnilerden temizlemekte kararlı olan Esed'in 42 bin nüfuslu Banyas'ta kitlesel katliamlara başlamasından endişe ediyor. Rejime bağlı askerler ve milisler ilçeyi kuşatma altına almış durumda.

HER YERDE KONTROL NOKTASI

Suriye İnsan Hakları Başkanı Rami Abdülrahman ilçedeki ölüm ablukasını şu sözlerle dile getirdi:'Katliamdan sonra yüzlerce aile Tartus, Ceble ve Lazkiye'ye kaçabildi. Geri kalanların gidişine izin verilmiyor. İlçe dışındaki kontrol noktaları artırıldı. Ablukayı yarıp kaçanlar yakalanarak geri getiriliyor.'

Kıyılar Sünnilerden temizlenecek

Beşşar Esed'in Fransa'ya sığınan eski yardımcısı Abdulhalim Haddam, katliamın sahil bölgelerini Sünnilerden arındırmak amacıyla yapıldığını söylemişti. Bazı siyaset uzmanlarına göre de Suriye'deki Nusayriler, Esed'in yönetimden ayrılmak zorunda kalması halinde Nusayri nüfusun yoğunlaştığı sahil bölgelerini Sünnilerden temizleyerek kendilerini güvence altına almaya çalışıyor. Batı medyası üç gün süren Banyas'taki katliamları Esed'e bağlı askerler ile Şebbiha denilen milislerin yaptığını yazarken bazı kaynaklara göre ise katliamın arkasında 1980 darbesinden sonra Suriye'ye sığınan Türk asıllı Mihraç Ural'ın olduğu ileri sürülüyor. (Yeni Şafak)